Nasıl da yanılttı seni Sen ki daha bir çocuktun Bir yaşamı alıp gitti Şiire yetmeyen zaman Sararan ot, yiten gölge Öyle birden gelen ölüm Doğrusu aklında yoktu Yaklaşıyor her geçen gün Sararan ot, yiten gölge Soluk soluğa bir güzel Yaşadın ya sen ona bak Ardında kalan şiirler Adını fısıldayacak Soluk soluğa bir güzel

Daha Sonra Yakımlar Olsun Dedim Onlara Israrım Kendi Ölümümdü Neyim Kaldığını Bilmeliydim Geçtiğim İncinmiş Yollara Bakarak Üç Bölüm İlyada Okuyun Yeter Troya Önünde Atlar’ı Anday Ustadan Kırkım Çıksın Cemal Ustaya Da Söz Düşer Kuşkusuz Mor Çentikli Hayıt Dalları Uzatırsınız Üzerime

Bir kahve düşünün; farklı dünya görüşlerinden ve meslek gruplarından insanlar, entelektüeller, sanatçılar, yazarlar, bohemler, hocalar ve öğrenciler, müzmin bekârlar ve evliler, gelenekçiler ve yenilikçiler aynı masa etrafında toplanmaktadırlar. Literatürde “edebiyat kahvesi” ya da “edebiyat mahfili” diye anılan bu tür yerler eşitliğin, rasyonel ve eleştirel düşüncenin oluştuğu önemli “kamusal” mekânlardır ve hikâyesi anlatılan kahve de tipik bir edebiyat kahvesidir. Bu kitap 1980 sonrasında Erenler Kıraath

Yazar(lar): Ali Meydan, Ahmet Uysal, Ali İmamoğlu, Hasan İçen, Abdulkadir Uzunöz, Şenay Güngör, Fatih Adıgüzel Klişeye düşmek pahasına da olsa, Kapadokya bir coğrafyacı için laboratuvar gibidir. Kapadokya, hem topoğrafik özellikleri hem de bu özelliklerin insan ile buluşmasıyla özgün bir kimlik kazanmıştır. Bu kitabın amaçlarından birisi, işte bu özgün yeri mekânsal perspektif ile ele alan bilim insanlarını buluşturmaktır. Bir diğer amacı ise, bu buluşmadan köklü bir yaklaşım geleneği çıkarmaktır.

"Zor oyunu bozar" diyoruz ama gerçekte nedir bu?Bazen çaresizliktir bunun adı, bazen mecburiyettir. Kaypaklık da olur bazen, ahde vefa da. Günü kurtarmak da diyebilirsiniz, taviz vermek de. Adına ne derseniz deyin ama hemen her durumda zor oyunu bozar ve duruma göre, yerine göre, zamana göre, kişiye göre değişir. İyi bir yönetici olmanın püf noktası, oyunun bozulacağı "zor" noktasının iyi tespit edilmesinden geçer.Peki nedir "zor" noktası?Kırılma noktasıdır. Yani, duracağımız noktadır. Yani, bir tık altının

aşk kuru bir sazlıktırrüzgârdaköz özedüşmeye görsünay sözüsürer bulutlarayağmur alevlereyüzün sürsündamlalar maverayı sistekerem kerim'i berceste görsün...ne ateşne ıslıkneyzen hay'ıney hu'yuyağmur yangınıdilbeste görsün...

Ormanın yakınlarında küçücük bir göl vardı. Gölün mavi ve yeşil karışımı durgun sularında çeşitli kuşlar barınırdı. Tepeli Patka da bu kuşlardan biriydi. Bu göle, kış göçmeni olarak gelmiş, bir daha geldiği ülkeye geri dönmemişti.Tepeli Patka, yuvasında yirmi beş gün kuluçkaya yattı. On iki minik yavruya kavuştu.Ancak bir gün, yaramaz yavrular ortadan kayboldu...