Esrarlı romanların yazarı Ömer Fevzi Nursöz bu beşinci romanında, bizi bir mezarlık ve mezartaşı etrafında kurulan bir cinayet ve aşk hikayesine götürüyor...

Daha önce "Adsız Defter", "Meczup" ve "Kara Mesih" başlıklı romanları yayınlanan Ömer Fevzi Nursöz, bu romanında da suçun ve psikalanilizin derinliklerinde dolanarak, vahşice işlenmiş bir cinayetin izini sürüyor...

... Kadim Maya halkının takvimlerine göre, 2012 yılında dünya yanıp yıkılacaktır. 21 Aralık, kıyamet günü olarak gösterilmektedir. O gün, zaman ezeli döngüsünü tamamlamaktadır... Aynı şekilde eski Hint ve Çin takvimleri de 2012 yılını dünyanın ve zamanın sonu olarak gösteriyorlar... 2012 yılında dünya yanıp yıkılacak mı? 21 Aralık günü, kıyamet günü mü olacak? Zamanın sonu gelip, saatler duracak mı? Bu kitap, bu soruların serüvenidir. Bir din-kurgu ve aynı zamanda bir serüven ve gerilim romanıdır.

Bir kitap yazdım ve hayatım değişti... Bu tür cümleleri severim. Gizli bir büyü vardır içlerinde ve bir vaat. Tümüyle gerçek olup olmadıkları önemsizdir. İnsanın, öteden beri olmak istediği kişi olabilmesi için değişmesi gerekir. Ama hiç de kolay değildir değişmek. Huylunun huyundan vazgeçmediğini herkes bilir. Bir mucize gerekir ve özgüvenin büyüsü. Bu fani ve süfli dünyada insan kırılgan ve savunmasız bir yaratıktır. Bu zavallı ve ölümlü yaratığın dramını ve umutsuzluğunun trajik öyküsünü yazmak istedim

Hafızasını, olan biteni anlamak için yokladığında, hiçbir şey hatırlamadığını anladı: En son, Cumartesi geceleri sık sık uğramayı adet edindiği bir gece kulübüne giderken, tenha ve yarı karanlık bir sokakta yürürken, kafasına sert bir cisimle darbe indirilmiş ve bilincini yitirirken kaldırıma yığılmış olduğunu hatırlıyordu yalnızca, gerisi karanlıktı. Yığılmış olduğu kaldırımda yatmadığını, kulaklarını kabarttığında ve bakışlarını çevresinde dolaştırdığında hemen anladı ve kolaylıkla kımıldatabildiği sol el