Hayat hem uzun, hem de göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir masal. Ya bu masala seslendirdiğimiz kelimelerle yön veriyorsak? "Ağzından çıkanı kulağın duysun" derler. Ne yerinde bir Atasözü çünkü her harfin bir enerjisi vardır ve bir araya gelerek oluşturdukları ses dalgası bizim hayatımızı şekillendirmemizi sağlar. Hepimizin hayatına pozitif enerjiler katarak, önümüzdeki yolu daha kolay alabilmemizi sağlayacak kelime ve cümlelerin farkına varabilmemiz için NUMEROLOJİ rehberliğinde bir kitap hazırladık. Bunu

Kitapta okuyacağınız bu iki hikayenin kahramanı olan iki kadın; yaşadıkları sarsıcı deneyimler sonucunda kendi bedenleriyle yüzleşerek hayatlarının dizginlerini ellerine alıp, en olmaz denilecek noktalarda mucize bir başarıya erişip kendilerine ikinci bir şans verdiler. Bu hikayedeki kahraman sen olabilirsin ya da belki sen de zaten senelerdir bunu başarmaya çalışıp hep aynı döngüde mağlup olduğunu söyleyen ve pes eden kişisin. Emin ol bu değişim kararını vermeden önce bizde öyleydik. Peki hiç düşündün mü b

Gece yumruğunu vurdu yüreğine. Kalbi 'Satiye Kaya'sı gibiydi. İki yan yana duran taş ama biri Lütfü, biri kendi. Uzansa,kollarını boynuna dolasa, bedenini bedenine yapıştırsa acaba o taşlar yine kasa dönüşür, yine kalbe döner miydi? Adını aldığı yatırı ziyarete gitti Satiye İris Niksar'a... Büyük ve buruk bir aşk buldu. Depremden dört yıl sonra ardı arkası kesilmeyen olayların gölgesinde İstanbul'dan Niksar'a uzanan efsane aşk, farklı bir anlatımla Hürriyet Turnalı'nın kaleminden hayat buluyor.

Gece çok bilinmeyenli bir denklem. Gece çalışanlar, gün ışıyana kadar bizim bilmediğimiz bir dünyayı yaşıyorlar. Geceyi yaşayanlardan biri de Gülcan. Bir konsamatris! Tesadüfen bu yolu seçen; kalbini dinleyerek doğru bildiği yolda ilerleyen, erkeklere nasıl davranması gerektiğini zamanla öğrenen ve oyunu kurallarına göre oynayan bir kadın. Güzel, hassas ve akıllı... Gülcan'ın ağzından; gece aleminde yaşananlar, sahne maceraları, alemin raconları, tabaklar dolusu gül yapraklarıyla, şampanyalarla bezenmiş

Her gündüzün bir gecesi,her gecenin de sabahı vardır.Beni çaputların altında çirkin gönülleriyle,beyinlerini düşünerek kendini kandıranlar mahvediyor!... Doğanın yıkadığı ay ışığında art niyetsiz,kötülük üretmeksizin,özünüzü tümüyle tanıyarak... ÇIPLAK mısınız?Ölmeden mezara girdiniz mi?Ya da bir tür yemek dolabına kıvrılıp yüzlerce kilometre dehşet yolculuğu yaptınız mı? Ailesinin nazlı kolejli k

Ben başka insanların düşünmeyecekleri şeyleri düşünen, merak etmeyecekleri şeyleri merak eden biriyim. Bu özelliğim daha küçük bir kızken ablamın bahçede bulduğum ölü kuş için at onu elinden ölmüş o, tahtalı köye gitmiş demesiyle başladı. Bu tahtalıköyü çok merak ettim doğrusu, yakın zamanda annemin anlattığı Fareli köyün kavalcısı gibi hayalledim, ama bir türlü küçük aklım edemedi. Babam gelene kadar kime sorduysam beni geçiştirip resmen kaçtılar. Daha da meraklandım ve ölümle işte o gece henüz dört yaşınd