Doğa yasaları her tarafımızı kuşatır. İnsan biraz büyüyünce fark eder ki her şey sebep sonuç ilişkisi içerisinde gerçekleşir. Acaba doğaüstü varlıklar, olağan dışı şeyler var mıdır? İnsan, insanın olağan olduğunu görünce, doğaüstü varlıkların gelip ona görünmesini, belki de emrine girip ona güç katmasını ister. Nietzsche buna ‘’güç istenci’’ der. Gerçekten de en zayıf, alt tabakada görülen ve hakir görülen insanlardan tutun tüm insanlar güçlü olmak isterler. Güç ile istekler birbirleriyle bağlantılıdır. Güç

Doğrusu bütün işler birer sevda ile açılır, bir umutla gelişir ve sonunda olmuş olurlar; tarihin hangi kesitine göz atarsak atalım bütün girişimler bir isteme ve tasarım ürünü olarak görünürler. Bizim bu çalışmamız da bir isteme ve tasarımın ürünüdür. Başlangıçta ayrı konular üzerinde hazırlamış olduğum yazıların her biri aynı bir konuyu ele alır ancak, her biri bir kitabın taslağı gibi duruyor; yanı sıra her birinin ayrı birer kitap olarak yayınlanması yerine, bu konuları birleştirip bir başlık altında yay

Beklenen Peygamber Hz. Muhammed a.s.v. Kısa Özet Hz. Muhammed (s.a.v.) öncesi dönemlerde karşımıza iki önemli konu çıkmaktadır; birincisi, Tanrı’nın yaratmış olduğu ilk nur, ikincisi, genel anlamda beklenen bir peygamber söz konusudur. Beklenen Peygamber’’ olgusu sadece Mekke ahalisinin belleğinde değil, tüm kutsal metinlerde vardır; Tevrat’ta geçtiği gibi, İncil’de de tekrarlanan bu bekleyiş Hz. Musa tarafından da dile getirilir. Hz. Musa Yahudileri muhatap alarak şöyle söylediği Tevrat ve İncil’lerde

Yeryüzüne dağılmış insanlık serüveninin ortak adı: dünya tarihi. Mevcut dünya haritasında yedi büyük kara parçası Asya, Avrupa, Afrika, Avusturya, Güney Amerika, Kuzey Amerika ve Antartika'dır. İnsanlığın Afrikalı mitokondriyal Havva ile Adem'den türediğini ortaya koyan genetik analizler ile Afrika bölgesinde elde edilmiş en eski modern insan (homo sapiens sapiens) türüne ait kalıntılar, şu an için insanlığın çıkışıyla ilgili en güçlü bilgi gibi duruyor. Büyük ihtimalle ilk insanlar Afrika'dan Orta Doğu'ya

Bugünkü rakipsiz Bilimin 'deney ve gözlem' yöntemi, görece en sağlam yöntemdir; buna rağmen, körler ile sağırlar için yok hükmündedir. Gördüklerimizi, duyduklarımızı ve hissettiklerimizi çıkarırsanız, 'bilgi' adına hiçbir şey kalmaz; daha ilk bakışta Fizik, Kimya, Biyoloji ile Sosyal Bilimlerin çoğu 'görecelilik' hükmünü kazanıyorsa, bizim 'kanıtlar' talep ederken, gerçeklik adına neyi ifade ettiği bizleri düşündürmelidir. Düşündürmeli! Dönüp yine düşünmeli, bizim 'düşünce' dediklerimizin neleri kapsadığını

Üzerinde mücadele veirlen dağlar; insanlığın, medeniyetin, uygarlığın kökeni; ışığın vücut bulduğu yuvadır. ideolojilerin, zihniyetlerin, inançların bir bir yıkıldığı Nihilist Çağımızda sarılacak en sağlam ip ışıktır. Işık ile Şark oldu Hikmetü`l-İşrak. Işığın kaynağının, ateşin tarihini, cinlerin neslini, süregelen mücadelenini tarihidir Kürtlük. kawa`dan Işığın Piri Sührecerdi`ye kadar önemli Kürt düşünürülerini, ışığın düşüncesini; kawa`dan Ortaçağ tarihine kadar ortaya çıkan tüm İşraki haraketlerin öykü

Mezopotamya'nın Fırat ile Dicle'si Mısır'ın Nil'i İndus'un Ganj Nehri çevresinde gelişen uygarlıklar medeniyetler devletler yapılanmaları insanlığı yeni bir sürece hazırlıyor. Bu sürecin en acımasız Köleci Toplum Modelini kim meş rûlaştıracak Kim Köle Ahlakıyla ahlaksızlanmayı ahlak kabul ettirebilecek Her kim bunu yapabjlecekse insanlıkla dalgasını da geçebilecektir. Ve yine bu insanlıkla dalgasını geçecekleı» arasında kaçışı sergileyebilecek olanla uğrabilecekl PoTum gerçeğini kabul ed la bu yazgıya isyan