Çocuğun dili kullanmayı öğrenmesi, bilişsel gelişiminin en önemli göstergelerinden biridir. Dil gelişimi, sosyal ve duygusal gelişimin de destekleyicisidir. Dil, belirli kurallara dayalı semboller sistemidir. Konuşma ise, dili kullanarak sözlü iletişim kurma yöntemidir. Yapılan çalışmalar, gelişimin doğum öncesinden başladığı görüşüne dayanarak, çocuğun dil ile ilgili becerileri de bu andan itibaren öğrendiğini ortaya koymaktadır. Dil gelişimi üzerinde, çocuğun biyolojik potansiyelinin yanı sıra, çevrenin v

Erken çocukluk döneminde bilim eğitimine ilişkin yapılan araştırmalarda eğitimcilerin eğitim ortamlarının düzenlenmesi, yöntem ve tekniklerin belirlenmesi, materyallerin seçilmesi, bilimsel süreçlerle ilgili planlama yapılması gibi konularda güçlük yaşadıkları tespit edilmiştir. Bilim eğitim programlarının hazırlanmasında eğitimcinin, çocuğu etkin kılan, yaparak yaşayarak öğrenmesini destekleyen etkinlikleri, yöntem ve teknikleri temel alması son derece önemlidir. Çünkü bilimi öğrenmenin en iyi yolu bilim

Sevgilinizin ya da eşinizin size karşı, ilişkinizin ilk günlerindeki gibi yoğun duygular hissetmesi; çocuğunuzun, uygun olmayan davranışlarından vazgeçmesi nasıl olurdu? Kimilerinin kumar oynamaya ya da balık tutmaya neden tutkuyla devam ettiğini hiç düşündünüz mü? Peki, trafik cezaları kural ihlali yapılmasını neden yeterince engelleyemiyor olabilir? Tokat atma, ağza biber sürme gibi fiziksel şiddet ya da küfür etme, bağırma gibi psikolojik şiddet içeren uygunsuz cezalara başvurmanın, cezalandırılan ve cez

Bu kitap, günümüzde Ortodoks iktisat anlayışını yansıtan ve dünya üniversitelerinde egemen olan alternatifsiz iktisat söylemine ve çözümlemelerine Heterodoks karşı çıkışın kısa bir analizini sunmaktadır. Yazar, adına Post-Keynezyen iktisat denilen ve iktisat çevrelerinde giderek artan bir ilgiyle karşılanan bu görüşleri okuyucuyla buluşturuyor. Son yıllarda yabancı kaynaklarda sıkça karşılaştığımız bu görüşler, Türkiye'de hem yeterince bilinmiyor hem de bu konuyu ele alan çalışmalar konusunda ciddi sıkıntıl

o gece marinada hatırlıyor musun sevgilim göz göze geldiğimiz o geceyi çakal burnundaki küçük marinada kopabilmek için gerçeklerden yanaşıp gizlice nasıl kaçırdığımızı o koskoca tekneyi nasıl açıldığımızı egenin ışıltılı sularına görmesin kimse gelmeyelim diye göze mavi boncuklar dizmiştik yelken direğinin tellerine hatırlıyor musun sevgilim yunus balıklarının eskortunda hayal gücüyle yol alan o güzelim tekneyi o hayalet teknede ikimizi hayal edilemez bir hayal aleminde gökten yere düştüğünü sanmıştık yıldı

Otizmli çocuğa sahip bir annenin yaşam mücadelesini bütün gerçekliğiyle ortaya koyan bu kitabı okurken elimden bırakamadım. Etkin eğitimle çok daha iyi bir düzeye gelebilecek olan Deniz'in, bu eğitimi bulamadığı için her geçen gün toplumdan uzaklaşması yüreğimi sızlattı. -Doç. Dr. Binyamin Birkan- Bu kitabın tüm anne adayları ve otizm konusunda kaynak arayışı içinde olan kişilere kılavuzluk yapacağına inanıyorum. Başlayıp elinizden bırakamayacağınız bu hikayenin başka anneler için gerçek olmamasını tüm kal

Eskiden kimsenin korkmadığı, fazla ciddiye almadığı ödev kelimesi birçok velinin kâbusu olmaya başlamış, onları çeşitli kaygılara sürüklemiştir. Ödev yapmak ve yaptırmak neredeyse ayrı bir uzmanlık isteyecek hale gelmiştir. Ödevler ebeveynlerin değil, çocukların öğrenme becerilerini ölçmek için verilmektedir. Bu konuda onlardan roller çalarak ödevlere gerektiğinden fazla karışmak başarılı yarınların mimarları olacak çocukların özgüvenlerini, sosyal becerilerini köreltmektedir. Doğru Ödev Yaptırma Teknikle

Batı kültürü ve onun taklitçisi tüm kültürler, güçlü kadına karşı antik çağlardan bu yana savaş açmıştır. Ataerkil düzenin toprak ananın izlerini silme stratejileri, ilk yazılı metinlerden itibaren, kadını kötüleme, basmakalıp tiplere indirgeme ve kurban olarak yansıtma eğilimlerinde ortaya çıkmaktadır. Anaerkil düzende toplumda eşit rol oynayan kadın, ataerkil düzenin etkisiyle bu eşitliğini kaybetmiş, ataerkil sistemin getirdiği mülkiyet/sahiplenme olgusu ile birlikte toprak, hayvan ve eşya gibi erkeğin ş

İtalyan yazar ve şair Francesco Petrarca (1304-1374) Arezzo'da doğdu. Petrarca Hukuk okumaya başladı ve öğrenimini 1320-26 yılları arasında Bologna'da sürdürdü. 6 Nisan 1327'de Santa Chiara kilisesinde Laura ile karşılaştı. Laura uzun yıllar sevdiği ve şiirlerinin esin kaynağını oluşturan kadındır. Petrarca özellikle Latin klasiklerini okudu. Petrarca bir geçiş dönemi yazar / şairi olarak tanımlanabilir. Bir yandan Ortaçağ kültürünün etkisi öte yandan Humanizmacı kültürün ilk belirtilerinin yaşandığı bir dö

Mario Rigoni Stern anıların bir tür koruyucusu gibidir. Abartı, söz sanatı ve yakarış olmaksızın sade hikâyelerle -tıpkı bir marangoz ya da bir tamirci gibi- hatırlamanın ne kadar gerekli olduğunu, unutkanlığın ve geçmişi inkarın boşluğuna hiçbir şeyin inşa edilemeyeceğini anlatır. Corrado Stajano Bir hikâye ve anı kitabı, hepimizin tarihine dair duyulmamış olayları anlatan seslerin bir derlemesi: Lager'den kurtulup eve dönen bir adam; koyunlarıyla sevgiyle konuşan yalnız bir çoban; güzel ve vicdansız bir

Kitap, toplu pazarlıkların, günümüzün küresel ekonomisi bağlamında dünyanın dört bir yanındaki işyerlerinde cereyan eden envai çeşit konuyu nasıl çözebildiğini incelemektedir. Küreselleşme büyüme ve kalkınmaya destek çıkabilir; fakat yakın tarihli mali krizlerin de ortaya koyduğu gibi, aynı küreselleşme istihdam, gelir ve çalışma standartlarını tehlikeye atmaktadır. Bu kitap, işçilerin küresel ekonomiye katılımlarıyla ortaya koydukları zenginliklerden paylarına adil bir hissenin düşmesini ve istihdam ve ü

ABD'de 2008 yılında ipotekli ev kredisi sisteminin iflası ile başlayan banka krizi, kısa bir sürede genişleyerek tüm finans sektörünü içine alan bir krize dönmüştür. Binlerce işletme ve banka iflasa sürüklenip, ekonomi tamamen durmuş, işsizlik oranı ABD'nin tarihinde 1929 Birinci Dünya Krizi'nden sonra ilk defa yüzde onu aşmıştır. Bundan daha kötüsü, Amerika'da başlayan bu kriz kısa sürede dünyanın diğer gelişmiş ülkelerine de sıçramış ve dünya ekonomisi İkinci Dünya Krizi ne girmiştir. Bu kriz sadece düny

Bu eser, yaşadığımız ekonomik düzenin açıklanmasında temel alınan ana akım iktisat okullarını karşılaştırmalı ve derinlikli bir şekilde analiz ederek günümüzdeki makroekonomik yapının temel yapı taşlarını sunmaktadır. Yazarlar, bu okulların teorik yapılarını detaylı bir şekilde anlatmalarının yanı sıra, Keynes ve Klasik okul arasındaki tartışma üzerine Robert Skidelsky ile, ortodoks Keynesyen okul üzerine James Tobin ile, ortodoks monetarist okul üzerine Milton Friedman ile, yeni klasik okul üzerine Robert

Elinizdeki kitap, 9-11 Aralık 2009 tarihinde gerçekleştirilen On Birinci Sosyal Bilimler Kongresi'nde sunulan bildiriler arasından belirli temalar etrafında seçilen bildirilerin makale formatına dönüştürüldüğü çalışmalardan oluşmaktadır. TSBD'nin düzenlediği Ulusal Sosyal Bilimler Kongreleri'nin planlanma aşamasından itibaren belirleyici olan temel ilke, dünya genelinde ve özellikle Türkiye'de mevcut sosyal bilimsel çalışmalar ve somut gerçeklikler arasında, yaklaşık son otuz yıldır gittikçe daha fazla sili

Aslında tüm yaşamımız, içerimiz ve dışarımız arasındaki derin ilişkiyle oluşmaz mı? Kardelen gibi, karları, karların ortasında usulca açandır; sevgi... Daha ne olsun? Sevgi dediğimiz şey, belki de yaşamı küçük bir kuşun gözleriyle görebilmenin hafifletilmiş tadını almaktır. Öyle bir sevgi istiyorum ki, gökyüzünün tüm yıldızlarını selamlayacak, hepsini ellerime değil, yüreğime konduracak, yüreğime konan yıldızlarla için için dans ettirecek... Böyle bir sevgi de, akıllardan önce yüreklerin konuştuğu bir s

Bu çalışma, İstanbul'da hazır giyim atölyelerinde çalışan Azerbaycanlı kadınlar ile Marmaris turizm sektöründe çalışan ve evlilik yoluyla Türkiye'ye yerleşen göçmen kadınlar olmak üzere iki farklı göçmen gruptan hareketle Türkiye'de yabancı göçmen kadınların yaşadıkları sosyal dışlanmanın dinamiklerini incelemektedir. Sosyal dışlanma, sadece dışlananların değil aynı zamanda dışlayanların da hikâyesinin yorumlanabileceği bir kategori olarak ele alınmıştır.

Elinizdeki yayın, İş Dünyası dergisinde 1999-2006 yıllarında yayınlanmış makalelerden yapılan bir derlemedir. Makaleler Estonya'da iş arayan kadınların karşılaştıkları zorluklardan, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti'nde cinsiyet eşitliğine getirilen yenilikçi yaşam döngüsü yaklaşımına, oradan Norveç'teki ilerici babalık izni politikalarına kadar uzanan bir kapsamdadır. Okuyucunun, seçimleri hem ilginç hem de ilham verici bulacağı umulmaktadır. Hepsinden de önemlisi, makalelerden pek çoğunun herhangi bir yerde t