İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları bu kitapla Sosyal Bilimlerde Kavramlar adıyla yeni bir diziye başlıyor. Bu dizinin siyaset bilimi, siyaset felsefesi ve uluslararası ilişkilere ilgi duyan, bu konularda dünyada süregelen güncel tartışmalardan uzak kalmak istemeyen okurların ve özellikle öğrencilerin ilgisini çekeceğine inanıyoruz. İngiltere’de Sussex Üniversitesi öğretim üyelerinden Paul Taggart’ın Popülizm adlı kitabı çok zengin bir literatüre sahip olan bu kavramı enine boyuna incelerken, kısa a

Bryan Magee’nin yıllar önce BBC’de bir TV programı için yaptığı bu söyleşiler, 20. yüzyılın en önemli on beş düşün insanı ile yapılmış ayrıntılı konuşmaların kitaplaşmış biçimi. Magee, bunu yaparken geniş bir okuyucu kitlesine, felsefenin geçen yüzyılın sonlarındaki konumunu, tartışmalarını rahat ve anlaşılır bir biçimde sunma amacını güdüyordu. Bunu yaparken de, Varoluşçuluk, Frankfurt Okulu, Dilbilimsel Çözümleme gibi düşünce okullarına bakarak; bu okulların temsilcilerinin görüşlerini, bizzat kendiler

Her zaman sosyolojinin uğraşı alanlarından olan “ırk” ve “etnisite” konuları derinlemesine incelendiği bu eserinde Somersan, kelimelerin etimolojisinden başlayarak ırkçı insanların genel özelliklerine, asimilasyon ve demositten azınlık haklarının sorunlarının dünya ekseninde bulduğu yankılara ve çeşitli ülkelerde devlet gözetimi altında yaşayan etnik grupların karşılaştığı problemlere ve bunların çözümünde uygulanmaya çalışılan yöntemlere kadar çok geniş bir yelpazede konuyu işlerken, “Tencere Toplum”,”Mevs

Ünlü kadın hakları savunucusu Mary Wollstonecraft ile filozof William Godwin’in kızı ve dönemin önde gelen romantiklerinden Percy Bysshe Shelley’nin ikinci eşi olan Mary W. Shelley, son otuz yılda İngiliz edebiyat eleştirisinde keşfedilerek kadın romantizminin en önemli temsilcilerinden biri olarak sayılmaya başlamıştır. Tanınmışlığını büyük ölçüde yazarı olduğu Frankenstein’a borçlu olan Shelley, romanlarında aydınlanma ve romantizm ekinlerinin kesiştiği ve çatıştığı ideolojik düzlemlerde eril romantizm

Fred Halliday, devrimlerin sosyolojik ve uluslararası boyutlarını ele aldığı bu kitapta, Fransız Devrimi’nden başlayarak, İran’a ve komünizmin çöküşüne kadar yaşanan dönemleri incelerken, modern dünyada devrimin rolüne ve işlevine kapsamlı bir bakış açısı getiriyor. Halliday, devrimler ve devrimlerin yarattığı sosyal sonuçlar üzerine yorum yaparken, izlediği yöntemin iki farklı literatür ve düşünce birikimini kıstas aldığını; bunlardan birinin devrimle düşünce ve eylem planında en çok ilgilenen Marksist

Türkiye’de gençlik örgütlenmeleri içinde, kurulduğu 1916’dan kapatıldığı 1980’e kadar muhafazakâr düşünceyi temel alan ve faaliyet gösterdiği dönemlerde bu düşüncenin, milliyetçi, ırkçı ve pan-Türkist tezahürlerinden, mukaddesatçı biçimlerine kadar uzanan geniş bir çerçeveyi; kimi zaman resmi ideolojiyi de içeren bir faaliyet alanı olarak seçmiş Millî Türk Talebe Birliği (MTTB) üzerine yapılmış bu çalışma ilginç değerlendirmeler sunuyor. M. Çağatay Okutan bu eserinde, örgüt olarak kuruluşundan beri temel

Tanınmış bilim adamlarımızdan Kemal H. Karpat’ın editörlüğünü yaptığı bu kitap, 28-30 Haziran 1996 tarihlerinde ABD’de Wisconsin Üniversitesi’nde düzenlenen ve Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki sürekliliği; özellikle Osmanlı ile Cumhuriyet dönemlerindeki kimlik sorununu, bunun yarattığı ortak paydaların geçirdiği değişimleri ele alan farklı görüşteki yazarların makalelerinden oluşmaktadır. Günümüz Türkiye’sinde, Osmanlı geçmişinin hemen her alanda varlığını hissettirdiğini öne süren Karp

Ötekilerin ötekine ilişkin oluşturmuş olduğu bu kadar hazır görüntü varken insanlar hâlâ niye seyahat etmektedirler, niye kendileri gidip görmek, kendileri fotoğraf çekmek istemektedirler? Bir yerden diğerine durmadan seyahat etmek, kendi içinde bir amaç haline gelmiştir. Bu yüzden artık bir yerin karşısına geçtiğimizde gördüklerimiz, bu bitmek tükenmek bilmeyen hareketlilikten daha fazla anlam taşımamaktadır. Genellikle turizme karşı olmak, sonuçsuz ve kolay eleştirel bir davranıştır. Turizm karşıtı olan

Günümüze damgasını vuran "enformasyon devrimi"nin, toplumsal hayatı kalıcı bir şekilde değiştirdiği yadsınamaz bir gerçektir. Bu devrimin en önemli öğesi olan internet, bilgiye ulaşma ve bunu aktarma teknolojik yenilikte olduğu gibi internet kullanımında da hukuksal açıdan çözüm üretilmesi gereken sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Özellikle Türkiye'de, bu alanda çok ciddi bir düzenleme eksikliği vardır. İnternet kullanımına ilişkin tasarılar gereken hızda yasallaşamamıştır. Hukuksal alanda yaşanan bu dü

2002 Milletvekili Genel Seçimi’nde, ülkede yaşanan ekonomik, toplumsal ve siyasal koşullar ile yüksek barajlarla örülü seçim sistemi sonucunda TBMM’ye iki parti girebildi. AKP tüm seçmenlerin %26’sının oyunu ve milletvekilliklerinin % 66’sını alarak iktidara geldi. CHP ise seçmenlerin % 15’inin oyunu ve milletvekilliklerinin % 32’sini elde ederek ana muhalefet partisi oldu. Bu seçimlerde parti yandaşlıkları yeniden yapılandı; merkez sağ diye bilinen partiler gerilerken, merkez sol da eğilim olarak bu düş

İlhan Tekeli ile Selim İlkin Türk sosyal bilimler dünyasının en tanınmış isimleri. Yaklaşık otuz yedi yıldır çok sayıda kitap ve makaleyi birlikte yazarak, belki de dünyada benzerine fazla rastlanmayan bir bilimsel dayanışma ve ortak çalışma içinde olan bu iki bilim insanının, değişik dergilerde yayımlanmış ve ulaşılması kolay olmayan çalışmalarını, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları ilk kez bir araya getirerek kitaplaştırıyor. Cumhuriyetin Harcı adı altında üç ciltte toplanan yazılar belirli bir bütünlü

Günümüzde dil ve ulusçuluk arasındaki ilişki ve bunun yaratmış olduğu toplumsal yapılanmalarla birlikte biçimlenen ulus-devletlerin kültürel kimlikleri, sosyal bilimlerin başlıca inceleme alanlarından biridir. Uluslaşma süreci içinde dil ve dilin işlevleri bu anlamda çeşitli ulusçuluk akımlarına damgasını vururken, ideolojik olarak da değişik dil politikalarının ortaya çıkmasına neden olur. Hüseyin Sadoğlunun Türkiyede Ulusçuluk ve Dil Politikaları adlı kitabı ülkemizde 1839´dan 1950ye kadar uzanan süre i

Roy Mottahedeh’in yayınlandığında büyük ilgi uyandıran bu yapıtı, İran’ın ikibinyıl öncesine dayanan tarihiyle birlikte biçimlenen özgün kültürü, modernlik öncesinden günümüze uzanan çalkantılı toplumsal değişimi ele alıyor. Harvard Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Merkezi’nin başkanlığını yapmakta olan pröfesör Mottahedeh kitabında, geleneksel Şii bilimlerinin okutulduğu Kum Medresesinde eğitim gördükten sonra laik eğitime merak salarak, molla ve ayetullahların çevresinden ayrılan bir mollanın portresi

Küreselleşme süreci insanlığın önüne yeni fırsatlar sunuyor. Ama aynı zamanda yarattığı sorunlar, her geçen gün artan küreselleşme karşıtı hareketlerin de varlık nedeni oluyor. Küreselleşmeyle birlikte piyasanın bütün sorunları çözebileceğine olan inanç, böylesi bir ekonomiye geçen ülkelerin sayısı arttıkça daha da azalıyor. Çünkü piyasa, toplumun refah seviyelerinde nisbi bir yükselme sağlasa da, bazı kamusal hizmetlerin karşılanmasında yetersiz kalmakta. Bu gerçeğe rağmen piyasa kavramına bağnazca sarılan

Osmanlı Devleti´nin son 80 yılında bir kurum çatısı altında hizmet veren Maarif Nezareti için kapsamlı bir tarih yazımına gerek duyulmadığı gibi, yine yine bir 80 yıllık geçmişi olan Milli Eğitim Bakanlığ´nın da bu konuda ciddi bir girişimi olmamıştır. Türkiye’de eğitimin Osmanlı’dan günümüze kadar geçirdiği aşamalar; medrese eğitiminden modern eğitim kurumlarına geçiş, okullaşmayla ilgili bilginin yeni kuşaklara aktarılması ve bu toplumsal süreç içinde biçimlenen eğitimin amaçları, ilkeleri ve felsefesi

İktisadi gelişmede 20. yüzyılın ikinci yarısına damga vuranlar Doğu Asya ülkeleri oldu. “Mucize”leri ve bunalımlarıyla dünyanın ilgi odağı bu ülkeleri ne kadar tanıyoruz? İktisadi gelişme alanında 20. yüzyılın ikinci yarısına damgasını vuranlar, Doğu Asya ülkeleri oldu. Bir dönem yarattıkları “mucize” ve ardından geçirdikleri bunalımlarla dünyanın ilgi odağı olan bu ülkeleri ne kadar tanıyoruz? Bu ülkelerin, tüm dünyada ekonomi uzmanları tarafından ilgiyle izlenen deneyimlerinden Türkiye için ne gibi der

Atatürkçülüğe çağın toplumsal sorunları açısından, “tarihsel gelişme yolları ve koşulları içinde” bakan Tunaya günümüzde yaşanan sorunlara da çözümlerler getiriyor. “...O’nu Hukuk Fakültesi üçüncü sınıf talebesi olarak büyük bir kalabalık içinde uzun yolculuğuna uğurlarken Sarayburnu’na doğru ilerleyen anıtlaşmış top arabasının ardında yürüken tasarlamıştım.” Yaşamı boyunca Atatürk’ü, Atatürkçü düşünceyi ve Türk Devrimini incelemiş, millî mücadeleyi ve sonrasını tüm sebep ve sonuçlarıyla ele almış değ

Tarih 2000´lerden geçerek nereye gidiyor? Konusu “2000’lerde Dünya” olan hiçbir tartışmanın küresel ve ulusal değerleri değerleri incelemekten, bireylerin ve toplumların gelecekleriyle ilgili ne arzuladıklarına değinmekten kaçınamayacağını belirten Fred Halliday, London School of Economics’te yaptığı konuşmaların metninden hazırlanan 2000’lerde Dünya kitabında, eski SSCB, Avrupa, Çin, Afrika’nın yanısıra özellikle Balkanlar ve Ortadoğu gibi sorunlu coğrafyalarla ilgili pek çok görüş belirtiyor. AIDS, kür

Develerle Eşekler’de, matematiğin okullarda anlatıldığı kadar “zevksiz” olmadığını göreceksiniz. "Bir beşgenin köşegenleri beşgeni kaç parçaya ayırır?" "Dört 6’yla ve ilköğrenimde öğrenilen işlemleri kullanarak 64 yazabilir misiniz?" "Bir çekirge çok ama çok uzun bir yol üstünde. Çekirge, öne ya da arkaya 1 metre sıçrayabiliyor..." Ali Nesin’in İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan matematik kitaplarının altıncı, “Popüler Matematik” serisinin beşinci kitabı, Develerle Eşekler’de bu tü

Bu sergi kataloğu, Hakan Denker´in dünyanın farklı yerlerinde görüntülediği savaş manzaralarını bir araya getiriyor. "Savaş Çocukları", Hakan Denker´in Bilgi Atölye 111´de 15 Şubat-8 Mart 2002 tarihleri arasında açtığı fotoğraf sergisinin kataloğu. Ertuğrul Özkök ve Coşkun Aral´ın önsözleriyle katkıda bulunduğu katalogda, Hakan Denker´in 1997-2001 yılları arasında İsrail, Filistin, Makedonya, Kosova, Gürcistan, Lübnan, Pakistan, Hindistan, Afganistan ve Türkiye´deki çatışmalarda görüntülediği 66 fotoğraf