"Günceli yazmak, günün politik ortamının eleştirisini romanına yansıtmak konusunda sakınımlı davranır Sabahattin Ali. Okur, belki de, bunun neden niçinlerini öğrenmek için; romanı okuduktan sonra, hem dönemin hem de Sabahattin Ali'nin trajik yolculuğunun öyküsüne dönüp bakacaktır. Üstelik romanda çizilen Ömer karakterinin yer yer Sabahattin Ali'den izler taşıdığını da söylersek; romanın yaşamsal olanla yaratısallığı buluşturma başarısını da anlarız." -Feridun Andaç "İçimizdeki Şeytan'da birbirine muvazi i

Ben Şakir, gözlüklerim şekil! Aslında normal günler yaşamaya çalışıyoruz ama garip olaylar peşimizi bırakmıyor. Her zaman, olmadık durumlara girip birazcık şans, birazcık zekâ ve çokça takım ruhuyla, hep iyi biten eğlenceli maceralarla havamıza hava katıyoruz. Siz de havalı olmak istemez misiniz? Haydi o zaman maceraya!

"Sabahattin Ali Anadolu'daki gündelik hayattan sahneleri taşır romanına. İnsanlar nasıl yaşar, ne düşünür, ne hisseder, yaşadıkları ortam nasıldır ne ile uğraşırlar bunlara dair gözlemci gerçekçi bir bakışla panorama çizer. Bu içten, içeriden bakıştır. Geleneksel yaşama dair izleri betimlemesi yöre kültürünü yansıtması açısından benzersizdir. Bu anlamda edebiyatta yerellik/yöresellik gibi kavramlara nasıl bakılması gerektiğini de hatırlatır bize Sabahattin Ali. Çünkü Kuyucaklı Yusuf ile kurduğu edebiyat ye

Deprem, hayatları boyunca uçlarda yer almış iki insanın, Fazılzade ve Sefer'in, yollarının nasıl kesiştiğini anlatan etkileyici bir uzun hikaye. 1950 Kuşağı'nın özgün öykücülerinden Zeyyat Selimoğlu'nun günümüzde de sürüp gitmekte olan bu büyük kent depreminin her gün yüzlerce insanı nasıl sarsıp, çökerttiğini bu hikayede ustalıkla anlatır. Oluşturduğu yalın dil yapısıyla okuyucunun, karakterlerinin dünyasına kolaylıkla girmesini sağlar. Satır aralarına gizlenmiş şiirsel duygularla öykü zenginleşir. Deniz

"Lütfen dikkat. Bu bir acil durum çağrısıdır. Eğer bu mesajı alıyorsanız lütfen bizi kurtarın veya en yakın sahil güvenlik birimi ile irtibata geçin. Tam on iki gündür denizdeyiz. Yakıtımız bitti. İçme suyumuz bitmek üzere. Hangi yöne gidersek gidelim radarımız sudan başka bir şey göstermiyor ve maalesef harita verilerine göre olması gereken koordinatlarda karayı bulamıyoruz. Kaptan Vitaly Sakov, Efthelia, 21 Haziran saat 16.45. Tamam" Yok olmanın eşiğindeki dünyada, bir gemide sıkışıp kalsaydınız ne olurd

Derinin Altında, yirminci yüzyıl Alman edebiyatının iki büyük eseri, Günter Grass'ın Teneke Trampet (1959) ve Patrick Suskind'in Koku (1985) romanlarının obsesif, ahlaksız ve ölüm saçan edebi karakterlerini hatırlatan eşsiz ve unutulmaz bir anti kahraman hikayesi. İnsanın yüksek kültürel yaratımlarının, en karanlık yönleriyle nasıl iç içe geçebileceğinin sıra dışı bir anlatısı. Josef Eisenstein, cenneti kütüphane olarak hayal edecek kadar kitaplara tutkuyla bağlı, olağanüstü yetenekli, mükemmel kitabı yara

Minimalistler Tarafından Kaleme Alınmış Bir Hatırat Geriye Kalan Her Şey, genç bir adamın her şeyden vazgeçmeye karar vererek daha incelikli bir şekilde yaşamaya başladığı zaman neler olacağına dair dokunaklı, şaşırtıcı bir hikâye. Yürek burkucu, neşeli ve derinlemesine kişisel olan bu ilgi çekici hatırat, Millburn'un yirmi küsur yıllık dostu Ryan Nicodemus'un iç görülü -ve genellikle de komik- lafa karışmalarıyla daha da lezzetli hâle geliyor. "Daha az şeyle ‘anlamlı bir yaşam' sürmek için cazip maaşları

Farklı Olmaya Cesaret Eden Erkek Çocuklarına Hikayeler - Amazon'da Çok satan - "Bu kitap hayat kurtarabilir. Bu kitap hayatları değiştirebilir. Bu kitap farklı olmaya cesaret eden başka bir erkek çocuklar kuşağının doğmasına yardımcı olabilir." Benjamin Zephaniah Steven Spielberg, Daniel Radcliffe, Galileo Galilei, Nelson Mandela, Louis Armstrong, Muhammed Ali, Patch Adams, Gandi, Lionel Messi, Frank Ocean... hepsi farklı olmaya cesaret ettiler... Beyaz atlı Prens, ejderha avcısı, haşarı afacan... Bun

O Uyumadan Önce Yeşim ŞehriYıldız Lejyonları

"Bir zamanlar, hepimizin anılarımızın bir toplamı olduğuna inanırdım. Ama bu yerde, bizi oluşturan şeyin anılar olmadığını, onlarla ne yapmaya karar verdiğimiz olduğunu anladım. Aşağıdaki karanlıkta, katlandığım acıya dayanan bir hayat kurmaya çalıştım. Ama böyle yapmamak gerekir, öyle değil mi? Her şeyi yeniden kurmak zorundasın. Dönüşmelisin. Bizler, bize olanların toplamından daha fazlasıyız, öyle değil mi?" Evrenin kıyısında bir yerlerde, bir gemi-dünyalar topluluğu olan Lejyon'da nesillerdir çözümsüz