Dijital teknolojiler alanındaki ilk kitabım, “Endüstri 4.0’dan Toplum 5.0’a Dijital Dönüşüm” Orion Yayınevi tarafından basıldı ilk baskısı kısa sürede tükendi. Ancak yayınevi sahibi Veli Kondak bey bu dünyadan göçünce kitabın yeni baskıları yapılamadı. O kitap basılırken, “İçerik çok kısa zamanda eskiyecek, bu kitabın popülerliği en fazla bir sene olur” demiştim. Dijital teknolojiler o kadar hızlı gelişiyor ki haklı çıktım. Yeni teknolojileri ve ilk kitabımdaki eksik bölümleri tamamlayabilmek için bu kitabı

Anadolu yarımadası, gerek konumu gerekse sahip olduğu kültürel birikimiyle uygarlık tarihinin en gözde mekanlarından birisidir.Gecmişi insanlığın tanık olduğu en eski evrelere değin uzanan Anadolu, pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Dolayısıyla bu coğrafi mekan, paleolitik çağdan başlayarak günümüze ulaşan kalıntılarıyla bilimsel araştırmaların ilgi odağı olmuş, arkeolojik ve tarihi kaynaklarıyla hep öne çıkmıştır. Anadoluyu, diğer coğrafi mekanlardan farklı kılan özelliklerinden birisi de çeşitl

Florence Nightingale, gu¨nu¨ gu¨nu¨ne yazdığı yazılar ve mektuplar ile kendisine sorduğu sorulara yanıt ararken, du¨nya hemşirelerinin ve konuya ilgi duyanların da sorularına yanıtlar vermiştir. İstanbul’a gelmeden önce neler yapıyordu ve yaşıyordu? Neden İstanbul’a gelmek istemişti? Neden bu gelişi gerçekleştirmek için uzun ve zahmetli uğraşlara girmişti? Ailesi ve yakın çevresi bu isteğine nasıl bakıyorlardı? Göreve başladığı zaman neler yaşamıştı? İletişimde ne tu¨r gu¨çlu¨klerle karşılaşmıştı? Kendisini

KÜRESELLEŞME TEKNOLOJİK YETENEK VE TÜRKİYE Teknolojik yeteneğin günümüzde sosyokültürel yapıyı oluşturan en önemli unsur olduğu ve teknoloji üretebilmenin olmazsa olmaz koşulu olduğu anlaşılmıştır. Güney Kore’nin ekonomik gelişmesini inceleyen tüm çalışmalar, kısa zamanda teknoloji geliştirme yeteneğini kazanmalarına yoğunlaşmış ve buna yol açan etkenler üzerinde durulmaya çalışılmıştır. Gerçekten de teknolojik öğrenme sürecini çok kısa sürede geçerek kalıcı bir şekilde teknoloji geliştirme yeteneği kazanmı

Bu şiirler benim hayatımın parçalarından çeşitli esintilerdir ve kesitlerdir. Yaşadığım yerler, gittiğim okullar, sevdiklerim, duygularım, yaşadıklarım bu şiir kitabında bulunurken beni yani Betül Betina Yolak’ı  anlatır.  Ben de bunları  derlerken hayatım resim gibi gözümün önünde canlandı.  Benim hayatımdan bazı  bölümlerimin okurlarıma  da   nostalji yaşatacağını düşünürken herkesin zevkle okumasını diliyorum. Sevgilerimle... Betül Betina Yolak

İlk şiir kitabım 1997 yılında yayınlanmıştı. O kitabı fakir ve hasta çocuklara yardım için bastırmıştım. Bu kitabım ANKARA’NIN KUZUSU ismi ilk single’ımın ismini taşıyor.  Ankara'nın Kuzusu ilk profesyonel şiir kitabım ve Türkçe şiirlerin altında İngilizce çevirileri de olduğu için de bu benim ilk İngilizce kitabım olma özelliğini taşıyor. Kitabın içindeki bir sürü şiir bestelenmiş durumda. İlk kitabımdaki bazı şiirleri bu kitabıma da koydum. Bazı şiirleri çok genç yaştayken (ilkokul yıllarında) yazmıştım.

Bu romanın amacı sadece hikâyenin başkahramanı Kusay’ın hayatını ve Mekke devrimini nasıl yaptığını anlatmak değildi kuşkusuz… Romanın insan kahramanı “Kusay” ama mekân kahramanı “Mekke”dir. Mekke’deki tarihi değişimin arka yüzüdür. Romandaki kutsal kahraman “Kâbe”dir. Kâbe’nin kutsallığı ve dini değerinin siyasi ve ticari arka plana bağlı olarak geçirdiği başkalaşımdır. Ve hikâyenin geçtiği zaman İslam Tarihi’nin karanlık bodrum katı olan “Cahiliye Dönemi”dir. Bir kısmı reddedilen, bir kısmı da İslam’a de

Muhammed Hira’da bir düş gördü. Dağdan indi ve oraya bir daha dönmedi. Ancak gördüğü düşün peşini hiç bırakmadı. Muhammed ve arkadaşlarının düşe getirdikleri tevil, tabir ve yorum, toplumda yer eden kehanetin -peygamber beklentisinin- kendini gerçekleştiren aracı oldu. Bir düşün ardından bir din ve çağlara damga vuran bir medeniyet doğdu. Tarih bir düşle istikamet değiştirdi. Araplar bu düşe tabi olup dünyayı fethetti. Çok sayıda devlet ve hükümdarlık Muhammed’in düşüne sarılarak varlık ve meşruiyet kazandı

Edebiyat çevrelerinde okurların ve şiir severlerin « SONUMUZ BEKA » adlı Şiir kitabıyla tanıdığı Şair Harun Zompoğlu bu defa Serseri Ruhlar adlı şiir kitabıyla şiirseverlerin karşısında. Ellerim dokunurken tenine ayırt edemem Rüya mı gerçek mi uyandır beni diyemem Kalp titrer korkudan ya bu gerçek değilse Keşke gönül ne kadar çok sevildiğini bilse Gözlerim bakmaya doyamaz, uzun yüzüne Siyah saçlarına yeşil yeşil bakan gözlerine Mercanlara tutunmuş midye içindeki inciyi Saklıyorum kalbimde pembe bir hay

Edebiyat çevrelerinde okurların ve şiir severlerin « SONUMUZ BEKA » adlı Şiir kitabıyla tanıdığı Şair Harun Zompoğlu bugüne kadar yazdığı Rubaileri kitabıyla şiirseverlerin karşısında. En başından en sonuna nehirdeki macera İlhamla sevdayı birbirine bağlayan sırdan İki umman arasında damla damla esrara Siyah nehir mecaz akar derin ve ağırdan Bir ay ışığı gösterir sırrımı bir de kandil Suyun içinde vecd ile akıp gitmek nedir Esrarın kaynağı aydınlık konuşan bir dil Yollar şiirle birleşse hüsran aşka yenil

Yahudi Kutsal Kitabı (Tevrat) Çelişkiler Daha önceki kitabım “At Çöpe Gitsin; Kutsa Kitap Eleştirisi” mukaddime tarzında yazdığımı belirtmiştim. Bu eserde Yahudiliğin Temel kutsal kitabı olan TANAH'ın kutsal olup olmadığı tartışılmıştır. Tevrat'ın Tanrı tarafından Musa'ya indirilen vahiy mahsulü bir eser olduğu Yahudiler ve Tevrat'ı kendi kutsal kitaplarının ilk bölümü olarak kabul eden Hıristiyanlar tarafından günümüzde de kabul görmektedir. Hem Yahudilerce hem de Hıristiyanlar tarafından Tevrat'ın içinde

Kitap Tanıtım Yazısı : İNSANIN BİYOKÜLTÜREL YAPISINI ŞEKİLLENDİREN ÇEVRESEL ETMENLER PALEOLİTİKTEN GÜNÜMÜZE SUNUM Dünya’nın oluşumundan günümüze kadar, “Dünya başta olmak üzere bitkiler, hayvanlar ve insan, dünyanın değişmez kuralı değişimdir.” özdeyişiyle sürekli gelişim ve değişim halinde olmuştur. Böylece, dünyadaki her şey sürekli gelişim ve değişim geçirerek günümüzdeki halini almış ve halen de gelişim ve değişimini devam etmektedir. Dünya oluşum surecinden itibaren güneş, meteorlar, metaoritler, vo

• İnsan ve insanın özellikleri. • Sağlıklı, mutlu, başarılı ve uzun yaşamın olmazsa olmazı yaşam isteğidir. • Beynimiz bizi değil, biz beynimizi yönetmeliyiz. • Yaşlanma, yaşlılığın özellikleri ve yaşlanmanın geciktirilmesi. İnsan başlangıçtan itibaren sahip olduğu genetik yapısı ve çevresel koşulların etkileşimiyle biyokültürel yapısında inanılmaz diyebileceğimiz gelişim ve değişimler geçirerek bugünlere ulaşmıştır. Bu süreçte, bilhassa bilişsel, ruhsal ve sosyal yapısında gözlenen gelişmeler onu, canlılar

Şamati (Duydum)

Şamati (Duydum)

Geçmişte (1980 öncesi) Ankara devrimci mücadelesini örgütleyen 4-5 kişiden biriydim. Devrimci hareket için yapmadığımız iş kalmamış. Bu uğurda işkenceler görmüş, hapisler yatmışız. Çıkmışız. *** “Bir zamanlar, Ankara DEV-GENÇ başkanıydım. *** Örgütlü devrimci mücadelede yer alanlar, bugünlerde 60 yaşını geçmiş insanlardır. Çok şey görmüş, çok şey yaşamışlardır. Sessizlerin sesi olmak içinde yazıyorum bazı şeyleri. Bazan görüyorum, işitiyorum.

Bu kitap daha önce yayınladığımız iklim ve sağlık ilişkisine ait “İklim Değişikliğinin İnsan Sağlığına Etkileri, https://www.iklimin.org/moduller/saglikmodulu.pdf”, “İklim Değişikliği ve Sağlık, Alter Yayıncılık”, “Yerel İklim Değişikliği Planlamaları Aracılığıyla Sağlığı İklim Değişikliklerinden Koruma Kılavuzu, Alter Yayıncılık” ve “İklim ve Sağlık, Türkiye Klinikleri” başlıklı kitaplarımızın devamı niteliğindedir. Bu nedenle kitabın başlığı “İklim ve Sağlık-Güncel Konular” olarak belirlenmiştir.

Sizler hiç gül bahçesi gördünüz mü? İç içe geçmiş sarı, kırmızı, beyaz ve daha nice renk insan ruhuna huzur verir, elinizde olmadan sizleri başka bir dünyaya davet eder. Her gülün kokusu, rengi ve dokusu farklıdır. Kürdistan coğrafyası da tıpkı bir gül bahçesi ve gökkuşağı gibi rengârenktir. Güzellikler iç içe, gönül bağıyla örülmüş bir halı deseni gibidirler. Bir yanı Kurmanç, Zaza, Soran, Ermeni, Türkmen, Nesturi, Keldani, Sȗryani, Ezidi, Arami, Asuri; bir yanı Sünni, Alevi, Şii, Hristiyan, Musevi ve daha

İran, hemen yanı başımızda kökleri tarihe dayanan büyük bir uygarlık. Asırlar boyu bizim kültürümüz ile Fars kültürü yan yana yaşamış, birbirimizden çok sey almışız. Tarih boyunca bir arada olmamıza rağmen belki de Şii/Sünni ayrımı nedeniyle hep birbirimize yabancı gibi durmuşuz. Özellikle İran'daki İslam Devrimi'nden sonra ilişkilerimiz daha da geriye düşmüş gibi görünüyor. Oysa hep duyardık İsfehan’ın adını, Şiraz' in bağlarını; Ömer Hayyam’ı, Sadi'yi, Hafiz’ı ve nice şairleri... Osmanlı tarihi boyunca "a

Yapı maliyeti nedir? Yapı maliyeti hesaplamaları neden gereklidir? Yapı maliyeti hesaplama yöntemleri nelerdir? Yapım ihaleleri tipleri ve yapı maliyeti hesaplanması uygulamaları nasıldır? 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu sistemi ve yapı maliyeti hesaplama esasları nasıldır? 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve yapı maliyeti hesaplama yaklaşımı nasıldır? Teklif Birim Fiyatlı ihalelere nasıl teklif bedeli oluşturulur? Serbest ve derin kazı hesaplamaları nasıl yapılır? Metraj ve keşif nasıl çıkarılır? Bayındırlık