emperyalizmin en derin ekonomik temeli tekeldir. Bu, kapitalist tekeldir, yani kapitalizmden doğan ve kapitalizmin, meta üretiminin ve rekabetin genel ortamında, bu genel ortamla kalıcı ve çözülmez bir çelişki içinde var olan tekeldir.”“(…) Emperyalizm altında barış ve reformların mümkün olduğunda ısrar eden hem emperyalizmin kiralık kalem yandaşlarını hem de küçük burjuva gericilerini teşhir ediyor.”“Emperyalizm, proletaryanın toplumsal devriminin arifesidir.”

Dünyayı ayakta tutan kadındır. Ama ne yazık ki, biz kadınların çoğunluğu bunun farkında değiliz. Bugün kendini tanımaktan güçlük çeken binlerce kadınlardan biriyim. Ve kendimi tanımam çok uzun yıllarımı aldı. Artık uyanmak için izin istemiyorum. Çünkü uyandım ve itiraf ediyorum,

Bu kitap; farklı mesleklerden, aynı yöreden insanların bir araya gelerek yazdığı bir eserdir. Her yazarın kendi yaşanmışlığına ait bu öykü kitabı, edebî ahengi ve kültürel zenginliğiyle tıpkı “Doğu Ekspresi” gibi sizleri farklı bir coğrafyayla tanıştıracaktır.

Materia Medica Viva'nın gelecek yüz yıl boyunca diğer tüm homeopatik eserlerin karşılaştırılacağı bir standart teşkil edeceğini ön görüyorum, daha doğrusu buna inanıyorum. Kent'in Lectures on Materia Medica'sının kendi dönemindeki diğer tüm Materia Medica'ların ötesine geçmesi gibi George Vithoulkas’ın burada başlattığı çalışma diğer çağdaş eserlerin çok ötesindedir. Materia Medica Viva kapsadığı konular ve sunduğu ayrıntılı bilgiler bakımından hayranlık uyandırıcıdır. Bölümler Sayın Vithoulkas'ın remediler

Master Esra Koyuncu, Aşk İçin Feng Shui kitabında, istediğimiz aşkı kendimize çekmek için Feng Shui ve Çin Astrolojisinin bilgeliğinden nasıl faydalanabileceğimizi anlatıyor bizlere. Eğer siz de hayatınızda birisini istiyor ancak sadece tesadüflerin esiri olmak istemiyorsanız, biraz daha fazla çaba sarf etmeye niyetliyseniz doğru yerdesiniz. Elinizde tuttuğunuz bu kitap “istediğiniz aşkı” kendinize çekmek için harika bir kılavuz. Ne istediğinizi keşfetmekten, ideal partnerinizi bulmaya; ortamınızı hazırlama

Sınıflı devletli sistemin kuruluş tarihinden bu yana ezilen halklar ve inançlar için açılan cehennem kapıları bir daha hiç kapanmamıştır. Dolayısıyla söz konusu bu cehennemi yaşam, çağlar boyu derinleşerek varlığı devam etmiş….Bağlı olarak bu kitapta söz konusu edilen Ezidiler, Süryaniler, Çerkezler, Pontuslar ve daha nice diğer halklar ve inançlar gün gelip bu mevcut egemenlik aygıtları tarafından hep ezilmeğe, sürülmeye ve yok edilmeye maruz bırakılmışlardır. Ne yazık ki mevcut hiyerarşik, sömürgeci, ba

En yakınınız olan çekirdek aile ortamlarında, en sevdiklerinizin arasında dahi kendinizi uyumsuz, anlaşılamayan hissetmişseniz… Derinlerinizde bir yerlerden gelen ses o ait olmadığınız kalabalıkların içinde kaybolduğunuz bilgisini kulağınıza fısıldıyorsa… Siz de bir ayrık otu olabilirsiniz.Yersizlik, yurtsuzluk vatanınız olmuşsa yol götürür. Yol uzaklaştırır, uzaklaştırırken de kavuşturur.Yol meraktır. O derin uyumsuzluğu bir yerlere bağlayacak bir halat arayışıdır yol. Bir anlama, anlamlandırma çabasıdır.Y

Hepimiz için belirsiz olan gelecekte ilerlerken, iyi olanı heyecanla ve sevinçle karşılamaya, şans konusuna öncelikle kendi düşünce ve davranışımızı gözlemleyerek, daha sonra da evrensel bilgilere kendimizi açarak bakmaya hazır mısınız? 2024 senesi kılavuzunuz sizinle. 2024 Ejderha Senesi Yaşam Rehberi, günlük hayatınızda bir takvimin ötesine geçerek size gerçek bir rehberlik sunuyor. Bu kitapta tüm sene boyunca bereket, sağlık ve mutluluğunuz için: Feng Shui ipuçlarını Bireysel elementinizi Tadilat yapmak

Sanıyorlar ki hesap divana kalacak

2024’te bu ajandayı elinizden düşüremeyeceksiniz! Hem ajanda hem gün gün astroloji öngörüleri hem de tam o güne uygun olumlamalar bir arada Astrolog Zeynep İrem Çağlar’ın hazırladığı Günçe Yayınevi’nden çıkan 2024 Astroloji Ajandası bu yıl astroloji meraklılarına harika bir yol haritası sunmakla kalmıyor, olumlamalarla kişisel gelişim yolculuklarına destek oluyor. Zamanını doğru kullanmak için harika bir araç olan bu ajandada tam olarak neleri içeriyor derseniz; - Günlük enerjileri doğru kullanma - Sabaht

İtibarı kendi ülkesi veya kardeş iki İskandinav ülkesiyle sınırlı kalmayan Knut Hamsun, uzun zaman önce Avrupa’nın geri kalanında da tanındı; fakat en derin etkiyi, derlenmiş eserlerinin birkaç baskısının yapıldığı ve O’ndan Tolstoy ve Dostoyevski’nin dengi olarak söz edildiği Rusya’da yarattı. Bu kabullenişin coşkusu, Hamsun’a olduğu kadar Rusya’ya da ilginç bir ışık tutan karakteristik bir belirtidir.

“…O gün okulda son kez toplandık, sınav sonuçlarını öğrenecek, karnelerimizi alacaktık. Bizimle birlikte anneler, babalar da gelmişti. Derslik kapıya dek dolmuştu. Herkes ayakta birbiriyle konuşuyordu. Uğultu birden kesildi. Büyük bir sessizlik olmuştu. Öğretmen gelmişti. Yerine geçip oturdu. Elindeki Listeyi açtı. Herkes nefesini tutmuş O’nu dinlemeye hazırdı. Küçük kalpler heyecan içinde gümbür gümbür çarpıyordu…”

Bu çalışmanın amacı, 1 Ocak 1959’da Sosyalist Devrimin zaferle sonuçlanma sürecini, öncesi ve sonraki dönemde rol oynayan aktörleri, devrim sürecinden başlayarak bugüne kadar olan çalışmaları yansız ve eleştirel bir bakış açısıyla ortaya koymaktır. Özellikle de 1960’lardan itibaren, Sosyalist Devrim oluşumunun inşasını ve seyrinin yorumlanması için; temel ilke olarak düşünülebilecek konulara açıklık getirmek ve yansıtıcı bilgilerle tartışmaya teşvik etmektir.

Bize göre Kürt tarihini ayrıntıları ile ortaya çıkarmanın yolu, Kürt aşiretlerinin kendi tarihlerini yazmaları ile mümkündür. Her Kürt aşiretinde, kendi tarihleriyle ilgili anlatılan onlarca olay vardır. Şayet Kürtler, Kürt halkının değeri olan aşiretleri çok kötü bir şeymiş gibi görmekten vazgeçip, aşiret yaşlılarının ve sözlü tarihçilerin kendileri hakkında anlattıkları tarihi olayları yazıya kavuşturursa, yazılı Kürt tarihine büyük katkı sunacaklarını düşünüyorum. Biz de bu bilinç ile hareket edip gerek

Sürgün ve parçalanmışlık, maalesef ki Kürtlerin makus kaderi olmuş. Tabii ki Redkanlılar da bu acılı tarihten paylarına düşeni almışlar. Bundandır ki yazarımız, zaman, zaman sınırları aşmış, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan ve Kırgızistan’da tespit ettiği Redkanlılar ile ilişki geliştirmiş, onlardan aile ve aşirete dair öykülerini dinlemiş, kayıt altına almıştır. Kırgızistan’da yaşayan Seyidê Sedo’nun torunu, Remezanê Huseyn, yüz yıl önce kaybettiği aile üyelerini bulmak için, büyük bir u