Hızlıca akıp giden bu zamana çokça mutluluk sığdırmak hayatın bize bir hediyesi olsa gerek. Ada da tam olarak bir armağan almış bu ha-yattan. Onu sevgisiyle sarıp sarmalayan ailesi, çat kapı gidebilecek dostları ve çok sevdiği Ahmet’le gerçekleştiriyor tüm hayallerini. Mutluluk bazen yağmur yüklü bir bulut, bazen gülümseyen bir çocuğun gözleri… Ama en çok sensin sevgilim… Ve en güzeli de ne biliyor musun? Seni sevmenin tatlı bir telaşesi var üzerimde. Artık bu güzel aşkın tadını çıkarma zamanıdır. Seninle

Ben de onlar gibi çakmak taşlarımdan, üşüyen yüzyılları ısıtabilecek ateşler çıkarmayı başardığımda, zaferimin kutlanası vardı yurdun dört bir yanında. Hafızamı sınayanlara bir defa derim: “Ben yaşlandıkça bebekliğimin ninnilerine gidenlerdenim.” Bir tarafım aşk kokar bir tarafım Mezopotamya uygarlığıdır benim. Aklımın kıyısında açan binlerce gülün, dökülünce kahverengi, siyah, kızıl ve beyaz yapraklarını izlerdim.

Siz hiç gittiniz mi? Gittiniz mi evet. Öyle bir yerden bir yere gittiğiniz gibi değil. Ben gittim. ‘Gitmek’ her gün yüzlerce kez kullandığımız o sihirli sözcük. Çoğunlukla sıradan bir eylem. Bin yıllardır içimizde sessizce duran ama her an patlama ihtimali olan bir sönmüş volkan, bir devrim! Neden gitmek isteriz? Gitmek bir arayış da değil mi aynı zamanda, neyi aradığını bile bilmeden. Bir uzaklaşma isteği. Olduğun yerden, yaptığın şeylerden, çevrendeki hayatlardan ve en önemlisi de kendinden. Peki, insan k

Mahallelerden sitelere taşındık, metropollere yerleştik, yalnızlaştık. Sosyal medya ile kendi mahallelerimizi kursak da yalnızlığımız giderek katlandı. Hayatta kalabilmek ya da kabul görebilmek için sadece sosyal alanlarda değil sosyal medyada da maskeler takmaya başladık. Murat`ın aforozmaları kimliksiz kimliklere atılan tokat gibi; sert, derin ve düşündüren... - Ege / Besteci, yorumcu Sayfaları çevirirken önce kendi varlığınızın palyaçolukla itham edildiğini düşünüp kızabilirsiniz. Fakat bu duyguyu

Arkadaş edinmenin değerini anlatan uyku öncesi bir kış masalı. Hiç kar yağmayan şehirlerdeki çocuklara ithafen… Deniz Işık`ın kaleminden Arkadaşım Kar Perisi…

Ben Masal, Biz de bir çiçeğin kokusunu burnumuz ile alır, rüzgârı tenimizle hissederiz. Kalbimizle sever, düştüğümüzde inciniriz... Çimlerde koşar, güler, eğleniriz... Ben Masal, Sizi gökyüzünün renkleriyle boyanmış dünyam ile tanıştırmak için çıktım yola... Hayallerin Ay’a, Ay’ın yüreklere değebildiği bu yerde şarkıları beraber söyleyelim istedim. Ben Masal, Sizlerden bir farkımız olmadığını göstermek için avuçlarınızda tuttuğunuz bu kitapta can buldu hikâyemiz

Ben; "Hayalet" ismini verdiği sevgilisine deli gibi âşık 35 yaşında bir kadın. O; bir tiyatro oyununda sahnedeki anlatıcıya eşlik eden 50 yaşında; oyuncu bir kadın. Bir tiyatro oyunu boyunca bu iki kadının gözden geçirdikleri; aşklar, hayal kırıklıkları, derindeki anılar ve bu anılarla hesaplaşmaları.

Bir Tutam Sonbahar Kısa Özet Hayatını şekillendirecek olan bu iki adamın aynı uçakta olması yetmezmiş gibi, yan yana oturmaları da kader değil de neydi peki? Biri geçmişine, diğeri geleceğine doğru yol alırken…

Her ânı, yaşamına aşkla adanmış kalbini, var olma mücadelesi veren egonu, tekâmül deneyimlerine hasret çeken ruhunu ve her şeyi ama her şeyi hissetmek ve deneyimlemek için kendine izin ver.

Belki de hayatımın arasına sıkışmış umutlarım var. Hâlâ yaşama inat... İnsanlar arasında kaybolan bir ben var. Kendini kaybetmiş duygular içinde, oradan oraya savruluyor. Sonbaharda dökülen yapraklar gibi... Arayış, insanın kendini arayışı; çaresizliği, nefsiyle savaşı, yenilişi, her defasında yanılışı gibi...

Zero - Başlangıç Kısa Özet Bir askeri karakol baskınında hayatta kalan tek kişi olan delikanlı, göz-lerini açtıgında kendini gizli bır teşkilatın içinde bulur. Çok kısa sürede önemli bir konuma getirilir. Onu özel kılan şeyin ne olduğunu araştırırken verilen görevlerın altında yatan kirli işleri ortaya çıkarır. Öte yandan kendi hakkındaki gerçekleri de teker teker günyüzüne çıkarmaya başlar. Aslında üstün bir güç tarafından insanlığı kurtarmak içın görevlendirildığının, yaşadığı maceranın ıçındeyken farkın

"...daha sen doğmadan kirlindiyse de tüm renkler, en nihayetinde herkesin renklerini birileri kirletir ve doğal olarak kirli renklerden de temiz bir hayat çıkmaz maalesef..." "Bütün hayat, koca hayat, koskoca hayat kırmızıdan ibaretti ve herkes kendi kaderinin kırmızısını yaşıyordu. Er geç yaşıyorrdu, yaşayacaktı. Her nur topu nasıl ki tadacaksa ölümü, öyler yaşayacaktı kendi kırmızısının kaderini. Kırmızının merkezinde diğer renkler, kadere ve hayata haresiz iyimserlik saçıyordu yalnızca."

Peezy yine bir gün konduğu yaprağın üzerinde hayallere dalmıştı ki birden bir rüzgâr esti: Vuuuuu... Aldı götürdü Peezy`i uçsuz bucaksız bir sahile. Peezy`nin sahilde yavru carettalarla geçen macerasına hazır mısın? Haydi, sen de bu macerada yerini ayırt. Macera başlıyor!

Bir Yokuşta Kısa Özet Koca bir okyanusta geriye kalan o verimsiz toprak parçası… Bir çöl… Yalnızca yedi günde eski sularına kavuşmuşken yeniden kuruyabilir miydi? Bir hayat kaç kez altüst olabilirdi?

Dış Duvar Yalnızlığım Kısa Özet Bir anda biri yüreğinize siren çaldırsa Duymazdan gelmeyin, bahar ekleyin Saçlarının en suskun teline inat Rüzgâra İran’dan kilimler serin

Uyanış Kısa Özet Yazar Oğuz Kara, astroloji ve hukuku harmanladığı entrikalarla evrili romanında okuyucuya yepyeni bir dünyanın kapılarını aralıyor. Karakterlerin doğum haritalarından yola çıkılarak yazılan bu roman, Oğuz Kara’nın ilk romanı olma özelliğini taşıyor

Üç "İkinci Kitap: Kusursuz Karanlık" Kısa Özet İki bölümde toplanan hikayelerin ikincisi olan bu kitapta yer alan on bir kısa hikaye, gerçek ile hayalin karışımıdır. Her hikayede gerçeklik, her gerçeklikte ise bir parça hayal yer almaktadır. Okuyucunun derinlerdeki bu karışımları keşfedebilmesi dileği ile... ...benim adım EVA Na9872. Şimdi anlatacaklarımı birilerinin ileride bulmasını umut ederek yazıyorum. Evet, kelimenin tam anlamıyla "umut" ediyorum, başka yapabileceğim hiçbir şey yok. İki yüz yılın

Veda Kısa Özet Hayatınızdaki en mutlu anlar kendinizi en zengin hissettiğiniz anlardır. En büyük zenginlik ise aile bağının verdiği huzurdur. Veda, yaşam mücadelesi veren iki hayatın yollarının kesişmesini ve bu zorlu yolda birbirlerine yoldaş olan sevgi dolu yürekleri anlatıyor. Bu uzun hayatın kısa öyküsü bitince mutsuz olmak için bahane aradığınız yaşamınızı daha keyifli geçirmenin yollarını arayacaksınız.