Caner Bilginer, geleneksel tiyatromuza, oyun yazarı, öğretim görevlisi ve uygulamacı olarak hizmet veren genç bir sanatçı. Kitaptaki iki oyunu, ortaoyunun geleneksel mizahi kalıpları içinde günümüz insanının yaşamına ve sorunlarına eğiliyor. (Arka Kapak)

Tiyatro oyuncu adaylarının sahne çalışmalarına yardımcı olmak amacıyla hazırlanmış bu kitap, 43 oyundan 100 parça içermektedir. İçinden monolog seçilmiş her oyunun kısa bir özeti verilmiş, böylece adayların parça seçimi sürecinde, oyunun türü ve konusu üzerinde daha çabuk bilgi sahibi olmaları sağlanmıştır. Monologlar, dünyanın her yerinde ve her dönemde tiyatro edebiyatına kalıcı katkıları olmuş yazarların tanınmış oyunlarından seçilmiştir. Oyuncu adaylarının oyun metinlerine kolayca ulaşabilmeleri için,

1940`lı yıllarda Bertolt Brecht`in Amerikadaki sürgünü sırasında kendisinin FBI ajanlarınca izlenmesini ve Senato Komisyonu tarafından sorgulanmasını kara güldürü türünde yansıtan Brecht Dosyası, ABD`deki McCarty baskı döneminin çirkin yüzünü de ortaya koyuyor. İhbarlar, gizli dinleme araçları, eşcinsel ajanlar, küçük çocuklara tecavüz etmiş Amerikancı görünen Alman profesörler, Hollywood yıldızlarının özel yaşamlarının izlenme maceraları oyunun temasının dikkat çekici bazı parçaları. Belgesel nitelikteki

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tiyatro Bölümünde 'Çocuk Tiyatrosu' üzerine doktora yapmış olan Nihal Kuyumcu bu kitabında, ülkemizdeki, gerek oyun metni gerek uygulama alanında hala tam kişiliğini bulamamış Çocuk Tiyatrosu olgusunu inceliyor; çocuk tiyatrosunun niteliklerini ve çocuk oyunlarında bulunması gerekli vazgeçilmez kriterleri ortaya çıkarıyor. Bu inceleme, 1935 yılından günümüze kadar İstanbul Şehir Tiyatrolarında sahnelenmiş bütün çocuk oyunlarının metinleri ve yayınlanmış çocuk oyunlar

Puntila Ağa ve Uşağı Matti / Arturo Ui nin Yükselişi / Simone Machard ın Düşleri Puntila Ağa ve Uşağı Matti Brecht bu oyunu, Finlandiya da geçirdiği göçmenlik yıllarında, Fin oyun yazarı H. Wuolijoki nin bir halk masalından yola çıkarak hazırladığı bir oyun taslağına dayanarak yazmıştır. Zengin çiftlik sahibi Puntila Ağa, iki kişilikli bir adamdır; içkiliyken cana yakın, insancıl bir kişi, ayıkken katı ve çekilmez bir patrondur; herkesi hırsız görür, insanları aşağılar. İçkiliyken dostu saydığı şoförü Mat

Kurbağa Prenses´te, kocası ölmüş, çocukları tarafından hor görülen, yaşamlarını borç içinde sürdürmeye çalışan, ´mutfak esiri´ 42 yaşında bir kadının, bir gün aniden çıkıp gelen, 32 yaşında, yakışıklı, ama sahtekar bir adamla tanışmasından sonraki değişen yaşamı anlatılır; oyun, absürd bir özgürkleşme masalı. King Kong´un Kızları, bir yaşlılar evinde bakıcı olarak çalışan üç genç kadınla (King Kong´un kızları), ölümü bekleyen yaşlı insanlar arasındaki ilişkilerin grotesk ve traji-komik olaylarla örülü öyk

Lodos, Bir sahil kentinde, balıkçıların, küçük insanların yaşamları, umutları, kavgaları, beklentilerini anlatıyor. Dünyanın altını üstüne getiren bu lodos nasıl duracak? Ne zaman kesilecek bu rüzgar? Ne zaman insanları okşarcasına esecek şu güzelim güney yeli?

Acımasız ve alabildiğine kanlı İngiliz Krallığı taht kavgalarını anlatan oyunların en dikkati çekenlerinden Kral 3. Richard, aynı zamanda bir karakter dramasıdır. Suç işlemekte deha sayılabilecek 3. Richard´ın kendi iktidarı için yaptığı, hunharlık, çirkinlik, vahşet ve ahlaksızlığın yarattığı trajediler, sonunda onun da trajik sonunu hazırlar. ... (Arka Kapak´tan)

(Arka alanda ışıkgeçirgen perde. Onun arkasında 'sahne resmi'nin boyanmış olduğu patiska perde. Öyle ki, ışık önden verildiğinde, sadece bu ön tül perdedeki çizimler görünür. Işık ön perdenin arkasından, arka perdeye verilince 'sahne resmi' -ışığın yeğinliğine göre- salondan görünmeye başlar... 'Sahne resmi': İzlenimci yöntemle leke leke, ilkcil renklerle kızılçam, selvi, erik, elma, badem, erguvan ağaçları. Ağaçların dibinde mor dikenler. Bülbülcüler, ikişer üçer, ayaklarının ucuna basarak gelir. Todori,

17. yüzyılda yaşadığı kabul edilen, göçebe Türkmen obalarında yetişmiş Karacaoğlan, etkileyici bir dille kurulmuş, aşk temalarına ağırlık veren şiirleriyle halk edebiyatımızın en büyük temsilcilerinden biridir. Oyun, Karacaoğlan´ın bitmez tükenmez bir ateşle bağlandığı ağa kızı Sanem´e olan sevdası, onunla birlikte yaşadığı kaçış öyküsünüve bu aşkın dramatik sonunu Karacaoğlan´ın coşkulu hüzünlü türküleri eşliğinde anlatıyor.

Bir Böğürtlen Masalı, Böğürtlen adlı küçük bir çocuğun, mahalledeki arkadaşları ile beraber, dünyamızdaki sevgi ve enerjiyi sömürecek ö-200´lüler Gezegeni´nin kötü adamları olan SÎBOP´lardan kurtarmasının serüvenini anlatıyor Tosbi, etrafındakiler onu anlayamadığı için, kendi iç sesi ile konuşan ileri zekâlı bir çocuğun, ailesi ve toplum içinde yaşadığı zorlukları sahneye getiriyor.

Geleneksel Türk Halk Tiyatrosu´nun özelliklerinden yararlanarak, köy meydanından alınıp sahneye taşınan oyunda, Anadolu insanının gündelik yaşamı, gelenek ve görenekleri anlatılırken, bir köyün sosyal yapısından yola çıkılarak bir ülke panoraması çizilir. Kendi kültürünün de zengin özelliklerini taşıyan Düğün ya da Davul, 21. yüzyıl koşullarında dahi ülkemizde değişmeyen eşitlik, özgürlük, kadın-erkek ilişkileri, evlilik sorunları ve yönetenlerin arkasına saklanan çıkarcı insanların istedikleri gibi yaşaya

Ahmet Vefik Paşanın Molièrein Hastalık Hastası oyunundan uyarladığı Meraki, hastalık ve ölüm kuşkusu ile çevresindekilerin ve kendi yaşamını kâbusa çeviren bir insanın düştüğü gülünç durumları sergilerken, Molièrein takıntısı olan hekimler için de bir taşlama niteliği taşır. Hastalık Hastası, bu büyük komedya ustasının son oyunudur; kendisi bu oyunda başrolü (Argan-Meraki) canlandırırken, oyunun 4. gecesinde (17.5.1673) sahnede hastalanmış, evine kaldırılan yazar, sabaha karşı yaşamını yitirmiştir.

Altın Post, Rodoslu Şair Apollonios´un (M.Ö. 5.yy) destanında işlenen efsaneden yola çıkılarak yazılmış bir komedi; günümüze göndermeleri olan politik bir hiciv. Neron ile Agripina, tarihin en çarpıcı ana-oğul ilişkisi üzerine kurulu bir trajedi... Altın Post: 15 Oyuncu / Neron ile Agripina: 4 er., 3 kad. 2007 / 144 sayfa. Kitap. 12x19.5 cm. İçindeki Oyunlar: 1. Altın Post 2. Neron İle Agripina 3. 4. 5. 6. 7. 8.

Troya kenti Yunan ordusu tarafından tümüyle yakılıp yıkılmış, bütün erkekler öldürülmüş, kadınlar ve çocuklar Atinaya esir olarak götürülmeyi beklemektedirler. Troyalı Kadınlar, saldırgan savaşlara, savaşların getirdiği yıkımlara ve savaşların insanlık dışı gerçekliğine yakılmış bir ağıttır. Euripides daha 2500 yıl öncesinden, yıkımların, vahşiliğin sorumlusunun, dış etmenlerde aranmamasını, bu sorumlunun savaşı yaratan insanoğlunun bizzat kendisi olduğunu vurgulamaktadır. İçindeki Oyunlar: 1. Troyalı Kadı

Prof. Hülya Nutku bu kitabinda, oyun yazarliginin dünyada ve ülkemizdeki yerini belirlerken, bu ugrasinin temel kavramlarini açikliyor; bir tiyatro oyun metninin asal bilesenlerini gösteriyor. Oyun yazmak isteyen yazar adaylarina, yazarlik üzerine sistematik bilgiler verirken, bunlari dünya tiyatro edebiyatindan aldigi seçkin oyun örnekleriyle somutlastiriyor. Kitap ayrica, dramatik oyun yazarliginda tema-durum-motif-aksiyon-olay dizisi gibi temel kavramlarin kullanilmasi, tip ve karakterlerin yaratilmasi,

Fransiz yazar Jean Genet, gerek yasam biçimi, gerek yazdiklari ile bütün dünyada ilgi odagi olmus bir sanatçi ve avangard-absürd tiyatronun önde gelen temsilcisidir. Toplumun, ezilen, sömürülen insanlari vahsice, acimasizca toplum disina ittigini savunur; yazar bu görüslerini, düz yazilari disinda, grotesk ve kara mizaha dayali tiyatro oyunlariyla da ortaya koymustur. Bu kitapta, kendisinin Hizmetçiler-Balkon-Paravanlar adli üç oyununun sahnede nasil oynanmasi gerektigine iliskin yazi, notlar ve bu oyunlari

Bertolt Brecht ve Brecht sonrası yabancılaştırma tiyatrosunu Max Frisch, F. Dürrenmatt, Pete Weiss, Peter Handke gibi yazarların yapıtlarından yola çıkarak irdeleyen Tiyatroda Devrim, doğrudan tiyatro yapıtından yola çıkan, yapıtı tarihsel bağlamı içinde anlamaya çalışan bir eser. Yabancılaştırma, Brecht'in kullandığı bir kavram. Olağan saydığımız, üzerinde hiç düşünmediğimiz, körü körüne kabul ettiğimiz durumları ya da olguları, bunlardan uzaklaşarak yeni bir gözle görme, sorgulama, eleştirme olanağı sağl

Babil Kuleleri, Son yıllarda büyük kentlerimizde yükselen gökdelenlerden birinin inşaatında geçen bir oyun. Yazarın önceki oyunlarında çeşitli kişiliklerle yer almış olan 'Umut' karakteri, bu oyunda inşaatta kaçak olarak çalışan bir üniversite öğrencisi olarak çıkıyor karşımıza. Oyun, ülkemizdeki kentsel dönüşüm projeleriyle gelen rant elde etme çılgınlığının bireysel ve toplumsal yaşamımızda yarattığı önlenemeyen yıkımın öyküsü. Tetikçi, on yedi yaşındaki bir genci tetikçi yapan karanlık süreci sergilerken

Annem, Oğlum ve Ben: Otizm hastalığı, trajik bir geçmiş ve yalnızlıkla mücadele eden üç figür. Sığınacak başka kimseleri olmadığı halde, birbirini incitmeyi bilinç altı bir görev gibi üstlenen anne kızın yaşamı, hangimize yabancı? Sevdiklerimiz için yaptığımız fedakârlıkların hesabını onlara kesmeye kalktığımızda, yapılan işin adı hâlâ fedakârlık olabilir mi? Bu üçlüyü hepimiz bir yerlerden -belki de kendimizden- gayet iyi tanıyoruz. Ben Senim: '80 kuşağından beş sıkı dost. Geçmişin bilinmeyen sırlarının, ç