İş sağlığı ve güvenliği konusuna Türkiye ekonomisinde son yirmi yıldır yaşanan krizlerden dolayı, devlet ya da sivil toplum örgütlerince öncelikli konular arasında yer verilmemiştir. AB ne girmeye aday ve istekli olan ülkemizin siyasi kriterlerle birlikte İSİG konusunda da uyum çalışmalarına hız vermesi gerekmektedir. İSİG konusunun hem mali hem de insani boyutu mevcuttur. Devleti ve toplumdaki bütün kesimleri etkileyen bu konuya bir an önce çözüm getirilmelidir. Yaptığımız çalışma iş sağlığı ve güvenliği a

Albaniya olarak adlandırılan Aras nehrinin kuzeyindeki araziler İslâm öncesinde genellikle Sasani İmparatorluğu'na bağlı idi. Ayrıca, bölge kuzeyden Hazarların düzenledikleri akınlara ve Bizans İmparatorluğu'nun zaman zaman saldırılarına maruz kalması hasebiyle bu iki devletle de sıkı bir ilişki vardı. Özellikle söz konusu bu üç büyük devletin sınırlarının kesiştiği bölgede yerleşmesi dolayısıyla sık sık el değiştirmiştir. Doğuşundan kısa bir süre sonra hızla dünyanın dört bir tarafına yayılan İslâmiyet ayn

Binlerce yıllık birikimin ürünü olan kültür, toplumların zihinlerinde derin izler bırakarak nesilden nesle aktarıla gelmiştir. Bu aktarım serüveninde kaynağı insan olan kültür, toplumların yaşantısıyla birlikte değişim ve dönüşüme uğramaktadır. Bu süreçte değerlerin kaybolmaması adına UNESCO, dünya çapında "Somut Olmayan Kültürel Miras"lara sahip çıkma faaliyetlerine başlamıştır. Bu bağlamda Türkiye'de de bazı halk bilimci akademisyenlerin başkanlığında kültürel değerlerin canlandırılması ve kayıt altına al

Orta Çağ'lar için bazı tarihçiler "Karanlık" ibaresini kullanır. Ortaçağda karanlığın tek koyu tonu "İşkenceler Zamanı" olmuştur. Çünkü Orta Çağlardan itibaren kendini hissettiren muazzam vahşetin diğer adı "İşkence"dir. Orta Çağ'dan itibaren Engizisyon eliyle yapılan işkence sadece Kilise'nin Avrupa'ya yaşattığı bir olgu olmamış fonda kral, prens, aristokratların desteklediği büyük bir vahşet yaratmıştır. Bu vahşetin oluşmasında Orta Çağ'da suçları tanımlayan devletin sanal bir otorite vererek desteklediği

"Büyük Veri" (Big Data) kavramının günümüzde ne kadar önemli olduğunu konusu yadsınamaz bir gerçekliktir. Büyük veriyi anlamlandırabilmemiz için işleyebilmeli ve sonuç çıkarabilmeliyiz. Çıkan sonuçları doğru değerlendirmek ve doğru karar verebilmemiz için yazılımsal bir desteğe ihtiyaç olduğu da aşikârdır. Dolayısıyla olayı anlayıp üzerinde çalışabilmemiz için konuyla ilgili kavramları öğrenip akademik çalışmaları yakından takip etmek gerekir. Bu gerçekliğin ortasında yer alan Karar Destek Sistemleri - KDS

Suriye'de 2011 yılında başlayan yönetim karşıtı protestolar Suriye rejiminin protestoculara şiddetle karşılık vermesiyle iç savaşa dönüşmüştür. Bugüne kadar devam eden çatışmalar; 400 bin civarında insanın yaşamını yitirmesine, 6,5 milyona yakın kişinin de Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak gibi komşu ülkeler başta olmak üzere diğer ülkelere göç etmesine yol açmıştır. Türkiye, Suriye'de yaşanan iç karışıklıklardan en fazla etkilenen ülkelerin başında gelmektedir. İç savaşın başlamasından bugüne kadar 3,614,108

Kıbrıs Türk mücadele tarihinin isimsiz kahramanlarıdır Bereketçiler. Çoğunu ne bilir ne de tanırız. 1 Nisan 1955 tarihinde başlayan EOKA saldırılarının ardından Kıbrıs'ta verilen hayatta kalma mücadelesinin en önemli ayağı Türkiye-Kıbrıs arasında ölümüne mücadele eden ve adaya Türkiye adına lojistik destek sağlayan bu isimsiz kahramanlar mücadelenin başarıyla sonuçlanmasında kilit rol oynarlar. Hiçbir maddi menfaat beklentisi içerisine girmeden, ucunda mutlak ölüm olmasına rağmen cesaret, kararlılık ve cans

Teknolojik gelişme ve ilerlemeler, toplumu ve toplumsal yapıyı derinden etkilemektedir. Bu etkilerden en önemlisi iletişimdir. İletişim olanaklarının gelişmesi ve iletişim ağlarının çeşitlenmesi, iletişim biçimlerini, sosyal, kültürel yasamı, eğitim öğretim sürecini, gündelik yasam pratiklerini, bireyler arası ve kitleler arası iletişimi yeniden şekillendirmiştir. Bilişim teknolojisindeki gelişmeler çalışma ortamlarımızı, iletişim araçlarımızı ve hatta günlük hayatımızı değiştirmektedir. Bu durum ise gündel

1878'de adanın Osmanlı'dan İngiliz idaresine geçmesiyle Türk tarihinde bir "Kıbrıs meselesi" doğmuş ve daha sonra bu mesele büyüyerek bugün hâlâ çözülemeyen uluslararası bir sorun hâline gelmiştir. Güncelliği devam eden dünya çapındaki bu meselenin toplum sorunlarının da irdelendiği önemli bir platform olan edebiyata yansımaması düşünülemez. Edebiyat ve İdeoloji İlişkisi Bağlamında Türk Romanında Kıbrıs Meselesi (1955-2015) başlıklı bu çalışmada yazar, bu doğrultuda Kıbrıs meselesinin Türk romanına nasıl ya

İlkel ve az sayıdaki anaerkil toplumları saymazsak, tarih boyunca kadınlar sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan erkeklere göre tali önemde kalmıştır. 19 yüzyılla birlikte insanların doğadan yavaş yavaş koparak, bir endüstri çarkının içinde yoğrulmaya başlamasıyla kadınların da üretimdeki rolü azımsanmayacak ölçüde artmıştır. İşte bu süreç kadınların toplumsal yasam içindeki önemi ve mücadeleleri açısından binlerce inceleme ve araştırmaya konu olmuştur. Elinizdeki bu kitap bir inceleme, araştırma kitabı değil

İç deniz görünümündeki Akdeniz'in sancılı adası Kıbrıs tarih boyunca hep sorunlarla, acılarla, savaş ve çatışmalarla anılmıştır. 21 Yüzyılda bu durum çok daha belirgin ve keskin bir hal almış durumdadır. ABD'den Çin'e, Rusya'dan Israil'e küresel, kıtasal ve bölgesel başat güçlerin arka bahçe yapmaya çabaladıkları ya da çeşitli menfaat hesaplaşmalarının içine girdikleri bölge önümüzdeki dönemde de sıcaklığını ve gergin atmosferini koruyacak gibi görünmektedir. Rusya'nın Tartus ve Lazkiye askeri üs bölgeleri

Neredeyse bütün dünyayı kasıp kavuran, milyonlarca insanın hayatına mal olan sıtma Akdeniz'in incisi Kıbrıs'ı da yıllar boyunca darmadağın etmiş, susuzluk, kuraklık, fakirlik ve hijyenden uzak hayat şartları cehaletle birleşince son derece dramatik sonuçlar da vermiştir. İşgücü, istihdam, ekonomi, milli gelirde de muazzam düşüşe neden olan, hayatı her anlamda kabusa çeviren bu hastalıkla mücadele eden kişi ise Mehmet Aziz Bey olmuştur. Hummalı, yoğun, bilimsel, akılcı ve radikal tedbirlerle yoğrulan çabalar

Sivil Havacılık tüm Dünya'da milyonlarca kişinin çalıştığı bir endüstridir. Bu rakam sadece doğrudan çalışanlar düşünerek hesaplanmış olup, dolaylı çalışanlar ile birlikte bu rakam daha da büyümektedir. 17 Aralık 1903 tarihinde Wright Kardeşlerin ilk motorlu uçuş denemesiyle başlayan ve 116 yılı asan tarihi olan bu endüstri her geçen yıl daha da büyümektedir. İnsanoğlunun bir yerden başka bir yere gitme ihtiyacı asla bitmeyeceği için gerek tatil gerek iş amaçlı yolcular yoğunlukla sivil hava taşımacılığını

Wellness, bir yaşam felsefesinden bir yaşam tarzına dönüşerek geniş kitlelere hızla ulaşmakta. Wellness'ın bir alt boyutu olan SPA, çoğunlukla otellerin özel hazırlanmış mekanlarında su ve diğer unsurlarla sunulan hizmetleri içermekte. Günümüzde beş yıldızlı otellerin tamamına yakınında bir wellness ve/veya SPA bölümü bulunmakta. SPA ve Wellness'la 2002 yılında Almanya'da tanıştım. Almanya başta olmak üzere; Avusturya, İsviçre, Malta ve Dominik Cumhuriyeti gibi birçok ülkede wellness ve SPA uygulamalarını b

9 ve 14 yüzyıllar arası Arap-İslam Dünyası; beyliklerin, Moğol istilasının ve iç karışıkların ortaya çıktığı ve dönemdir. Bu devirde, Araplar yeni kültürlerle karşılaşmışlardır. Bu kültür etkileşimi, dönemin eserlerinde görülmektedir. et-Taberî'nin Târîhu'l-Umem ve ve'l-Mulûk ve İbnu'l-Esîr'in el-Kâmil fi't-Tarih adlı eserlerinde bu kültürel etkileşim sonucu yabancı kökenli sözcüklere rastlanmaktadır. Eserde, 9 ve 14 Yüzyıllar arası yazılmış Arapça tarih kaynaklarında geçen tıp, sağlık, savaş, askerlik ve g

Türkiye'nin Doğu Karadeniz kıyıları, tarihi, sosyal, kültürel çeşitliliği ve zenginliği ile yabancı araştırmacıların uzun sürelerdir yoğun şekilde ilgi gösterdiği araştırma alanlarından biri olmuştur. Yerel ve amatör araştırmacılar hariç tutulursa yerli bilim insanlarının bölgeye dönük araştırmalara yönelmelerinde de öncü nitelikli bu araştırmalar etkili olmuştur. Ancak bu gelişme, Doğu Karadeniz konulu kültür araştırmalarında sınırlı alan ve konular üzerine yoğunlaşması gibi başka bir sorunu da beraberinde

Öncesinde olduğu gibi hâlihazırda ve gelecekte kentlerin en önemli sorunu, kentlerin güvenliğinin sağlanması olmuştur ve olacaktır. Kenti kent yapan kentin güvenliği problemi, her kesimden herkesi giderek daha çok meşgul etmektedir. Kent güvenliğinin etkin bir şekilde sağlanması, genel olarak kamu, STK ve özel sektörün iyi yönetişim yoluyla uyum içinde hareket etmeleriyle ancak gerçekleşebilir. Bu bağlamda, merkezi yönetimin kamu ve kent güvenliği ile ilgili politika geliştirmesi ve buna göre ihtiyaçları be

Küreselleşen dünyada örgütlerin kurumsal iç etkinlikleri ve verimlilikleri faaliyet gösterdikleri alanlarda başarılı olmalarıyla doğru orantılıdır. Rekabete dayalı ve zorlu piyasa koşullarında kurumların varlığını sürdürmeleri bir yerde buna bağlıdır. İç etkinliği ve verimliliği üst seviyelerde tutan örgütler/kurumlar piyasa şartlarıyla daha rahat mücadele etme ve başarıya ulaşma olanağına sahip olurlar. Örgütsel Davranış Üzerine Güncel Çalışmalar adı altında meydana getirilen bu eserde örgütsel davranış il

Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyeti'ne geçişte siyasî düzenlemelerin yanında sosyal, ekonomik, eğitim, sağlık, adalet, ziraat, sanayi, ticaret ve günlük hayatı ilgilendiren pek çok alanda gelişmeler yaşanmıştır. Bu değişikliklerle ekonomik alanda kapitalist ülkelerin açık pazarı haline gelmiş, siyasî birliği ve toprak bütünlüğü parçalanmış ve her alanda yaşadığı dünyanın çok gerisine düşmüş bir devletten; önce siyasî, ardından ekonomik bağımsızlığını elde eden, daha sonra da toplum hayatının her safhas

O, Allah'ın kendisiyle rahmetini yeryüzüne indirdiği, âlemlere rahmetin nişânesi Peygamberdi. Kur'ân'ın Üsve-i Hasene olarak tanıttığı Hz. Muhammed'in hayatının her yönü rahmete ulaşabilmede bizler için en güzel örnektir. Bu örnekliği vahiyle ilk defa muhatap oluşuyla başlamıştır ve kıyamete kadar gelecek olan bütün insanlar için kulluğun, adaletin, iyiliğin, güzelliğin... örnekliğini en güzel şekilde yapmıştır. Nâzil olan âyetler önce Allah'ın elçisini hazırlamış, bu mükemmel eğitim içerisinden bütün insan