Değerli kardeşlerim; Kur’an’dan sonra en sağlam kaynak, Hz. Muhammed (s.a.v)’in sünnet-i seniyyesi ve hadis-i şeriflerdir. Hadis-i şerifler, Kur’an nasihatlerinin özü ve aynı zamanda sünneti saniyeyi bizler için açıklayan çok büyük bir rahmet ve berekettir.Hadis-i şerifler maddi ve manevi hususu, dini ve dünyevi tüm sırlı ve hikmetli ilimleri kendisinde barındırır. Hadis-i şerifleri okuyan herkes kendi gücü nispetinde Resûllullah (s.a.v) ile manevi bir bağ kurar. Bu ilmin derinliklerine vakıf olan, Resûllul

Bir zamanlar Bilim Şehri'nde, renkli ışıklar ve yüksek seslerle dolu bir laboratuar vardı. Bilim insanları, sık sık kahkahalar ve çeşitli deneylerle meşguldü. En parlak bilim insanlarından biri, dost canlısı bir robot olan Rimi'ydi.Rimi, çelik gövdesi ve renkli düğmeleriyle Bilim Şehri'nin en sevimli robotuydu. Her gün laboratuarda yeni şeyler öğreniyor ve bilimle dolu bir dünyada yaşamanın tadını çıkarıyordu. Geceleri, laboratuarın penceresinden yıldızlara bakar ve bir gün uzaya gitmeyi hayal ederdi.

Tek gidişlik bir bilet olmalı sol yanınatam da can kenarından.Sonra sevgi denen kutsalı incitmeden okşamalı duygu yüklü dokunuşlar yüreğini.Dokunmalıyım kirletmeden incitmeden benliğini.Bu mevsimde insanın sığınacağı bir can kenarı olmalı. Uzadıkça uzayan bütün yalnızlıklara inat can kenarında soluklanmalı insan.Gamın hükümsüz olduğu tek yerdir sevdiğinin sol yanı. Başını koyunca omuz denen dünyaya unutursun bütün hüzünleri

Yanılgı yolculuğunda, henüz beş yaşında bir çocukken yuvaya bırakılan Savaş’ın gelecekte ne kadar varlıklı olursa olsun bir yanının hep yarım kaldığını göreceksiniz. Mutluluklarımız aslında çocukluğumuzun yansımasıdır kalbimize Savaş ile birlikte öğreneceksiniz.Başına gelen en büyük olumsuzlukta bile hayata sımsıkı tutunup asla pes etmeyen Aslan’ın hikâyesi hepimize onurlu oluşun gururlu asaletini yaşatacak.Yaşamlarımız; yanlış alınan kararlarımızın, olaylara farklı açılardan bakamayışımızın hüsranlarının v

Pencereye yansıyan şatonun sabah başka diyarlara yolculuğa çıktığını tesadüfen öğrenen murtaza bu gizemli şatonun peşine düşer. Arkadaşlarıyla beraber hayalet şatonun nereye gittiğini geri gelip gelmeyeceğini araştımaya başlayan masumlar çetesi hiç beklemedikleri diyarlarla karşılaşırlar. Hayalet şato süper fantastik bir hikaye

Berdel, 21. yüzyılda olmamıza rağmen maalesef hâlâ Doğu Anadolu’da gelenek diye, iki aile reisi tarafından verilen sözle her aileden iki kişinin değiş tokuş edildiği bir töredir. Yere batasıca, cehennemde yanasıca töre; kurbanlar üzerine yerine getirilen bir sözleşmedir. Her ne kadar roman olarak ele alıyor olsam da gerçek hayattan yapılan alıntılar ve özellikle çevremde şahit olduğum bu hâlâ kanayan yara, yazık ki uzun yıllar daha kanamaya devam edeceğe benziyor… Berdel; bedel demektir, bedel ödemektir. O

1978 yılında Malatya Akçadağ’da doğan Yüksel Köroğlu; ilk, orta ve lise öğrenimini, Malatya’da tamamladıktan sonra, İstanbul’un Silivri ilçesine yerleşmiş olup, uzun yıllar turizmle uğraşmış, şu an hayatını Silivri’de bakkal dükkânı işleterek devam ettirmektedir. İlkokul çağlarından beri şiire merakı olup, o günden bugüne eline geçen her kâğıda bir şeyler yazmıştır. Evli ve bir kız babası olan, hayatında hep bir eğitmen olmayı hayal eden fakat bu duygunun içinde kalmasıyla, şiirlerinde aslında haykıran biri

Ne yaşanırsa yaşansın kendine hak gördüğünü başkalarına çok görmemek lazım. Hiç darılmadık diye kırılmadığımızı düşünüyorlar. Ağlayan insanlar güçsüz olduğu için ağlamıyorlar. Tıpkı gülenlerin mutlu olmadığı gibi. Verdiğimiz değerin karşılığını göremiyorsak gördüğümüz değer kadarını verelim ki, herkes yerini bilsin. Önemli olan, kendi değerleriyle bizim değerlerimize değer katabilecek değerli birinin hayatımızdaki varlığıdır. Değersiz insanlara verilen değerler de bizleri değersiz hâle getirir. Bir insanı h

Adli tıp uzmanı Robert ve ailesi büyük tehlike içindeydi. Robert için karanlık bir gece başlıyordu. Ölüm, sessizlik getirmeyecekti artık. Karanlığın iliklere kadar hissedildiği bir devir yaklaşıyor. Dark, yeraltı örgütlerinin dünyayı saran kirli ağının merkezi. Zaman çarkları arasında ölüm çukurlarının kazıldığı sisli bir gecenin kirli sabahlarına hazır olun! Dark, ölüm ve yaşam arasındaki en ince denge. Gerçeklik ve hayalin yeniden tanımlandığı bir roman.

Diliminden dökülemeyenler yüreğime sığmaz oldu ve taştı hoyratça her bir kelime şiir defterime. Kaybetme korkusuyla gösteremediğim sevgimi öyle cesurca yazdım ki belki bir gün okursun diye. Onca sevdamıza dahil ayrılıklarımızda vuslatı düşledim bunu anlatmak istedim her dizede . Sevdanın hasreti de güzeldir. Cemal Süreyya’nın dediği gibi “ Uzaktan sevmediyseniz birini, hiç sevdim demeyin” .

İnsan Bir menzile doğru gitmektedir. Hayat boyu yaşadığı sevinçler ve hüzünler insanı Eşrefi mahlukat derecesine yükseltmiştir. İnsan bir alemdir ve o âlem içinde inişler çıkışlar yaşar. Vazgeçtiğini sandığın her şey seni güzel noktalara taşır. O güzelliklerin fıtratında olduğunu bil. Bu yolculukta hayatının hangi dönemindesin bilmiyorum. Ama yeri geldiğinde bir anka kuşu misali küllerinden doğmayı bil küllerin güllere dönüşsün. Belki de yaşadığın bu hüzünler Anlık gelecek sevinçlere hazırlıktır. Bu kita

Şu hayatta her insanın bir dönüm noktası vardır. İşte tamda bu noktaya bağlıdır hayat. Hayatın can evidir burası. Tam burada verilir en can alıcı kararlar, tam burada öğrenirsin hayatı. İyi ya da kötü, mutlu ya da mutsuz, ağlamalı ya da gülmeli… Ruhun tamda burada büyür. O noktada aldığın bir yarayla büyür. O yara seni sen yapar, o yara senden bir sen daha doğurur en güçlü şekilde… Belki de o nokta bugüne kadar yaşamadığın bütün mutlulukların en büyüğünü yaşatır sana. Belki de bu sefer senden bir sen daha d

Kendi başlarına yaralarını saramayan yedi insan. Yedi arayış hikayesi, yedi travma ve hepsinin yollarının kesiştiği nokta, Terapist Murat Bey

Bir ilişkiyi ya da aşkı bitiren şey neden çok sevmek olsun ki? Teorik olarak çok sevmek bitirmekten çok başlatır belki evet ama iş ilerledikçe bu durum öyle olmuyor. Tabi göreceli bir kavram ama anlatınca bana hak vereceksiniz buna inanıyorum. Şimdi kafamızda iki aşık oluşturalım. Birbirlerine ilk görüştükleri anda sırılsıklam aşık olmuş ama birbirini hiç tanımayan iki yabancı. İlk adım elbette tanışmak. Nerelisin, nelerden hoşlanırsın, uğurlu rakamın ne sevdiğin renk, sevdiğin yemek, burcun ne, hangi takım

Yeryüzünü kirletenler kötü insanlar değil, kötülük karşısında sessizleşen insanlıktır.Doktor Dex, insanlık tarihinin en kara dosyalarına ulaşmak için ölüme koşuyor. Dünya’nın her köşesine uzanan Tanrı katilleri ve Tanrı’nın evlatları arasında verilen amansız savaş. Soğuk geceler,karanlığı fırsat bilen suç çeteleri ve tek dayanağı ilahi adalet… Dünya’nın sonunu yaklaştıran kıyamet hazırlıklarına kim dur diyecek! Doktor Dex, zamanın ilahi yumruğu… Ölümün sadece başlangıç olduğu bir dünyaya hazır olun… Ya Tanr

...dini temellere dayanan her şey insanoğlunu etkiler. Dinini bilmeyen her insan hipnotize edilmek için en büyük hedeftir. Doktor Dex, NASA’nın ve Armageddon’un Yedi bin yıllık gizemi ile dünyayı örümcek ağı gibi saran kirli örgütleri deşifre ediyor. Tanrı katillerine karşı verilen amansız savaş ve Deccal’e duyulan tarifi imkansız nefret... Sırlar bir bir deşifre olurken Dex, ilahi gücün varlığını daha çok hissediyordu. Yapılan her seçim büyük felaketlere gebe, zaman tükeniyor! YILLARDIR YASA

Bunu Da Yaz Bir Kenara! Mektup gelmez nazlı yârdan, Başım kurtulmadı dardan, Deliye döndüm efkârdan, Bunu da yaz bir kenara! Başın düştü ise dara, Şafak söker iken ara, O an düşerim yollara, Bunu da yaz bir kenara!

Babalarda Ağlar! Zannetmeyin hep analar ağlar. Zannetmeyin hep analar şîvan eder. Zannetmeyin hep analar figan eder. Zannetmeyin hep bacılar isyan eder. Babalar da ağlar. Ama damardan ağlar Babalar öyle bir ağlar ki! Her taraf kor ateşi gibi yanar. İçi yanardağ gibi lav püskürtür. Öyle bir yanar ki! Ne dağ dayanır ne de taş dayanır. Herkes onu ateş topu sanır

Melisa, sesleri net duyuyordu, Helen'in sağ olduğunu öğrenince çok sevindi. Adamlar Helen'i yanlarına alarak ormanın içinden ana yola doğru yürümeye başladılar. Karanlık ormanın diplerine kadar çökmüştü. Melisa, hiç ses çıkarmadan yerinde duruyordu ve son kişi kalana kadar yerinden kalkmadı. Adamlar gözden kaybolunca yavaşça yerinden kalkarak kulübeye yanaştı, önce etrafa bir göz attı, sonra kulübeye yanaşıp içerde herhangi bir ses olup olmadığını öğrenmek için kulağını kulübenin tahtalarına dayadı ve bir s

Aynı mahallede doğup büyüyen iki sıkı dostun bilgelik diyarına yolculukları. Zaman makinesinin içine giren iki arkadaşın eğlenceli ve maceralı yolculuğu başlamış oldu. Belli bir süre geçtikten sonra gözlerini açtıklarında sisli bir ormanda yarı baygın uzanmış olduklarını gördüler.