Kulaklarda bir uğultu Şu gökyüzüne çarpıp gelen Mahşer çığlığı. Duasız nefesler Kadavra kokan insanlar Kendi yüzünden utanmış Maskelere sığınan cesetler. Zaman bir sarkacın ardına gizlenmiş Bereketsiz şimdi ömürler.

Oy ile seçilen kişi, Adaletli olmalısın! İster erkek ister dişi, Adaletli olmalısın! Hak suyuna dalmalısın. Adalet mülkün temeli, Temel çatlak, ne demeli? Kişi hakkını bilmeli, Adaletli olmalısın. Payı eşit bölmelisin.

Büyük değişimler, insanlar tarafından, çağın, toplumsal koşulları uygun olduğu dönemlerde, dinamik ve diri ilerlemelerin hamlesi, devrimi ve dirilişi olarakgerçekleştirilir. Her büyük değişimin yapılması, yeni bir umudun gerçekleşmesini beraberinde getirir. Bu çalışmada; Türkiye’nin siyasal, kültürel ve uygarlık sistem yapılarının konu alındığı, özellikle bir kavram ve değerler sistemi olarak siyasal strüktür davranışları sorgulanmaktadır. Özgün ve radikal yaklaşım ve anlayışla, gerekliliğine inanılan Büyü

İyi bir piyanonun 12 bin parçası vardır, en önemli parçası ahenk tahtasıdır.

İki güzel kardeş Nil ve Mert Ali anneleri ile müzeleri geziyorlar. Müzelerin öğretici, bir o kadar da eğlenceli ve renkli dünyaları çocuklar için son derece faydalı. Nil ve Mert Ali bebekliklerinden beri alışıklar müzelere. Başka çocuklar da sıkılmayacaklardır müzeleri gezerlerken. En güzel öğrenme; deneyim kazanarak, gözleyerek elde edilen değil midir zaten? Mert Ali ve Nil bazen geçmişe, bazen sanatçıların birbirinden güzel gönül bahçelerine konuk oluyorlar müze ziyaretleri sırasında. Okuyanlar da onlarla

On dört yaşında … Hâlâ çocuk olan ben Hayatımın ilk ve yalnız … Yolculuğuna çıkmış … Kaderine küsmüş ve isyankâr Kimsesizliğime yolculuk başladı Kapandı kara trendeki kapılar

Suçlar ve Suçlular? Kim olduğunuzu, nerede durduğunuzu, kimlerle birlikte olduğunuzu merak mı ediyorsunuz? O halde yaşadığınız topluma bir ayna tutun ve size kendi yansımanızı göstermesine izin verin; o yansımada kendinizi eksiksiz olarak bulacaksınız. Suç, suç üzerine doğrudan sorular soran, bu soruları da Türkiye'de tarih boyunca yaşanan ve günümüzde halen yaşanmaya devam eden hikayeler üzerinden sormayı seçen bir anlatı. Bizzat yaşadığımız ya da yakın çevremizden duyduğunuz hikayeler Suç'un lokomotifi

Mehmet Sadık Kırımlı, uzakların ağzından yazılmış şiirler ile kaybettiğimiz ve unutursak bir daha geri gelmeyecek olanları hatırlatırken Hiçliğin Ötesi'nden soruyor: "aşk-olsun nasıl bulamazssın beni bu kadar sözcüğün arasında"...

Evin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen Ece, ağabeyleri tarafından sevilmez ve kabul görmez. Dallar nasıl kuvvetini gövdesinden ve köklerinden alıyorsa Ece de hayata dair bilmesi gerekenleri annesinden, gerçek sevginin ne olduğunu da anneannesinden öğrenir. Bir yanı hep eksik olarak geçse de mutlu çocukluk yıllarının ardından ilk aşk duygusunu yaşayan Ece'nin başına gelen talihsiz bir olayla hayatı tam bir kabusa döner. Ağabeylerinden sonra artık babası tarafından da yok sayılır. Bütün bu olanları kabulle