Neşeli çocuk kitaplığında yeni biri: Ölüm. Baştan söylemesi: Bu kitapta Ölüm var. O bir kişi, bizimle konuşuyor, bizi anlıyor. Bize kendini, ölümü anlatıyor. Onu anlamamızı istiyor. Ve bize şöyle diyor: Ağlamak güzeldir! Uzman Klinik Psikolog Büşra Tarçalır Erol’un çevirisi ve önsözüyle...

Ben, okulun düzenlediği yüzme yarışmasına katılmayı her şeyden çok ister. Oysa önce çözmesi gereken küçük bir sorunu vardır. Yoksa büyük mü demeliyiz! Su korkusunu yenmesi ve yüzmeyi öğrenmesi gerekmektedir. Ancak annesi, ona koşmayı, yüzmeyi ve daha pek çok şeyi yasaklamıştır. Ben’in imdadına en yakın dostu Fritz koşar. Fritz ve Ben için bu yardımlaşma sonunda herkesi mutlu edip, zoru başaracakları bir hikâyeye dönüşebilecek midir?

Álvaro Bisama’nın ödüllü romanı Ölü Yıldızlar, Şili’nin Pinochet diktatörlüğü altında onlarca yıl sonra demokrasiye geçişinin zemininde kurulmuş; rejimin tüm zorluklarıyla gelecekleri için savaşan kayıp bir kuşağın hikâyesidir. Bir kafede oturan, konuşacak hiçbir şeyleri kalmamış, tükenmiş bir çift. Gözleri bir anda masadaki yerel bir gazeteye ilişiyor. Üniversite yıllarından devrimci Javiera’nın fotoğrafı... Aşkın tüm yönlerini gözler önüne seren bu hikâye, birkaç saatliğine de olsa bu çifti geçmişte bir y

"Orhan'ın şiirini okuyan kız, erkek kimseyi öldüremez, kimseyi dövemez, kimseye sövemez." (Sait Faik, Orhan Veli İçin, 1953) "Orhan Veli duygulu, duygusever bir kişi, bunu gizlemek, kendi kendinden de gizlemek istiyor. Bunun için çarpışıyor kendi kendisiyle, alaya alıyor duygularını, gülüyor kendi kendine. Biliyor ki kendi duygularına bırakıp içli, hani şu samimi denir çeşidinden şiirler yazmak kolaydır, sanat ise zordur, seçme ile çabalama ile varılır ona." (Nurullah Ataç, Yenilik, 1954) "Hem e

Türk edebiyatının büyük ustalarından Sabahattin Ali'nin ölümsüz eseri Kuyucaklı Yusuf, edebiyatımızın büyük bir ilgiyle okunmaya devam eden başyapıtlarından. Kuyucaklı Yusuf zorlu bir aşkın, cinayetin, ıssızlığın, hiçbir yere ait olamamanın, küçük taşra hayatının, kötülüğe direnmenin, çarpık düzenin, olmayan adaletin, itiraf edilemeyen duyguların, yabanıl toplumsal düzenin, zulmün, isyanın, trajik bir sonun hikâyesi… "Yalnız, gökyüzündeki yıldızlardan çayın dibindeki çakıllara, doğu tarafından kopup gele

Orhan Veli’nin, tıpkı kendi şiirlerinde olduğu gibi, okunabilir bir dille Türkçeye çevirdiği La Fontaine’in masalları, hem çocukların hem de yetişkinlerin severek okuyacakları bir klasik. “Sevgili Çocuklar, Bu kitapta okuyacağınız şiirleri gerçi sizler için tercüme ettim. Ama hiçbir zaman onları çocukça bulmadım. Zaten sizi de küçük görmüyorum. Güzel şeyleri siz de büyükler kadar anlar, büyükler kadar seversiniz. Elbette, yaşınız ilerledikçe, bilginiz de artacaktır. Ama bu, bilginiz artıncaya kadar kö

"Eğer hayal edebiliyorsam yapabilirim de."

Sadece gündelik, herhangi bir şey. Herkesin her zaman olan şeyler dediği: Belki hayat da onların toplamı. Ki onlar, kim olduğumuz kadar nasıl olduğumuzu anlatırlar. Şişenin Dibi, daha önce distopik bir romanla karşımıza çıkan Özge Sarıoğlu'nun ikinci kitabı. Sıradan hallerin toplamından damıtılan küçük sevinçlerin, görünmez kederlerin ve dikkate değer rüyaların kelimelere döküldüğü Şişenin Dibi, içindeki on beş öyküyle insana ve onun hallerine biraz daha yakından bakmak isteyenler için. 2007 Özgür Pen

Zihin Haritaları tekniğiyle hazırlanmıştır. • Derle, topla, netleş! • Odaklanma • Motivasyon • Netlik • Verimlilik • Harekete geçme

Türk edebiyatının büyük ustalarından Sabahattin Ali'nin Kuyucaklı Yusuf ve İçimizdeki Şeytan'dan sonra yazdığı üçüncü ve son romanı Kürk Mantolu Madonna, edebiyatımızın büyük bir ilgiyle okunmaya devam eden başyapıtlarından. Kürk Mantolu Madonna ölümsüz bir "imkânsız aşk"ın, akıp giden zaman karşısında çaresiz kalan gerçekliğin, yalnızlığın, varoluş sancılarının, yüce duyguların, umut etmeye devam etmenin, insan ruhunun karanlıklarının son derece zarif ve etkileyici hikâyesi… "Her gün, daima öğleden sonra o

Türk edebiyatının büyük ustalarından Sabahattin Ali'nin öykü ve masallarını bir araya getiren Sırça Köşk, modern Türk hikâyeciliğinin en önemli kitaplarından biri. Her gün biraz daha büyüyerek tüm halkı, kenti, hatta ülkeyi ele geçiren sırça köşklerin, iktidar sahiplerinin, düzen eleştirisinin, "tehlikeli" düşüncelerin, toplumsal gerçekçiliğin, bugün de geçerliğini koruyan, hiciv dolu, ironik ve acı öyküleri… "Halk ne sorduysa cevabını almış, bütün odalarla aylak oturan insanların pek lüzumlu olduğuna inanm

Türk edebiyatının büyük ustalarından Sabahattin Ali'nin öykülerini bir araya getiren Değirmen, modern Türk hikâyeciliğinin en önemli kitaplarından biri. Anadolu'nun, taşra hayatının, yoksulluğun, kimsesizliğin, çaresizliğin, mahkûmların, suçluların, haksızlığa uğrayanların, sıradan insanların, ötekilerin, acımasızlığın, merhametin, doğanın, efsanelerin, masalların, hüzünlerin, aşkların unutulmaz öyküleri… "İşte adaşım, sana seven bir Çingene'nin hikâyesi. Çiçeklerin açtığı mevsimde, senin kollarına yaslanan

Anılar, bazen dibinden balık yakaladığınız; bazense içine düşüp boğulduğunuz bir göl. Peki, sizin başınıza en çok hangisi geldi? 2020 Avrupa Birliği Edebiyat Ödülleri’ni kazanan, Lana Bastašić’in ilk romanı Tavşanı Yakala, savaşın düşüşü sırasında ve Bosna’nın çarpıcı arka planında geçen iki kadın arasındaki arkadaşlığın incelikleriyle dolu hikâyesi. “Lana Bastašić’in; iki Alice’in, Harikalar Diyarı’na girmesi gibi savaş sonrası Bosna’ya dalan iki genç kadını anlatan romanı zeki, enerjik, tutkulu ve büyük b

“Rosner’ın zarif, yürek parçalayan romanı, II. Dünya Savaşı hakkında anlatılacak yeni bir hikâyeye her zaman yer olacağının kanıtı. Kalp kırıklığı ve umutla dolu bu roman, bir anne ile kızı arasındaki bağın ve onların sevgi uğruna yaptığı fedakârlıkların hikâyesi. Muazzam ve mutlaka okunması gerek.” –New York Times “Sarı Kuşun Şarkısı’nda Gizli Dünya ile Schindler’in Listesi bir araya geliyor… Anneler ile kızlarının, savaş ile sevginin, yaşayanların müziği ile ölülerin sessizliğinin incelikle yazılmış hikâ

Arka Kapak Yazısı: Hayatları tesadüfler mi belirler yoksa kararlar mı? Sırlarının ezici ağırlığı altında kabuğuna çekilerek günden güne hem topluma hem özbenliğine yabancılaşan iki insan, tesadüfen bir parkta tanışırlar: Yirmi yaşında bir hikikomori (münzevi) olan Taguçi Hiro ile elli sekiz yaşında, işini kaybettiğini karısına söyleyemeyen bir salaryman (şirket çalışanı) olan Ohara Tetsu. Birbirlerine içlerini döktükçe kendi hikâyeleri, başkalarının incinmiş hikâyeleriyle kesişir. Hiro ve Tetsu, nihayetinde

Spor yapmayı çok seven sevimli ninenin dolabından gelen seslere kulak verin! Tüm spor aletleri dolabın içinde, onunla birlikte spor yapmak için beklemede... Bakalım, bu defa hangisini seçecek nine? Bol ödüllü yazar Mavisel Yener’in eşsiz kalemi ile Berk Öztürk’ün özgün çizimleri, bu eğlenceli ve renkli öyküde bir araya geldi. Farklılıklar ve kendini keşfetme üzerine, sportif bir yolculuğa hazır olun!