"Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani size ordular saldırmıştı da. Biz onlara karşı bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah ne yaptığınızı çok iyi görmekteydi." (el-Ahzâb, 9)

Bundan çok ama çok uzun zaman önceydi. Birkaç asır değil, tam 14 asır önceydi. Herkes o zamanlara Asr-ı Saâdet diyordu. Çünkü o asrı huzurlu ve güvenli yapan birbirinden güzel insanlar vardı.

Osmanlı döneminde, üç ayların gelmesi ile medreseler tatil olur ve Ramazan Bayramı’nın sonuna kadar da kapalı kalırdı. Recep ayında medrese talebeleri hem öğrendiklerini anlatmak hem de tecrübe kazanmak için İstanbul’dan Anadolu’ya, Rumeli’ye hatta Suriye ve Yemen’e cerre çıkarlardı. Camilerde görev alırlardı. Bu kitaptakı hikayeler, Kanuni Sultan Süleyman döneminde geçmektedir. Cerre çıkan İsmail, Bursa’da ilim, irfan, ibadet ve güzelliklerle dolu üç ay geçirir. Onun payına bu güzellikleri yaşamak, bizim p

Bu kitaptaki hikayeler Fatih Sultan Mehmed döneminde geçmektedir. Abdurrahman Efendi ve üç torunu her Cuma günü buluşup, İstanbul’a Suriçi’nde Ni’mel Ceyş ziyaretleri yapmaktadır. Bu ziyaretler çocuklara hem yaşadıkları şehre olan sorumluluklarını hatırlatacak hem de birbirileriyle olan sevgi bağlarını güçlendirecektir.