Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 46 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Ucuz roman ve kıyamet filmlerinin adi kopyaları gibi barların arka sokağında sık oynanan bir oyun mu bu? Siyah kıyafetler, ruh gibi dolaşıp, birbirine sırnaşmalar, ‘arada birileri bakıyor mu?’ diye etrafı kesenler, arada kendi içine göz atanlar, flu bar ışığının altında, aynalarda unutulmuş kendi yüzleri… Geçmişin, köhne anılar çıkını tek bir kadehten sonra açılır ve küflü taşralı bir anne kokusu sarar ortalığı. Kabullenme saatleri değil şimdi. Paslı, eski gülüşlerden arınmak, utandırıldıkları yüzyılları u
120 TL.
Tükendi
‘Doğuda Bir Yerde Bir Zamanlar’, kökenleri aynı olsa da toplumun farklı kesimlerinden gelen insanların çekişmeli ve çatışmalı geçen yaşam süreçleriyle, kesişerek ortaklaşan özlemleri, hayalleri, umutları ve üzerine bunların inşa edildiği sevdalarının anlatıldığı, 20. yüzyılın sonlarında Anadolu’nun doğusunda geçen gerçek olaylardan esinlenmiş kurgusal motiflere dayalı, psikolojik ve felsefi bir dönem romanı... “Kimi zaman sarsıcı, kimi zaman anne kucağı gibi sıcacık, kimi zaman da başımıza gelecek her şeye
160 TL.
Tükendi
Az ve öz yazanından, humour ve lirizmi birleştirenine, her türlü şiir tortusuyla kan bağı olan yirmi kadar şaire sözü olan biri Fatma Hatun Esen. Bir şiirin veya kitabın sayfalarının kenarına not ettiği satırları bizle buluşturma işine girişiyor bu kitabında. Ses ve vurgu özelliklerinden, kalp çarpıntılarına, yakınlık duyduğu temalardan, etkilendiği dizelere yanaştırıyor filikayı. Şiir dilinden yazma becerisinden veriminden haberimiz oluyor, şairdeki derin kimliklerle. Dizelerle yakınlık kurmamıza yarayan b
140 TL.
Tükendi
Edebiyat, kültür ve sanat dergisi Şehir yayımlanmaya başladı başlayalı (Aralık 2004), bu dergide, elinizde tuttuğunuz kitapla aynı başlıkta (Zamanın Eleğinden) yazılar yazdım. Şehir dergisi bugün itibariyle 165. sayısına ulaştı ve ben bu yazılarımı Şehir’de ve zaman zaman diğer dergilerde yayımlamayı sürdürüyorum. Zamanın Eleğinden’de topladığım yazılar, edebiyat günlükleridir. Bir arkadaşımla konuşur gibi yazdığım bu yazılarda, okuduğum kitaplardan, dergilerden, edebiyat ve dil meselelerinden, dil ve anlat
150 TL.
Tükendi
“Sensin hiçliğe simge ama sisin gezinir” “Alıştırır usulca yokluğuna varlığın” Fentli fincan fal açar: yasını bana yasla Ak dizdirdik yazını, al duvak öksüz mısra “Kan kurganı gelincik! gelinlikti sakızdan Yoncalıkta sagu yok, yel doğurduk biz sana” Gülüşü gülgillerden, ırım tozu böğürtlen Uykusunu alsın da, tüter, şakır birazdan Evecen, rezil temren… çıvmamış… ivmelenmiş Kefen demiş ketene, ne pis ağzı toprağın!
120 TL.
Tükendi
“Aşk cesurlarındır,” demiştin. Haklısın kıdemli! Biliyorum korkak biriyim. Hayatım boyunca hep bir şeylerden korktum. Çocukken poyrazlı gecelerden korkmaya başladım. Gök gürültülerinden, şimşeklerden, yıldırımlardan… Biraz büyüdüm komşunun şirret kızından, Bünyamin amcanın köpeğinden… Genç bir kız oldum; erkeklerin bakışlarından, gönlümü birine kaptırmaktan… Babamı kaybettim; ölümden… Annemden, Çetin’den hatta çocuklarımdan korktum.(…) Her şeyden korkmuş olabilirim ama bir tek senden korkmadım güzel adam.(…
320 TL.
Tükendi
Namık Kuyumcu, kuşağının en özgün şairlerinden. Şiir yolculuğunu, ansızın derinleşen ve sıçrayan yüksek anlam katmanlı söyleme biçimiyle, hep yukarıda tutmayı başardı. Günlük, kolay, popüler ve anlatımcı dile hiçbir zaman yakın olmadı. Poetik ve estetik olarak da her türlü egemenlik ve iktidar ilişkisinin dışında durdu. Farkını üreten eleştirel dilinin başkaldırısı, her şiirinde imgeleri şaşırtmaya ve parçalamaya devam ediyor." *** "...gitmeliydim Hiçbir çareye borçlu kalmadan geç kalmak utancını kapılar
340 TL.
Tükendi
“Elmas uçlu kalem, torna aynasına bağlı büyük metal parçayla buluşmasından hemen sonra göğe fırlayan sıcak talaşlar, kış ortasında bacalardan gökyüzüne doğru helezonlar çizerek yükselen dumanlara benziyordu. Aynaya bağlı parçanın yüzeyi düzleninceye kadar süren iş esnasında eksilen ve eksilten bu iki parça birbirlerine düşmanca bakar ve bir süre sonra da barışırlardı. Kumpası elime alıp, eksilen parçanın derinliğini ve kalınlığını sık sık ölçer, önümde duran teknik resimdeki ölçülere uygun olup olmadığını k
100 TL.
Tükendi
dinle alien dünyamızı iki şey iyileştirebilir. kanabis ve güneş panelleri oysa geminin altını oyan eski bir lanettir bu d değil mi bir dizi değiştokuşu ve bir denkliği doğruysa tanrının örtük temasıydı paranın zamanın düzenine ait olduğu adilane eşitlik ve parayla şeytanın denkliği hakkında konuşmak psikolojik bir bilinç gerektirir yeni yarılmalara her daim gelecek ve henüz varolmayan bir geçmiş artık varolmayan bir geçmiş ve henüz varolmayan bir gelecek
500 TL.
Tükendi
Bir yangın çağından yükselen ağıt sesleriyle insanı sarsan, uyandırmaya, insanlığını savunmaya çağıran; insanın bu dünyadaki gelip geçiciliğinden, duyarlı ve ironik bir bakışla, söz eden; hayal, gerçek arasındaki ince sınırda dolaşan ruh hallerinin yansımaları… Toplumsal değişimin fırtınalarında savrulan yaralı ve kırık ömürlerin; dünyadaki yaşama serüveni daha başlarken biten bebeklerin ve çocukların hüzünlü öyküleri… Ödül peşinde koşan şairlerin, yazarların; bozkırların, köylerin, şehrin öyküleri de var,
100 TL.
Tükendi
Çocuğun dünyasında ne savaş vardır ne de ölüm. Bütün kavga ve kırgınlıklar büyüklerin dünyasına aittir. Büyüklerdir çocuklara vahşi bir dünya yaratan. Yumun gözünüzü, dönün çocukluğunuza. Zengin ya da yoksul fark etmez, bakın o muhteşem günlerinize. Nasıl özlem duymazsınız, hayatınızın filmi, romanı olacak o unutulmaz çocukluk yıllarına. İlk kez ailecek sinemaya gittiğimiz ve yeni tanıştığımız sinema salonlarında, Yeşilçam’ın melodram yüklü, gözyaşlarımızın sel olduğu o acıklı filmleri aynı duygularla yenid
150 TL.
Tükendi
“Elektrik süpürgesi homurdanarak çalışıyordu. Devri yükseldikçe homurdanmaları daha da artıyordu. Kulaklarımı tırmalıyordu adeta. O, yerdeki tozları vantuz gibi çekerken, ben de ardı sıra koşuyordum. İki odayı temizledikten sonra, biraz doğrulmak istedim; ancak doğrulamadım. Öylece kalakaldım. Belime sanki şiş sokulmuş gibiydi. Çok acıyordu; ‘hay aksi şeytan,’ dedim. Sırası mıydı şimdi bunun, temizlik yarım kalacaktı. N’oldu bu meret belime? Ara sıra yokluyordu; ama bu kez biraz daha ayrıcalıklı yokladı can
120 TL.
Tükendi
Bugünkü kitap yolculuğumuz Orhan Yüce’nin Eğitim Süreçleri… Eğitimin evrimi niteliğinde... Ta ilk atalarımız, ninelerimizle başlar eğitim. İlkel Komünal toplumdan feodal topluma adım adım. Toplumsal bir sürecin sonucu olarak Avrupa’da Rönesans ve burjuva devrimleriyle sıçramalı olarak eğitim de dönüşür. Osmanlı nutukları veya karşıtlığından azade objektif olarak Osmanlı dönemindeki eğitim sürecini değerlendirmek gerçekten kıymetli… Özellikle ‘gavur padişah’ da denilen II. Mahmut tarafından başlatılan reform
230 TL.
Tükendi
Ya Feride’nin evliliğine ne demeli? Onu da Esma bacım bile isteye yakmadı mı? Gelin gittiğinde daha oyun çocuğuydu. ‘Beni indirin attan, pınarda oyun oynamak istiyorum, gitmezsem pınar bana küser,’ diye ağlamış atın üzerinde gelin giderken. Düşünebiliyor musun dede? Onun psikolojisinin ne olacağını düşündünüz mü hiç? Ana yok, baba yok, bacı kardeş yok, hısım akraba, köylüsü yok. Hiç tanımadığı bir dağ köyüne sırf ‘zenginler’ diye evden adeta zorla gönderdiğiniz masum bacımı. Aklını yitirdi garibim. On yıl o
230 TL.
Tükendi
Bir at yüzüme bile bakmadan geçer. Bir böcek nasıl acıttığını canımı bilmeden sokar. Bir köpek alır beni uçurumlardan atar. Kara kafalı çingene çocuğum, Kara kafam, bitli çiçeğim, yalınayak şövalyem. Üç beş yıl sonra görüp yollarımı değiştireceğim Adam adayı. Bu şehir için ağlamaya değmez. Sen bana bakma.
130 TL.
Tükendi
Defne, hayatın içinde pusulasını kaybetmiş dünyanın öteki ucunda Philadelphia’da yaşayan bir mühendistir. “Koruyucu Tanrıçası İnanna’nın sevgi ve şefkatinden güç alan Naram-Sin geldi aklına. Naram-Sin bir yılda nasıl dokuz savaşa girmişse o da bu son zamanlarda her gün bir mücadelenin içinde buluyordu kendini.” ‘Sözcükler yıldızlar gibidir, yol gösterir okuyabilene, anlayabilene.’ Defne bitmeyen kaosta Kuzey yıldızının ışığıyla kendisine doğru bir yol bulabilecek miydi bilmiyordu...
230 TL.
Tükendi
Biliyorum Tatlı düş, gördüğüm Oysa gerçek başka, hem de çok Bunca milyar yıl yürüdü ya insan Vardığı ne? Söyle ama, Düş, nerede başlamalı? Çağın çukuru derin Ellerimi tut Düşmeyeyim Tut ellerimi Düşmeyesin
130 TL.
Tükendi
Ya Katırcı Çıngırağı, Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi, hepimiz biraz da ölü taklidi yapmıyor muyuz fincancı katırlarının çıngırakları çalana kadar? Kendimizi daha yaşarken fincanlar dolusu anılara gömüp, geçmişte neler olduğunu ve yaşandığını, gelecekte de neler olacağını merak ederek anlamaya çalışmıyor muyuz? Çoğu kez de katırları ürkütüp, fincanlarla özdeşleşen anılarımızın kırılmasına neden olmuyor muyuz? Anılarımız yaşamlarımızın tarihidir, onları kırmayalım, biriktirelim, paylaşalım.” Şairin dediği
120 TL.
Tükendi
Uğur Olgar son yılların en üretken şairlerinden. Emekliliğini şiire vermiş. Baktığı otuza yakın kedi ve şiir dolduruyor hayatını. Kendi şiir çizgisini sıkılaştırarak şiir üretmeye şevkle devam ediyor. Şair Kuzgun Payı’nda şiir pergelini hayli açık tutuyor. Onun şiirlerinde bazen bir tarihi olaya, bazen bir aryanın kesici sopranosuna, çoğu zaman denizlerin renkli sakinlerine, bazen de ışıklı kentlerin sokaklarına açılabilirsiniz. Kelime hazinesi zengin, dize dize kendini okutan şiirler onunkisi. İfadeci bir
120 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 46 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1