Aslen Burdur'un Kemer İlçesi Belenli köyünden olan Hüseyin Yıldız 26.03.1978 doğumludur. 1986 yılından itibaren Burdur/ Kemer, Yakalar köyünde ikamet etmektedir. Şairimiz İlkokulu Yakalar köyü ilkokulunda, Ortaokulu Kemer İlköğretim Okulunda, Liseyi de Tefenni İbrahim Kafeşoğlu Lisesinde okudu. Üniversite eğitimini Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Meslek Yüksekokulu, Pazarlama bölümünde tamamladı.2023 yılında katıldığı Kültür ve turizm bakanlığı somut olmayan kültürel miras taşıyıcıları kurulunda başarı

Sana mimar olduğumu söylemek isterdim Dünyanın en güzel yapisini Senin için yapmak isterdim Lakin bir kulübe bile yapamadim Sırf bu yüzden kendime mimar diyemiyorum Sana şair olduğumu söylemek isterdim Dünyanin en güzel şiirini Senin için yazmak İsterdim Lakin bir mısra bile yazamadim Sırf bu yüzden kendime şair diyemiyorum Sana sevdiğimi söylemekten başka bir şey veremeyeceğim Seni sevmekten başka bir işe ayıracak kadar vaktim olmadi Çünkü Tek uğraşim sendin sevdiğim, en sevdiğim.hep sevdiğim...

Bir Sevdadır gönüllerde Mavi yeşil birlikteliği Ağladıkça mavi; güler yüzü yeşilin. Yeşil güldükçe de durulur gönlü mavinin...

Bir adım attığında bir süreç başlar!. Bir ayağın bir son. Yol Öyle uzun öyle çetrefelli. Çoğu kez kendi etrafında dönen kelimeler. Durdukça ise bölük pörçük amma muhakkak ki savrulmak için can veren. Ve neler birikmişse ben de bir KATRE (damla) olarak düşüyorlar yollara. Arka ceplerde kalanlar da. Kılıkırk varan damlalar mavi kapaklı şişeden fısıldıyorlar kâğıda. Olur olmaz zamanlarda; Güneş en tepede iken yağmur sağanak sağanak yağarken meltem tufan rüzgâr aylak aylak eserken. Doğduğum yaşamadığım şehirler

Şiir tutkusu; toprağa düşen bir tohumdu bende. Şiirin yağmuruna yakalandım, ıslandım. Şiirin güneşine yakalandım, ısındım ve topraktan gökyüzüne uzanan filiz oldum. Seneler bir bir geçince üzerimden önce fidan oldum, sonra dallarım oldu, yapraklarım oldu küçük mü küçük. Şimdi 57 yıllık bir ıhlamur ağacıyım, çiçeklerim de var, meyvelerim de. Ardından tohumlarım dördüncü cemre olup kalplere düşer. Önceleri bir tutkuydu benimkisi, şimdi ise vazgeçemediğim bir aşktı şiirle yaşamak.50

Bilmelisiniz ki... Her bir yürek; Seni seviyorum deme yerine Sen kalbimde açan bir çiçeksin, Demeyi Bekler..

1.Bölüm: Sabrın Yolu 2.Bölüm: Umudun Yolu 3.Bölüm: Aşkın Yolu Son Bölüm: Yolun Sonu

Hala bir kediye dokunmadıysanız, kucağınıza almadıysanız çok şey kaybetmişsiniz demektir. Bu kitabı okuduktan sonra kediler hakkındaki bütün düşünceleriniz değişecek ve kedilerin ne kadar mucizevi bir canlı olduğunu göreceksiniz. Kırk yıllık tecrübemi aktardığım bu kitapta kedilerin doğumundan ölümüne kadar gerekli bütün bilgileri bulabileceksiniz. Bir kedinin verdiği teselliyi asla küçümsemeyin; bir şey söylemez ama küçük dokunuşlarla, sürtünme ve yaslanmalarla size sevgisini gösterir ve kederinizden uzakl

Yazar 1976 yılında Trabzon'da doğdu. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel ilişkiler bölümün den mezun oldu. Gazetecilik mesleğine 1997 yılında başladı. 26 yıllık gazetecilik serüvenin de gazetelerin yanı sıra ağırlıklı olarak Televizyonların haber merkezlerinde çalıştı. Trabzon Gazeteciler Cemiyetinin bir dönem yönetim kurulun da yer aldı. Trabzon Gazeteciler Cemiyetinin geleneksel olarak düzenlediği yılın başarılı gazeteciler yarışmaların da IV haber ve program dallarında

Hayatımızda hayat bazen yokuşlu bazende inişlidir Acısıyla tatlısıyla doludur, bazen acılı bazen tatlı neşeli oluruz hayatın kanunu bu olsa gerek Umudunuzu ümitlerinizi yitirnıeyin unutmaymki her canlının mutlak mutlak sorunu var, sorunsuz kimse yok... İçinizdeki öz güveninizi yitirnıeyin karşınızdaki kişinin güvenini sağlayamazsınız. Kendinize zaman ayırın bazende mükafatlandırın, ben bunu başardım kendinizi ödüllendirin. Rüzgarlar ne kadar sert eserse ağaçlarda o kadar dayanıklı olur yıkılmazlar. İnsanda

Eylül; her zaman ‘’Tüm zamanların konsantresi olan sonun ve başlangıcın ahiretini taşır. ‘’Yapraklarında..! Eylül deyip geçmeyin..! O herşeyin ortasında bir nokta. Belki bir rüzgardır esip geçen, İki yakan bir araya gelmez bazen. Gündoğmamış hüzünleri, Batmayan güneşleri taşır koynunda. Bazen damla damla kanatır. Bazen merhem olur yarana. Madem dem bu dem Geçen geçmiştir zaten İki yaka bir ömür etmez mi? Gelecekse beklenen…