Muhteşem süper kahramanların, fantastik yolculuğuna hazırmısınız? Serinin ilk kitabı olan Kikimora ve sihirli Şato da yaşayacağınız macera sizinde güçlerinizi keşfetmenizi sağlayacak. Bu kitapta, maceracı ve keşfetme tutkunu olan mahalle arkadaşlığının oluşturduğu süper gücü elde edip kasabalarını kötülüklerde korumak için mücadele eden kahramanların tutkunu olacaksınız. Kötü kalpli Kikimora ve onunla hareket eden düzen bozucu birçok karakter ile mücadele etmek zorunda kalan kahramanlarımızın bu mücadeleyi

Tarihin dehlizlerinde büyük bir maceraya çıkmaya hazır mısınız? Kahramanımız, sizleri öyle fantastik ve ilginç karakterlerin peşinden koşturacak ki okudukça heyecanlanacak, heyecanlandıkça bir daha okumak isteyeceksiniz. Birçok tarihi bilgi edineceğiniz bu kitap ile hem öğrenecek hem de eğleneceksiniz. İlk macera ‘Karanlık Ruhların Savaşı’ ellerinizde… Ve kahramanımız yola çıkmaya hazır O’na katılmanızı bekliyor.

Bir gün, Resulullah Efendimiz (S.A.V) namazdan sonra ashabına sohbet etti. Onlara, insanlara hayırda bulunmanın ve onların ihtiyacını karşılamanın Allah katındaki değerinden bahsetti. Sözlerini şöyle bitirdi: -Rume kuyusunu kin satın alır, kendi kovasını Müslümanların kovasıyla beraber tutarsa, cennetteki kovası bundan da hayırlı olur.

Hazreti Ebubekir (R.A) gibi Hazreti Osman (R.A) da Sevgili Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselam’ı iyi tanıyor ve onu çok seviyordu. O, kendisine peygamberlik görevi verildiğini, Allah’ın kendisini insanları doğru yola götürecek bir rehber olarak seçtiğini anlatıyordu. Hazreti Osman, Hazreti Ebubekir kendisinin de Müslüman olduğunu söylediğinde heyecanlandı, gözlerinin içi parladı.

Nurlu şehir Medine’de büyük bir kıtlık vardı. Tarlalardan çok az ürün alınmıştı. O günlerde Hazreti Osman (R.A), Şam’daki tüccarlarla görüşüp buğday satın almıştı. Hazreti Osman’ın (R.A) 100 deve yükü buğdayı şehre geldiğinde Müslümanlar çok sevinmişlerdi. Buğdaydan satın almak için hemen Hazreti Osman’ın (R.A) yanına koştular.

Hiç şahit olmadığınız sır dolu ve gizemler içinde geçen bir hayat hikayesiEserin kahramanları arasında hayatın metafizik ve gerçekliği arasındaki ince bağlantı...Gençliğin sesi ile geleceğe doğru ilerleyen olay örgüsü...Yazarın edebi üslubu ile geleceğe damgasını vuran bir roman...Hayat'ın is ve kiri içinde size beyaz ve ruhunuzu arındıracak bir yol tarif ediyor.Siyah mum...

Tarihimizin, örf ve âdetlerimizin diğer adıdır Dede Korkut. "Bir gün..." diye başlayan hikayeleriyle hepimizi şanlı geçmişimize götürüp tarihimizi öğretmiş ve bir o kadar da bizleri gururlandırmıştır. Anlattıklarıyla geçmişten bugüne her zaman en önemli kaynaklarımızdan olan Dede Korkut'un birbirinden önemli hikayelerini okuyarak dedelerimizi tanımaya ne dersiniz?

Tebessümün diğer adıdır Nasreddin Hoca. "Hoca bir gün..." diye başlayan fıkralarıyla hepimizi güldürmüş ve bir o kadar da düşündürmüştür. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada nam salan Nasreddin Hoca'nın birbirinden güzel fıkralarını okuyarak eğlenmeye ne dersiniz?

Neşenin ve masumiyetin diğer adıdır Keloğlan. "Bir varmış bir yokmuş..." diye başlayan masallarıyla hepimizi güldürmüş ve bir o kadar da hayat dersi vermiştir. En zor zamanlarda içindeki saflık sayesinde en doğru yolu bulan Keloğlan'ın birbirinden güzel masallarını okuyarak hayaller dünyasına doğru bir yolculuğa ne dersiniz?

Alparslan, gözleri yaşlı ellerini yere indirdi. Çevresini kuşatan komutanlarına baktı. Onların yüzlerindeki kararlı ifadeleri gördü. “Ne garip öyle değil mi?” Emirler, sesini yükselten sultanı pür dikkat göz hapsine aldılar. “Ne garip… Elli yıl mı? Belki yetmiş, yüz yıl sonra… Bugün şu gözümden sakındığım ordunun bir tek neferi yaşıyor olmayacak. Bir dağ başında mı? Issız bir sahrada? Talana uğramış köy mezarlığında… Adı sanı unutulmuş birer ölü olacağız. Mezar taşlarımız bile zamanın açlığını bastıramayac

Cuma gecesi Sevr Dağı’nda, iki kişinin zor sı¬ğacağı bir mağara buldular. Mağara oldukça ıssızdı. İçerisi toz toprak, börtü böcek doluydu. İçeriye önce Hazreti Ebu Bekir (R.A.) girdi; yerleri temizledi, elbise¬sinden kopardığı parçalarla böcek veya yılan çıka¬bilecek delikleri tıkadı. Kalan son deliği de ayağını dayayarak kapattı. Sonra Peygamber Efendimiz’i (S.A.V.) içeriye davet etti.

Hazreti Ebu Bekir (R.A.), konuşması düzgün, güzel yüzlü, zayıf vücutlu, yumru alınlıydı. Mekke’nin zengin, kültürlü, güvenilir ve sözü dinlenen kimselerinden biriydi. Sevgili Peygamberimiz’den (S.A.V.) 2 yaş küçüktü. Onunla uzun süredir samimi arkadaşlıkları vardı. Öyle ki Peygamberimiz’i (S.A.V.) arayan, onu Hazreti Ebu Bekir’in (R.A.) yanında bulurdu.

-Ey insanlar! Ben sizin en hayırlınız olmadığım halde sizin başınıza geçtim fakat Kur’an-ı Kerim ve Resulullah’ın sünneti bize öğretildi. Bilgimiz varsa ancak bu sayededir. Gücüm yetmeyen ağır bir işi üzerime aldım. Size Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim

Hazreti Ömer (R.A.), Hazreti Ebu Bekir’den (R.A.) sonra Müslümanların emiri olarak İslam devletinin başkanı olmuştu. Akıllı, tedbirli ve sabırlıydı. Her işi adaletle yerine getirir, asla taraf tutmazdı. Fakirlerin ve kimsesizlerin hakkını sonuna kadar savunurdu. Kul hakkına aşırı dikkat eder, adaletli olmaya çok özen gösterirdi. Doğruyu yanlıştan ayırt etmekte tam adaletle davrandığı için Peygamber Efendimiz (S.A.V.) ona “doğru ile yanlışı birbirinden ayıran” manasına gelen “Faruk” lakabını vermişti.

Mekke şehrinde doğup büyüyen Hazreti Ömer (R.A.) uzun boylu, güçlü kuvvetli, cesur bir gençti. At binmeyi, kılıç kullanmayı çok iyi bilir, büyük güreş müsabakalarında kimse onun sırtını yere getiremezdi. Mekke’de Müslümanların sayısının artması müşriklerin hiç hoşuna gitmiyordu. Müslümanların güç kazanmalarını istemiyorlardı. Peygamber Efendimiz’i (S.A.V.) İslam davasından vazgeçirmeliydiler. Engel olmak için gerekirse ona zarar vermeyi bile düşünüyorlardı.

Sorulara cevaplar çizimlerde gizli… Elen, uzun süredir görmediği ailesinden ne almıştı? O esnada ortaya çıkan Zec’in amcası kim? İyiler mi kazanacaktı yoksa kötüler mi? Aşk mı sevgi mi yoksa dostluk muydu yaşananlar? Kör bir kalp ne kadar sevebilir? Acılar kalbi ele geçirirse hâlâ yaşıyor olur musun?

Sorulara cevaplar çizimlerde gizli… Elen ile Eric tanıştıktan sonra hangi maceralar başlayacak? O yakışıklı çocuk, Elen’den ne istiyor? Peki ya Zec’in Elen’le sorunu ne? Sevgili mi yoksa bir katil mi? Gece gece yaşanan bir tesadüf ve sonrasında doğan şüpheler neler?

Sorulara cevaplar çizimlerde gizli… Bir öğretmen ile bir baba eş değerde midir? Eğer öyleyse bu nasıl olabilir? Crag ve Kong da kim? Kimler ruhlarını yokluğa teslim eder henüz hayattayken? Her şeyi göze alabilmek yiğitlik mi yoksa cesaret mi? İntikam ve aşk neden birbirini doğurur?