Bugün, atalarımızdan çok daha zenginiz ve bu servetimizin neredeyse tamamını son iki yüzyılda kazandık. Peki, bu zenginliği nasıl elde ettik? Zenginlik bir kader mi yoksa bir dizi etkenin bir araya gelmesinin sonucu mu? Sanayi Devrimi neden 18. yüzyıl Britanyası’nda başladı? Bazı ülkeler neden yenilikleri takip etme ve ekonomik büyüme konusunda geride kaldı? Tüm bu sorulara onlarca yıldır cevaplar aranmış ve birçok önemli düşünür tarafından teoriler geliştirilmiştir. Ekonomi tarihi uzmanlarından Jared Rubin

Kaçış Yolları; kapana kısıldığını hisseden, hayati krizlerin içinden geçen, yaşadıkları anın ve kendilerini bekleyen geleceğin belirsizlik duygusu altında ne yapacağını şaşırmış olan bireyleri ele alır. Hayatınızda neyin yanlış gittiğini tespit etmeden ne dertlerinize çare ne de içine kısıldığınız kapana bir “kaçış yolu” bulabilirsiniz. Sihrin büyülü dünyasına kendini kaptırmış bir çocuğun daha güçlü ve mutlu olacağı yeni bir dünya arayışı, kendine öz güvenini yitirmiş bir adamın tanıştığı bir kadın sayesin

Farklı yaşam koşulları, farklı çevreler ve farklı karakterler…Buluşma Noktası’nın hikâyesi, babasını kaybettikten sonra annesiyle birlikte yaşayan ve çekingen bir çocukolduğu için okulda akran zorbalığına uğrayan Stan ile gezgin bir Çingene ailesinin üyesi olarak daha cesur vegüçlü bir karakter sergileyen Charlie’nin yollarının bir parkta kesişmesiyle başlıyor…Escape Routes (Kaçış Yolları) kitabındaki öyküleriyle okuyucunun beğenisini kazanan Naomi Ishiguro, bukitabında, dünyaya farklı pencerelerden bakan i

Bu kitap, korsan yayıncılığın edebî kültürü yayma noktasındaki sunduğu katkıyı tarihsel açıdan elealmaktadır. 18 yüzyılda bir grup yayıncı, Robert Darnton tarafından “bereketli hilâl” olarak adlandırılan,yani Hollanda’dan İsviçre’ye kadar uzanan bir alanda Fransa sınırları boyunca genellikle yasaklı olanmeşhur Fransız yazarlarının eserlerinin korsanlığını yapmış ve bunları Fransa’da yaymıştır ki bu aşamada“telif hakkı” kavramı ve korsan yayıncılığa ilişkin düzenleyici kurallar henüz şekillenmişti. Daha ilgi

Çağımızın yaşayan önemli filozoflarından Roger Scruton, İnsan Doğası Üzerine’de, insanındoğası ve benzersizliği üzerine kısa ama insanın varlığını anlama konusunda oldukçadoyurucu düşünceleriyle karşımıza çıkıyor. Platon’dan Wittgenstein’a bütün entelektüeltarih boyunca insan doğası üzerine edilmiş sözleri ve yapılan tartışmaları gündemine alanScruton, orijinal ve oldukça önemli bakış açısıyla insanı anlamak için yeni bir düşüncemodeli ortaya koyuyor. Çalışmasını, biyolojik bir varlık olan insanı, diğer biy

Hayat bizi daima sınar; ani bir hastalık, bir yakının ölümü, bir ayrılık, bir hicran, bir iş kaybı… Hayatımız böyle zamanlarda altüst olur ve kendimizi yalnız hissederiz. Hiç beklenmeyen bir haber ile kendimizi kaybedebiliriz. Bu, hayatın içinde olan ve herkesin başına gelebilecek bir şeydir. Böyle durumlarda kendimizi bir kara kışın ortasında buluruz ve herkesin hayatında bir zemheri kış olur. Mesele, kışın ötesini görmek için gereken umudu ve yaşama azmini kendinizde bulundurmanızdır. Katherine May, bu ki

Uykusuz Gecelere Çözümler Yaşamımızın üçte biri uykuyla geçer. Yine de az sayıda insan uyku ve uykusuzluk üzerinde kafa yormuştur. Neden uykumuz gelmez, hangi faktörler uykusuzluğa neden olur? Neden rüya görürüz? Bununla nasıl baş edilmelidir? İnsanlığın yaşam ritmini güneşin doğuşuna ve batışına göre hazırlamak mecburiyetinden vareste kaldığı modern çağda; bilimin, felsefenin ve meditasyon tekniklerinin uykusuzluk problemi hakkındaki tespit ve önerileri nasıl bir çeşitlilik ve derinlik arz etmektedir? Uyk

Akademik kariyer hedefleyen birçok insan için bir üniversitede kalmak tek başarı olarak kabul ediliyor. Sahip oldukları yetenekler düşünüldüğünde bu, birçoğu için sıkıcı ve tatmin edici olmayan bir hayatın tercih edilmesi demek. Oysa dışarıda gerçekçi ve umut dolu olmanızı sağlayacak birçok alternatif var. Bu alternatifleri değerlendirmeniz için ihtiyacınız olan şey ise yeni bir başlangıç! Kaygılarından kurtul ve doğru bir yol haritası çiz. Var mısın Akademiyi Bırakmaya? Virginia Üniversitesi’nde doktora d

Okuduğumuz her metnin bize söylediği, önerdiği ve gösterdiği; fikirler, alternatifler ve ufuklar vardır. Fakat biz bunları kendi duygu ve düşünce dünyamızda harmanlarız. Okurken metnin sunduğu gerçeği kendi perspektifimizden kucaklarız. Yani hem metni hem de kendi hayatımızı okuruz. Dolayısıyla okuma faaliyeti esnasında ve sonucunda entelektüel ve duygusal bir birikim meydana gelir. Bu, okumaya dair ciddi bir sorunsalın da ortaya çıkmasına neden olur: Nitelikli okumak. “Okuma sürecini daha anlamlı, verimli