Olcay Yazıcı, gurbet acılarının ve vatan sevgisinin işlediği Çocuklar Vatanında Büyüsün´de bizim gerçeklerimizi çocukların dünyasına ustaca aktarıyor. Çocuklar Vatanında Büyüsün şiirsel diliyle de günümüz çocuk edebiyatının seçkin örneklerinden biridir.

Bu kitapta bir deve ile bir çocuğun tatlı, inanılmaz öyküsünü okuyacaksınız, çocuk ruhunun şiirli, derin dünyasını tanıyacaksınız.

Şiirli, lirik bir üslupla kaleme alınan Papatyalar Üşümesin´nde, tabiat sevgisi ile Anadolu insanın yalnızlığı, hasret ve gurbeti dile getiriliyor. Çocuğun büyük dünyasını iyi tanıyan yazar, tasvir ve tahlilleriyle, onları bize dair güzelliklerle erkenden tanıştırmaya çalışıyor.

Bizler Ramazan´ı, tatlı bir telâş, farklı bir tat ile yaşarız.Ramazanda çevremizdeki fakirlere yardımcı olur, onları iftara davet ederiz.Ramazanın o güzel atmosferinde birlik olup camileri doldurur, kardeşliğimizi gösteririz.Bin geceden daha hayırlı olan Kadir Gecesi´ne misafir oluruz. Nasıl da geçtin, gittin böyle çabuk ey güzel Ramazan dedikten sonra oruçlu günleri hüzünlü bir uğurlamadan sonra bayram gelir çalar kapımızı. Hoş geldin bayram diye coşarız. Bayram çok şey demektir. Sevgidir, ziyarettir, mutl

Ama kimse bilmedi nedense Bitmeyen gökyüzünde Renktir çocuk

Davut´un en çok dikkatini çeken kişi küçücük bir çocuk olmuştu. Bu çocuk büyüklerin söylemeye cesaret edemediği pek çok gerçeği açıkça söylemesiyle tanınmıştı. Bu davranışıyla birçok büyüğüne örnek olmuş; onları da yüreklendirmişti. Davut onu Kral Çıplak masalından hatırlıyor gibiydi. Hani şu üstünde elbiseleri olmadığı halde yalancı terziler tarafından kandırılan ve sihirli elbiseler giydiğine inanan kral masalı var ya. Hani bu çocuk dışında bütün halkın, kendi gözlerini yalanlayıp büyülü elbiseye inandığı

Kasabada herke sona Kuş Baba derdi. Onun gerçek adını bilen çok az kişi vardı. Ben de uzun zaman sonra, babamdan öğrenmiştim gerçek adını. Ona niçin Kuş Baba dendiğiyle ilgili çeşitli söylentiler var. Kimilerine göre, kuşları çok sevdiği için ona böyle seslenmeye başlamış kasabalı. Bu görüş, benim de aklıma yatıyor. Çünkü o gerçekten bir kuş dostudur. Evinin saçakları altına, her bir minik bir sanat eseri olan kuş evleri yapmıştı. Orada sayısız kuş, şen şakrak bir şekilde yaşardı. Şamataları bütün sokağ

Bizim evde en güzel ay hangisidir? diye sorarsanız, Ramazan derim. Ramazan gelince çevremiz gözüme bir başka görünür, sanki kentimize rahmet iner, sokağımıza huzur, mutfağımıza bereket siner. Annem, babam daha anlayışlı, komşularımız güler yüzlü, arkadaşlarımız sevecen ve fedakar.

İşte geldi on bir ayın sultanı.. Huzur ve bereket yağmuruna tutuldu evimiz. Mübarek günlerin güzelliği ellerimize, dillerimize, gönüllerimize vurmuş sanki. Ailemizde herkes birbirine daha saygılı, daha özenli. Kıymetli mi kıymetli bir misafir ağırlamak için birbirimizle yarış gibiyiz.