17. yüzyıl Osmanlı coğrafyasında siyasal, ekonomik ve toplumsal istikrarsızlıkların hüküm sürdüğü bir dönemde padişah, I. Ahmed'e bu sorunlara dair çözümler önermek adına Veysi'nin 1608 yılında kaleme alarak bizzat kendisine sunduğu klasikleşmiş bir eserdir, Hab-name.

Yedinci Sanat olarak adlandırılan sinema için tüm sanatların bileşkesi denir. Ancak sinemanın kendini göstermeye başladığı 19. yüzyıldan itibaren en büyük ve kesintisiz dansı edebiyatla olmuştur. Ne sinema edebiyatsız ne de edebiyat sinemasız kalabilmiştir yıllar boyu. Tabii ki bu iki sanat arasındaki ilişki de her zaman sorgulanagelmiştir. Sinemamıza ve edebiyatımıza büyük katkıları olan Selim İleri'nin eserlerini odağımıza alarak sinema ve edebiyat ilişkisini sorgulamaya hem katılmak hem de katkıda bulunm

Elinizdeki kitap, Osmanlıyı tanımak, onu anlamak, ilim ve sanat alanlarında onu bilmekle mümkün olur. Biz, bugün, geleceğe bırakacak çalışmaları yapmak üzere geçmişe bakarken, zamanımızın bize verdiği gözlüğü ne dereceye kadar bir kenara bırakabiliyoruz? Milleti millet yapan unsurların birincisi olan kültür, bir devamlılığı gerekli kılıyorsa biz, yedi yüz yıl önce küçük bir beylik olarak kurulan, kültürümüzün en parlak örneklerinin verildiği geniş bir vatan coğrafyasından bize intikal eden kültür mirasımızı

1530 - The Ottoman Sultan's armies have faced a humiliating retreat from the walls of Vienna and his troops are restless. Istanbul is drowning in rumours of murder, intrigue, spies, and sexual depravity. Then comes the mysterious death of the beautiful Shireen. Treasurer of the Imperial Harem, and the Sultan calls on the bookish Adam Pasha to investigate. Aided by Murat, his trusty Georgian steward, and Mikhail, a fast-rising palace physician, Adam sets about the investigation. But, with the Grand Vizier,

Elinizdeki kitap, Gönen'in kuruluş yıllarından başlayarak günümüze kadar gelen süreçte tarihini, coğrafyasını ve sosyo-ekonomik durumunu ortaya koymaktadır. Eserde, Balkan Harbi, I. Dünya ve Kurtuluş Savaşı yılları geniş bir şekilde verilmiş, Nüfus Kütükleri'nden ve Ölüm Vukuat Defterleri'nden 800'e ulaşan şehit sayısı da listelenmiştir. Böylece geçmişten günümüze bir bağ oluşturulmaya çalışılmıştır. Büyük İskender'den bu yana kaplıcaları ile ünlenen Gönen'i bu kitapla adeta görmüş ve yaşamış olacaksınız.

Bu kitap, Doğu Karadeniz kıyısında yer alan Tirebolunun geçmişteki kültürel yapısını ortaya koyan mütevâzı bir çalışmadır. Okuduğunuzda âdeta Tireboluyu görmüş olacaksınız. Çocukluğunuzu yaşayacak, aile ocağınızı, çocukluk arkadaşlarınızı, mahalle aralarında oynadığınız oyunları, Selimağa, Çatal çeşmeleri önünde Ramazan ayında iftara soğuk su yetiştirmek için kuyrukta beklediğiniz zamanları, size yüzmeyi öğretenleri, Fokadan baş daldığınız günleri hatırlayacak; Tirebolu insanının konuşmalarını, gelenek ve

Şeyh Bedreddin bir takım kaynaklara göre Edirne civarında eski bir kaza merkezi olan Simavna'da dünyaya gelmiştir. Babası Selçuklu Sultanı III. Alaaddin Keykubat'ın kardeşinin oğlu ve aynı zamanda veziridir. Babası Simavna'da kadı iken h.760 / m.1359 yılında Bedreddin Mahmud dünyaya gelir ilk derslerini babasından alan Şeyh Bedreddin, babasının yanında hafız olur. Daha sonra babasının izniyle, Edirne'ye gidip Kaplıca Medresesinde tedrisatına devam eder. Mevlana Yusuf'tan sarf, nahiv; Şahidi'den fıkıh ders

Bibliyografyalar, kitaptan pula ve haritalara, müzik kayıtlarından basılı sanat eserlerine uzanan bir yelpazede, her türü belgenin künyeleriyle birlikte kaydı olduğu için, temel danışma kaynaklarından biri sayılır. Hazırlandıkları yayınların mevcudiyetinin tespiti, varsa bibliyografik kimliğinin belirlenmesi; bazen bunların nerede bulunabileceklerinin araştırılması; künyeden esere ulaşmak ve koleksiyon oluşturmada seçeme yardım etmek gibi vazifeleri vardır. Çeşitli türleri bulunan bibliyografyaların kişil

Şecâatnâne, Özdemiroğlu Osman Paşa merkezli 1578-85 tarihlerinde gerçekleştirelen Osmanlı-İran harplerini anlatır. Osmanlı tarihinde çok önemli bir yere sahip Osman Paşanın Kafkasya fütuhatı ile Kırım hanı Mehemed Girayla mücadelesi ve Tebriz kuşatması ile ilgili temel kaynak olan bu tarihi eser, ayrıca cografya, biyografi, folklor, sanat(minyatürler) strateji, siyaset ve sosyoloji vb bir çok farklı disipline ait bilgiyi barındırmaktadır. Böylelikle farklı alanlardaki bir çok araştırıcıya önemli malzemeler

Demokrasi, ancak Hukuk Devleti´nin demokrasisi ise yararlı olur. Şu halde önemli olan Hukuk Devleti´nin demokrasisi, diğer bir deyişle Demokratik Hukuk Devletidir. Yenen nesne zehir-zıkkım ise, ağulu aşın zulüm kazanından altın kepçe ile üleştirilmesinde hayır yoktur. Bir düzenin Hukuk Devleti düzeni olabilmesi için de Adalete riayet edebilmesi asgarî şarttır. Adaletin temeli de insan haklarında mutlak eşitlik ilkesi, eşitlik adaleti demektir. Adalet ölçütünü, tek Yaratıcı olan Allah; tek Rabb olarak belirl

Bu kitabı hem Aikido´ya yeni başlayanlar, hem de uzun yıllar çalışmış ve öğretmen sıfatına ulaşmış olanlar için yazdım. Burada bir detaya özellikle işaret etmek istiyorum; o da Aikido´nun insanları bir araya toplanmasıdır. Bu da onun son derece basit ve insancıl tarafıdır. Eğer insanlar Aikido´yu bir üstün güç olarak görmeye başlarlarsa benim gibi sıradan bir hocanın durumu oldukça gülünç olacaktır. Yaşam için Aikido kitabımda okurlar, Aikido´yu basitçe zihnen ve vücutça çalışmak ve solumak olarak bulacakt

Örnekleriyle Cumhuriyet Dönemi Şiirinde Deyimler çalışmamız, Faruk Nafiz Çamlıbel ile başlayıp Eray Canberk ile biten 45 şairin şiir kitaplarının taranması ile oluştu. ... Seçmelerde izlediğimiz yol, örnekler arasından en güzel kullanılmış deyimi bulup ortaya çıkarmaktır. ... Halk ve Batı şiirinin bir sentezi olan Cumhuriyet dönemi şiirinin Halk şiirine yakın olan şairleri, Batı şiirine yakın olanlardan daha çok deyim kullanmışlardır.

Biz Süleyman Tevfik´in yazdığı Leyla İle Mecnun adlı eserini, kültür ve edebiyat dünyasına kazandırmak için, yeni harflerle yayınladık. Bunda özellikle üniversitede okuyan gençlerimize yönelik, onları Osmanlı Türkçesi bakımından destekleyen bir gaye güttük. Bunun için eserin başına Leyla İle Mecnun hikayesinin doğu milletlerinin edebiyatlarında nasıl bir yer tuttuğunu araştırdık. Ayrıca Fuzuli ve ona dayanan eserler hakkında bilgiler verdik. İkinci olarak yeni harflere aktardığımız kitabın eski harflerle ol

Felsefe tartışması yoktur, filozofların tartışmaları vardır. Bunun bir nedenini Schelling, şu sözleriyle dile getirir: ´Başka birinin felsefe sistemine saldıran biri, esasında onun yalnız aklına değil, aynı zamanda istencine de saldırıyordur.´ Sorunsuz bir dünyada felsefeye de gerek yoktur. ´İnsan dış dünya ile çelişkiye girer girmez´ diyor Schelling, ´felsefeye giden ilk adım atıldı.´ Hegel´in öğretmeni, Alman idealizminin romantik büyük filozofu Schelling´in yaşamının anlatıldığı kitap, onun felsefesi

Evreni sanat yapıtı olarak gören Schelling, onun karşısına insan elinden çıkmış sanat dünyasını koyar. Onun felsefesi, ´Kuramsal Felsefe´ ile ´Eylem Felsefesi´nin bireşimi olarak ´Sanat Felsefesi´ni kendisine tepe noktası olarak alır. ´Ama sanatın tıkandığı noktada felsefenin yol açtığı işlevini de belirtmekten geri kalmıyor: ´Yalnızca felsefe, yaratma bakımından büyük ölçüde kurumuş sanatın ilk kaynaklarını düşünceye yeniden açabilir.´ ´İnsan dünyada düşünmek için değil, eylemek için gelmiştir.´ diye

Bu kitapta okur, dünyanın nimetlerine de mihnetlerine de dudak büken, mutlu yaşamı bilgide bulan, mutsuzluklarla dolu yaşamının sonunda ´Söyleyin onlara, şahane bir hayatım oldu.´ diyebilen bir filozofla karşı karşıyadır. ´Wittgeinstein´ adlı bu kişi, felsefe ile yaşamı bir tutan, felsefe sorunlarını ´hastalık´ gibi ele alan, kendi günahlarını birer felsefe sorunu olarak gören, yirminci yüzyılın en çok alıntı yapılan filozofudur. Kitapta, başlıca kavram ve sorunların çerçevelendiği Wittgeinstein felsefe

Türk edebiyatı tarihi, erken yaşlarda vefatları sebebiyle, çalışmaları akim kalan pek çok edebiyatçı ile doludur. Bu insanlardan bir kısmı, yaşadıkları dönemde derin izler bırakmışlar; lakin, daha sonra satırlarda gizlenmiş yahut unutulmuşlardır. Bunlardan biri de tiyatro edebiyatı alanında, adı kaynaklarda zikredilen, Fecr-i Ati´nin önemli ismi Müfit Ratip´dir. Müfit Ratip hakkında biraz daha fazla bilgiye ulaşabilmek ve onu daha iyi anlayabilmek maksadıyla bu çalışma yapılmıştır.

Aikido'nun Yapısı isimli bu kitap, kenjutsu (kılıç hareketleri) ve Aikido'daki taijutsu (boş el hareketleri) arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Gaku Homma, Aikido tekniklerinin temellerine ilişkin eşsiz yorumunda, Japon kılıç sanatı ile boş el teknikleri arasındaki ilişkiye yoğunlaşıp, tarihsel bir gelenek ile Aikido sanatındaki çağdaş gelişimi birleştirmiş. Kenjutsu ve Aikido çalışmaları uzun süredir birbirleri ile ilişkilendirilmiş olsalar da bu kitap gerçek anlamda Aikido teknikleri ve onlarla ilgili kı

Felsefede iki devrim birden yapmakla, hala sürmekte olan etkileriyle yirminci yüzyılın en büyük filozofu diye nitelenen Wittgeinstein´ın felsefesi, bu kitapta bütün yönleriyle ve ayrıntılarıyla betimleyici-eleştirel bir tutumla inceleniyor. Kitap, felsefecilerin olduğu kadar, felsefeyle ilgilenen her okurunda yararlanabileceği bir tarzda kaleme alındı. Wittgeinstein´ın şu birkaç sözü bile okurun ne yaman bir filozofla karşı karşıya olduğunu gösteriyor: ´Felsefe bir öğreti değil, bir etkinliktir.´ ´filoz