Müslümanlar, Hz.Ebubekir (R.A) ile sıdkı, Hz.Ömer (R.A) ile adaleti, Hz.Osman (R.A) ile edep-hayayı, Hz.Ali (R.A) ile ilim ve feraseti öğrendiler. Onlar, Hz.Peygamberin (S.A.V.) en yakın dört dostuydu... Müslümanların ise peygamberden sonra hayatlarını örnek alacakları önderleri...

Bu güzel eser Hanefi ulemâsından İbrâhim b. Muhammed-el-Halebi (?-956) nin Mültekâ'-l-Ebnûr adlı meşhur kitabının tercemesidir. Mültekânın kendisi Kudûri, Muhtâr, Kenz ve Vikâye gibi meşhûr metinleri içine almakla kalmayıp diğer bir çok ittifâkî mes'eleleri sinesinde toplayan bir hazine olduğu halde Mevkûvâtî Mehmed Efendi merhum bu hazine ile de yetinmemiş 25'den fazla eserden tercemsine mes'eleler aktarmıştır. Bu sûretle eser terceme olmaktan çıkmış âdetâ özene bezene yazılmış mükemmel bir hazînet-ül-hazâ

Müslümanlar, Hz.Ebubekir (R.A) ile sıdkı, Hz.Ömer (R.A) ile adaleti, Hz.Osman (R.A) ile edep-hayayı, Hz.Ali (R.A) ile ilim ve feraseti öğrendiler. Onlar, Hz.Peygamberin (S.A.V.) en yakın dört dostuydu... Müslümanların ise peygamberden sonra hayatlarını örnek alacakları önderleri...

Yüce Allah (c.c.) buyuruyor ki: "Kim Peygamber'e itaat ederse, muhakkak Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse (üzülme), biz seni onların üzerine bekçi göndermedik." (Nisa Suresi, 80.Ayet)

"Sözün en hayırlısı, Allah'ın kitabıdır.Yolların en doğrusu da, Muhammedi'in yoludur.İşlerin en kötüsü, sonradan çıkarılanlarıdır." Fesahat ve belagat yönünden tüm incelikleri en üst seviyede ihtiva ettiği, ya pek açık şekilde veya işaret yoluyla her şeyi açıkladığı için sözlerin en güzeli, en hayırlısı ve en doğrusu Allah'ın kelamı, Kur'ân-ı Kerim'dir. Verdiği haberler ve işaret ettiği gerçeklerin doğruluğu açısından en doğru (=asdak) (Nahl: 16/87); koyduğu kaidelerle inananların dünya ve ahiret hayatlar

Müslümanlar, Hz.Ebubekir (R.A) ile sıdkı, Hz.Ömer (R.A) ile adaleti, Hz.Osman (R.A) ile edep-hayayı, Hz.Ali (R.A) ile ilim ve feraseti öğrendiler. Onlar, Hz.Peygamberin(S.A.V.) en yakın dört dostuydu... Müslümanların ise peygamberden sonra hayatlarını örnek alacakları önderleri...

"Kırk Hadis, Kırk Prensip" olarak adlandırdığımız bu çalışmamızda, bir müslümanın günlük yaşamında kendisine prensip edineceği konulara yönelik Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in buyurduğu hadis-i şerifleri bir araya topladık. Aynı zamanda birkaç cümle ile de olsa hadislerle ilgili küçük açıklamalarda bulunduk. Bizi böyle bir çalışmaya sevk eden en büyük amil, "Ümmetimizden kim kırk hadis ezberlerse, kıyamet günü fakih (alim) olarak diriltilir ve benim şefatime kavuşur" şeklinde rivayet edilen bu hadis olmuştu

Bu eser, her müslümanın bilmesi gereken abdest, gusül, teyemmüm, namaz, namaz sureleri ve duaları, oruç hac, zekat, 32 ve 54 farz gibi temel dini bilgileri içermektedir.

İslam dininin cevherlerine halkı vakıf kılmak, müslümanlara dinin güzelliklerini, vaciblerini, nafilelerini, yasaklarını ve üstün ahlaklardan emrolunanları ve kötü huylardan men'edilenleri öğretmek, salah ve başarıların bulunduğu mertebelere yük yükselmeleri mutluluk ve felahların olduğu şeye sarılmakla kurtuluşa erebilmeleri için halka va'z u nasihat etmek, hayra davet etmek, ma'rufu emir ve münkerden de nehyetmek, Allah Teala'nın alimlere yüklediği vaciblerin en önemlisi, farzların en kuvvetlisidir.

x

Kime Yalvarayım? Ey Allah'ım, sen var iken Ya ben kime yalvarayım? Senin ismin Gaffar iken Ya ben kime yalvarayım? Azrail canım alınca, Canım tenden ayrılınca, Yalnız kabre varınca, Ya ben kime yalvarayım? Od alevi parlayınca, Başta beyin kaynayınca, Senen imdat olmayınca, Ya ben kime yalvarayım?

İmam-ı Gazali Hazretleri, ömrü boyunca gece gündüz devamlı yazmış büyük bir alimidir. Şeriat, tarikat, felsefe, mantık, kelam, ve hadis konularında ayrı ayrı pek çok eser ortaya koyan İmam-ı Gazali'nin eserlerinin sayısının 1000'e ulaştığı, Mevduat-ul Ulum kitabında bildirilmektedir.

x

Allah Teala'nın verdiği nimeti, O'nun sevdiği yerde harcamak şükür; sevmediği yerde kullanmak ise nimeti inkar etmektir. Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün! Eğer o sözü söylemediğin zaman sorumlu olacaksan söyle. Yoksa sus! Bil ki kalple gıybet etmek, dille etmek gibi haramdır. Bir kimsenin noksanını, kusurunu başkasına söylemek doğru olmadığı gibi, kendine söylemek de caiz değildir. Ey nefsim! Sonra tevbe ederim ve iyi işler yaparım, diyorsan ölüm daha önce gelebilir, pişman olup kalırsın.Yarın tevbe etm