Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 307 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
12 Mart askerî darbesini konu edinen romanlar Türkiye tarihinin karanlık bir dönemine tanıklık eder. Estetiğe odaklanmayı zorlaştıran toplumsal, siyasi ve tarihsel gerilimlerin etkisindeki 1970'li yıllarda yazılan bu romanlarda ilk göze çarpan katman, devrimci muhalefet ve karşı karşıya geldiği milliyetçi muhafazakâr tepki olsa da, aslında Soğuk Savaş ikliminde farklılaşan fikir ve eylemler aracılığıyla bütün bir Türkiye toplumu, iktidar meselesine ilişkin bir sorgulama için sahneye çıkarılır. Erkeklik, 12
216 TL.
Tükendi
Biz kendimize bu çırpınma anlarında rastladık. Biz kendimize başkalarına sahiciliğimizi ispat etmeye çalışırken alıştık. Biz kendimizi başkalarına göstermeye çalışırken kendimize inanmayı öğrendik. Biz görüntülerle haşır neşir bir nesle hayallerimizi sevdirmek istiyoruz. Biz kendimizi sevdik. Biz kendimize inandık. Biz kendi kendimize anlatıyorduk. Kim? Kimdi o? Bizi kâğıtlara geçiren kimdi? Birbirlerinin sesi olan üç kadın. Onların adları Zümrüt. Zümrütler. Birbirlerinin içinden doğdular. Aşkla okudular,
143 TL.
Tükendi
Mutfak tutkusunu anneannesinden alan Işıl Ertunç'un, Dört Mevsim Mehlika'sı alışıldık bir yemek tarifi kitabının ötesine geçiyor: Çocukluk ve gençlik hatıralarına, anneannesiyle geçirdiği zamanların hikâyelerine, ailecek toplandıkları sofralardaki muhabbetlere, gelenek göreneklere dair anekdotlara, unutulmuş ya da az bilinen tariflere de yer veren Ertunç, okuru için geniş ve zengin bir sofra kuruyor. Öte yandan mutfakta kendisini sürekli izleyen, talimatlar veren anneannesinin hayali de Ertunç'la zaman zama
165 TL.
Tükendi
Yeni beliren taze gün ışığı bu mevsimde bile kuru dallara çiçek bastırmıştı. Bakışları çiçeklerle bezeli tek tük ağaçtan öteye uzandı. Evlerinin olduğu sokak ne kadar sakin ve ıssızsa, kesiştiği sokak da bir o kadar canlıydı. İnsanlar durmadan yürüyor, geçip gidiyordu. Sevinç kendini de o kalabalığın içinde hayal ederken yanağını yavaşça serinlikten çekip kocasına döndü, Ihlamur yaptım. İç, boğazını yumuşatır, dedi. Dilek Türker'in öykülerinde karakterler kendilerine birer zırh örüyorlar, ne yaşarlarsa yaşa
84 TL.
Tükendi
Ben, gönüllü köprü bekçisi, Gece gündüz burada... Gündüz Vassaf, Mostar Köprüsü'ne ilk görüşte aşık olur. Aylar geçer. Köprünün geçmişi, bugünü ve geleceği hakkında almaya başladığı notlar, bir köprü bekçisinin günlüğü haline gelir. Gündüz Vassaf, Mostari'de bir yandan dünyayla hesaplaşıyor, öte yandan da samimiyetle kendini sorguluyor. Günlüklerin de Mostar Köprüsü'ne duyduğu tutku tüm yalınlığıyla ortaya çıkıyor. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası ilan edilmiş, Evliya Çelebi'nin 16 imparatorluk dol
248 TL.
Tükendi
Merhametsiz babaların, şefkatli annelerin, dal dal uzayan ailelerin, arkadaşların yanı başında, zamanın çok yavaş aktığı köy toprağında geçen bir çocukluk... Ve onun her yaşta, her yerde üstümüzden eksik olmayan bazen gri, bazen renkli tozları... Sedat Anar, Hallerin Esiri'nde geçmişiyle yüzleşmeye çalışan bir adamın yolculuklarla, ölümlerle ve en önemlisi şiirle kesişen hüzünlü hikâyesini anlatıyor. Ne yaşanırsa yaşansın hep var olan muzip anları da göz ardı etmeyen sürükleyici birroman...
131 TL.
Tükendi
Tarihî romanın mucidi Walter Scott, Ivanhoe'da Norman İstilası sonrası İngiltere'de yaşanan büyük çalkantıları anlatıyor. Norman İstilası'ndan sonra İngiltere, tahtta hak iddia eden prensler, baronlar ve onların emrindeki şövalyeler arasındaki muharebelere sahne olur ve Sakson-Norman çatışması tarihin seyrini değiştirecek sonuçlara gebedir. Sakson şövalyesi Wilfred Ivanhoe, bir yandan düşmanlarıyla dövüşürken öte yandan esir düşen genç ve güzel Rebecca'yı kurtarmaya çalışır. Robin Hood'dan Aslan Yürekli Ri
265 TL.
Tükendi
Kendimizi neremizden çekersek kurtulacağımızı bilmediğimiz insanların, dayanılması zor bir ritimle bizleri sarsmalarına müsaade eder, eş-yaratıcısı olduğumuz bu sarsak iskeletle dengede kalmaya çalışır ve hayatımıza kıytırık telaşlardan ziller takarız. Bu ziller her sarsıntıda çalar ve böylece ne kadar zor durumda olduğumuzu başkaları da duysun diye can atarız. Dağ başında, akıl hastanesinin soğuk taşlarının üzerinde, evlerin sıcak salonlarında, bir bankanın koridorlarında ya da deniz kenarında... Nerede
104 TL.
Şu kâinatta hiçbir şey o kadar sarih değil, diyor adam kaşlarını çatarak. Bazı şeylerin bir kısmını biliyoruz, bazen bulutların ardından görüyoruz. Zihnimizde bölünmüş cümleler dolanıyor, öbür yarılarını bulamıyorlar bir türlü. Bir şeyin bir manası var, bir de alâmeti var. Aynı olmuyor ikisi. Tükendi Tanrı'nın tüm alâmetleri... Bilinmez bir akıbete doğru tepetaklak gidiliyor. İyi ve kötü, doğru ve yanlış, sevap ve günah birbirine karışıyor. Dualar yerini beddualara bırakıyor. Kötülüğün normal
131 TL.
Gece, sessizlik değil damıtılmış ses demekti. Gündüz bütün sesler birbirine karışıp gürültüye dönerken, gece her ses kendi sadeliğiyle belirirdi. Çocukluğun şarkıları, ruhların iniltileri, baykuşun ötüşü. Gündüzün karmaşasında bunlar anlaşılmazdı. Acılar, özlemler de öyle. İnsan geceleyin kendisiyle yalnız kaldığında hissederdi saf sızıyı... Gündüz o yükleri taşımak kolay, insan gerçekten yalnız olduğuna geceleri inanabilirdi. Avdo, hünerli bir mezar taşı ustası. Çocukluğu mu onun, yoksa o mu çocukluğunun
234 TL.
Tükendi
Ne acayip şeymiş bu yaşlılık. İki beden küçük bir takım elbisenin içine zorla sığdırılmışım sanki. Üzerimdeki ceket ve pantolon öyle dar ki, kollarımı bacaklarımı kımıldatmakta zorlanıyorum. Dikkatsiz bir hareket sonucu her an yırtılabilirler. Kıyafetime uyum sağlayıp bir köşede ağırbaşlılıkla oturabilsem sorun olmayacak aslında. Ama damarlarımda kaynayan kanı soğutamıyor, yüreğimdeki deli tayı dizginleyemiyorum bir türlü. Kendime verdiğim sözü tutup yaşlılığımla çocukluğumu buluşturmakla hata mı etti
111 TL.
Tükendi
Sıfatsız büyüyordu İrfan. Tabii aynasız, karanlıksız, gölgesiz. Enikonu topal, enikonu çolak, enikonu kör, enikonu patates kafa, enikonu çirkin, Orkun dışındaki akranları arasında enikonu arkadaşsız, dostsuz, 133'ün dışındaki dünya hakkında enikonu bilgisiz. Tek gözü olmayan birinin her şeyi kartpostal gibi görebileceğini, üçüncü boyutu isterse naylon gözlük takıp üç boyutlu sinema seyretse hayatta göremeyeceğini bilmiyordu mesela. Ve dışarıda kalbin beş para etmediğini de bilmiyordu. Rengârenk bir kadro ci
314 TL.
Tükendi
Jean Rouaud, Goncourt Ödülü'nü kazanan romanında, bir ailede ardı ardına yaşanan üç ölümle anımsanan eski hikâyeleri deşiyor. İlk başta, babanın ölümü, trajik bir başlangıç noktası; sonra, inatçılığıyla nam salan Marie Hala'nın ve ardından, antika 2CV arabasıyla adeta kamikaze dalışları yapan büyükbabanın gidişi... Üçünün tam ortasında, hepsini birbirine bağlayan isimsiz, yaşsız anlatıcımız... Loire'ın yağmurlu, sisli havasında eve kapanıp da çekmeceleri karıştırınca ortaya çıkan mektuplar, fotoğraflar ve h
146 TL.
Hep aynı hikâye, diye düşünüyor. İnsanlar biner, insanlar iner. Giderim dururum. Kapıları açarım, kapıları kaparım. Tekrar gider, tekrar dururum. Tepem atar, birine kornaya basarım. Birinin tepesi atar, bana kornaya basar. Işık yanar beklerim, ışık yanar giderim. Karşıdan geçen arkadaşa el ederim. Bezgin bir belediye otobüsü şoförü sabahın ilk saatlerinde besmelesini çekip aracını çalıştırıyor. Duraklar geride kaldıkça içerisi balık istifinden hallice oluyor. Binen herkesin derdi, telaşı, meselesi ayrı ama
106 TL.
Hayat: Başlangıç noktasından sona doğru yol alırken, nelerle karşılaşabileceğini tahmin edemediğin bir seyahat. Herkesin başlangıç noktası farklı olduğu gibi; son durağa gidiş yolu, gideceği vesait, mola vereceği yerler, yolun uzunluğu, kısalışı, engebesi, geçeceği tüneller, refakatindekiler, inip binenler de farklı. Küsülen anneler, adını sevmeyen çocuklar, hayatımızı kendi hayatları sanan kardeşler, hemen kardeş olanlar, kabuğunu kırmaya çalışanlar, o kabuğu evi sananlar, yalnız kalanlar, hep yalnız kala
113 TL.
Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammül etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç şeydi. Tanrının da yaptığı bu muydu? Baş, orta, son belli, helak kaçınılmaz, ancak önemli olan o zamanı geçirmek, o zamandan geçmek. Ve geldiğinde gelmemiş gibi, bilmemiş gibi, yaşamamış gibi gelmek, rüyayı görüp uyanmak ve Neyse rüyaymış, demek ve aynı yerden uyumaya devam etmek
156 TL.
Tükendi
Beyza Altay çevirisi, Sander Brouwer'ın önsözü, Richard Freeborn'un sonsözü, Yazar ve dönem kronolojisi, Kitaba dair görsellerle. İlk Aşk, Rus edebiyatının usta yazarı Turgenyev'in gençlik heyecanı, ilk aşk deneyimi ve romantik hayallerin kırılganlığı üstüne unutulmaz novellası. Genç Vladimir Petroviç kendisinden yaşlı ve güzel bir kadın olan Zinaida'ya âşık olur. Hayranlıktan kıskançlığa, mutluluktan umutsuzluğa bir duygu girdabı içinde sürüklenmeye başlayan Petroviç zamanla hem Zinaida'yı hem de ke
92 TL.
Tükendi
Uzun bir bekleyişten başka bir şey olmayan hayatımın son bekleyişinin içindeyim bu sefer. Geleceği bekliyorum. O da beni bekliyor. Birazdan karşılaşacağız, hissediyorum. Bu kavgadan sağ çıkabilecek miyim bilmiyorum fakat bir önemi yok artık. Bundan sonra beklemek olmayacak, son bu. Cezamı önden çekmiş gibi hissediyorum. Ölsem bile rahat edeceğim, öldükten sonra beklemek de bitecek. Cennet cehennem meselesi filan ilgilendirmiyor beni, her ne olacaksa olsun artık hiçbir şeyi beklemem gerekmeyecek. Yanacaksam
115 TL.
Tükendi
Korona günlerinde, maske karaborsaya düşmüş ve halk korkuyla eve kapanmışken, Yansın Bu Dünya mahlaslı TikTok fenomeni genç bir kadın gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. Bu kayboluşla birlikte sosyal medyanın sanal âlemi ile gerçek hayatın acımasız yüzü arasındaki esrar perdesi aralanmaya başlar... Mehmet Eroğlu, İyi Adamın On Günü ve Kötü Adamın On Günü ile başlattığı polisiye kurgunun nevi şahsına münhasır kahramanlarını, nefes kesen yeni bir serüven için buluşturuyor. Meraklı Adamın On Gü
196 TL.
Tükendi
Mart Şehitleri şüphe götürmeyen belgesel öğeler ile ince ince örülmüş bir kurmacayı, siyasi olayların karanlığı ile gündelik hayatın parıltılı anlarını aynı yörünge üzerinde hareket ettiren bir polisiye. 1933 yılının ilk ayları. Nazilerin seçim zaferleriyle çalkalanan Almanya'da herkes birbirinden şüphe etmeye başlamıştır. Reichstag yangını, ihbarlar, tutuklamalar, gazeteler üzerindeki baskı, işkenceler ve ölümler... Tüm bunlar olurken Birinci Dünya Savaşı'nda yaşanan tuhaf olaylarla ilgili cina
298 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 307 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1