Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 22 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
(...) Geldin yaşamıma benim bütün getirdiklerinle, bekledim seni, ışıktan, ekmekten ve gölgeden yapılmış; böyle muhtacım sana, böyle seviyorum seni, ve bütün herkes, yarını duymak isteyen, onlara söylemeyeceklerimi, okusunlar bu dizelerde ve geri çekilsinler bugün, çok erken çünkü bu tartışmalar için. Bir yaprak vereceğiz yarın yalnızca onlara aşk ağacımızdan yeryüzüne düşecek, dudaklarımız yapmış sanki, bir öpüş gibi yenilmez doruklarımızdan düşen göstermek için ateşini ve sevecenliğini gerçek bir aşkın...
120 TL.
Tükendi
Kederin Doğusu & Suyun Ayak Sesi'nde gökyüzünden, yurdundan, bitkilerden, şehirlerden, insanlardan, kuşlardan, çiçeklerden, acılardan, kederden, sevinçten, bilgelikten, aşktan, inançtan, yoksunluktan, yaşamdan, ölümden şiir devşiren bir şairin sesi duyulur. İran'dan taşarak yakın komşulardan uzak kıtalara dek yayılan bir şiirin sesidir bu. Ne sen görüyorsun ne de dağ. Bu bağın meyvesi: Keder, keder... Dökülsün gam, susamış bir testisin sen. Düşsün çiçek, kokusun sen. Bu şevk sarmaşığı, sula onu, gid
120 TL.
Tükendi
Geçmek gerek, Rüzgâr sesi geliyor, geçmek gerek. Ve ben yolcuyum, ey daimî rüzgârlar! Götürün beni yaprakların oluşum enginliğine Kavuşturun beni suların tuzlu çocukluğuna Ve ayakkabılarımı üzüm bedeninin gelişimine dek Doldurun tevazûnun güzellik kımıltısıyla Dakikalarımı tekrar eden güvercinlere dek Zirveye çıkarın içgüdünün beyaz gökyüzünde Ve varlığımın gerçekleşmesini ağacın kenarında Kaybolmuş temiz bir ilişkiye dönüştürün Ve yalnızlığın teneffüsünde Çarpın bilinç kapılarımı Salın beni o günün uçurtma
90 TL.
Tükendi
Denizin üstü gemi dümeninde dolunay geminin altı deniz ambarı dolu mülteci Ay çalındı geceden Denizin üstü karanlık beşi bebek, yetmiş çocuk karanlığın altı dehliz arkadaşları bir kara balık Ay çalındı gemiden Denizin üstü soğuk sınırı dikenli tel denizin altı oyuk alın yazıları ecel
90 TL.
Tükendi
Ekili tarlalardan mavi bir yaz akşamı İnce otlar üstünden yollara düşeceğim. Dalmışım, bir serinlik alacak tabanımı. Havalansın saçlarım yele koyvereceğim. Düşünmeyeceğim hiç, tek söz etmeyeceğim. Beni yüceltecektir bitmez tükenmez sevi Başıboş, uzaklarda eriyip gideceğim Doğayla mutluyum ben, sanki kadınla gibi.
120 TL.
Tükendi
« Seine akıyor Mirabeau Köprüsünün altından Ve şu bizim aşkımız Olur mu durasın şimdi anımsamadan Sevincin geldiğini ancak acının ardından Çalsana saat insene ey gece Günler geçiyor bense hep aynı yerde Yüz yüze duralım böyle elin elimde kalsın Ve aksın dursun Sonsuz bakışlar dalgalar yorgun argın Köprüsü altından kollarımızın Çalsana saat insene ey gece Günler geçiyor bense hep aynı yerde Aşklar akıp gidiyor şu akarsu gibi Akıp gidiyor aşklar Hayat öyle durgun öyle yavaş ki Ve umut nasıl zorlu nasıl depdel
120 TL.
Tükendi
''Gözlerinin sınırsız mehtabında yine bu gece yıldızlar yağıyor şiirime kâğıtların çöl kışındaki aklığı üzerine. Ve ellerim kıvılcımları oya gibi ince ince işliyor. Çünkü ateşten bir gömlektir benim şiirim ; yalnızca aşk ateşinin gölgesine sığınan ve de herkes gibi aşk ateşidir beni de yakıp kavuran.''
120 TL.
Tükendi
Fırtınalarımızdan çekil ey bilge kişi! Bu imparatorluk ki tehlikeli sularda, Yol alıyor, ne dümeni var ne pusulası Sen sakın aldanma, sen sakın kanma ona! Bu gemi senin için bir aralık ayında, Bir balıkçının kurutmak için ağlarını Gerdiği odasının en ücra köşesinden, Uğursuz bir gürültüyle gece karanlıkta, Ürperen ve yana yatmış direkleriyle, Geçişini duyduğu bir gemi gibi olmalı.
120 TL.
Tükendi
En sevdiğim kelimeler gibisin örneğin öfke gibi hani bir zamanlar dağda ve sokakta açan. Örneğin umut gibi günde, gecede yitirip durduğumuz zeytin dalını dal eden. Örneğin aşk gibi denizlerin üzerinde yürüten. Örneğin kavga gibi yüreğimi sıkı, saçlarımı kara tutan kayaları yumuşatan kavga gibi.
150 TL.
Tükendi
Seheryeli çık dağlara Güneş topla benim için Haber ilet dört diyara Güneş topla benim için Umutların arasından Kirpiklerin karasından Döşte bıçak yarasından Güneş topla benim için Yazdan kıştan ilkbahardan Mahpuslarda dört duvardan Doludizgin sevdalardan Güneş topla benim için Seheryeli yar gözünden Havadaki kuş izinden Geceleyin gökyüzünden Güneş topla benim için
190 TL.
Tükendi
elim sanata düşer usta dilim küfre, yüreğim acıya ölüm hep bana bana mı düşer usta? sevda ne yana düşer usta hicran ne yana yalnızlık hep bana bana mı düşer usta? gurbet ne yana düşer usta sıla ne yana hasret hep bana bana mı düşer usta?
190 TL.
Tükendi
Parmağının ucuyla arkaya attığın saçlarının sonbaharına düştüm elimi tut, yalnızlığımı okşa gözünün izi kalsın gözümde... Aynadaki sûretine sar beni Gamzende açan kır çiçeği üzerinde idi acılarım sen rengini kokladın ben kokusunun rengini... Sonbahar akşamına sar beni Seni hangi ömrümle sevdiğimi bir güz yağmurları bildi bir de saçlarına düşen sonbahar kahve falına resmini kim çizdi? Üşüdüm yağmuruna sar beni Hasretime vaha, çölüme serap ol kendine başka anlam bulsun intihar son istasyonda beklerken ö
190 TL.
Tükendi
Onlar ki aydınlık üzre ecel toprağına umut ektiler. Ay dolandı vay deli gönlüm Ölüm şaşırdı menzilini Onlar ki karanlık üzre korku mazgalına zulüm serdiler. Ay dolandı vay deli gönlüm Ölüm şaşırdı menzilini Onlar ki cehennem üzre yürekten cennet süzdüler. Ay dolandı vay deli gönlüm Ölüm şaşırdı menzilini
190 TL.
Tükendi
Dostum; kalbinin sırrını kendine saklama, Anlat bana!.. Usulca ve bana yalnızca. Nazlı nazlı gülümserken fısıldayıver kulağıma usulca. İnan ki kulaklarım değil; yüreğim duyacaktır bu sesi. Bak gece ıssız, evse sessiz. Ve kuş yuvalarında yalnızca uykular kanat çırpıyor. Anlat!.. Kararsız gözyaşlarınla; ürkek gülümsemelerinle. Anlat!.. Tatlı utancınla; pas tutan acılarınla; Anlat bana!.. Kalbinin sırrını bana anlat. Anlat.
120 TL.
Tükendi
Halkım ben, parmakla sayılmayan Sesimde pırıl pırıl bir güç var Karanlıkta boy atmaya Sessizliği aşmaya yarayan Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa Tohuma dururlar yeniden Ve halk, toprağa gömülü Tohuma durur bir yerde Buğday nasıl filizini sürer de Çıkarsa toprağın üstüne Güzelim kırmızı elleriyle Sessizliği burgu gibi deler de Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerle.
120 TL.
Tükendi
Elimdeki iki anahtar sanki; Biri sevmek seni, öbürü sevmemek, biri mutluluk, mutsuzluk; bir yazgı ihtimali öbürü. İki ihtimali var aşkımın seni severken. Bundandır seni sevmediğim zaman da sevmek, bundandır seni sevdiğim zaman da sevmek.
130 TL.
Tükendi
İstemiyor gelmeyi gece, ne sen gelesin ne de ben gidebileyim diye. Ama ben gideceğim şakaklarımı parçalasalar da akrepten güneşler. Ama sen geleceksin tuz yağmurlarında yanmış dilinle. İstemiyor gelmeyi gün, ne sen gelesin ne de ben gideyim diye. Ama ben gideceğim örselenmiş karanfilimi kurbağalara bırakıp. Ama sen geleceksin karanlığın kokuşmuş pisliklerinden. Ama istemiyor gelmeyi ne gece ne de gündüz; çünkü yanmamı istiyor senin sevdandan, senin de benim sevdamdan.
53 TL.
Tükendi
Bu kar ışığının aydınlattığı gecede şimdi, yuvası dağıtılmış bir serçe olarak durmaktayım ömrümün penceresinde Pencerenin pervazında ihanet ettiğim ve ihanetine uğradığım kadınların sureti Ay ışığıyla aydınlanan odasında saçlarını taramakta çocukluk sevgilim Bense onun sûretini aramaktayım kaç yaşından beri Bir de kendimi Ve hayatım, ömrümü seyrettiğim bir nehir olarak akmakta hayatımdan nehirler ve uçurum da yok sayılırsa ömrümden Sahi, kaç yaşında bir çocuğum ben şimdi. Günümüzün önde gelen, usta şairle
95 TL.
Tükendi
Ülkü Tamer 32 Sene Sonra Yeniden Yolculuğa Çağırıyor Türk şiirinin yaşayan en büyük şairlerinden Ülkü Tamer Yıllar sonra yeni bir şiir kitabıyla Türk okurunun karşısında.. Bir Adın Yolculuktu adını taşıyan kitap, Ülkü Tamer'in şiir heyecanını hiç yitirmeyen ve genç bir şair olduğunu gösteren yepyeni bir ustalık belgesi. Anadolu'nun mitolojik kâinatıyla şahsi tarihin, aşkla ölüm düşüncesinin koyun koyuna girdiği "Bir Adın Yolculuktu", Ülkü Tamer'in geleneksel sesini ve arayışlarını iç içe taşıyor. Son söz
50 TL.
Tükendi
Dayanmış duvara gölgeler kuru otların sessizliğini dinlerken hızla bir ölü geçiyor önlerinden haziranın içinden aylar yıllar geçiyor inceliyor suyu nehirlerin anılarımız henüz ıslak Bir top beyaz kâğıttan geriye bazı sözcükler kalıyor okunaksız bazı sözcükler, çevrilmesi imkânsız ihanetler, mezarlar, mezar kazıcıları iç içe geçmiş halkalar gibi ölüler kemik kemiğe Bir baba öldüğünde sözcükler yetim kalır evdeki bazı eşyalar gibi koltuğa şiirin adı yazılır aynaya annenin, masaya oğulun, torunun adı yazılır
80 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 22 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1