Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Metin Yeğin için, Submarcos'dan... "Bilincimiz onura uzanan büyük bir köprü... Okyanusları ve sınırları aşabilen, sesleri olmayanların konuşabilmesi ve dinleyebilmesi için." SUBMARCOS
120 TL.
Tükendi
Barış Can, "Türkiye'de siyasi mahkumların kapatılması ve F Tipi Cezaevleri" başlığını taşıyan bu kitapta, sadece 'mahpusdamı'ndan F Tipi Cezaevlerine, siyasi mahkumların izini sürmüyor. Aynı zamanda rejimin niteliğini de açığa çıkarıyor. Zira cezaevleri rejimin tüm çıplaklığıyla görünür olduğu yerler, mekanlardır. Elbette görmek için bakmak gerekir ama bakmak da her zaman görmenin garantisi değildir. Kitapta her ileri aşamada cezalandırmanın nasıl değişip, "geliştiği", "Batılılaştığı", sınıfkini denilenin
100 TL.
Tükendi
Emperyalist saldırı söz konusu olduğunda, saldırıya maruz kalanların bu saldırıyı 'hayır duasıyla' karşılamaları elbette mümkün değildir. Nitekim ilk emperyalist yayılmanın ardından, saldırının yıkıcı sonuçlarına karşı, sayısız isyanlar oldu. Tarih saldıranlar tarafından yazıldığı için, saldırıya uğrayanların hikayesi ya gerektiği gibi anlatılmaz ya da geçiştirilir. Bu isyanların en bilineni, XVIII. yüzyılın sonunda San Domingo'da ki köle devrimidir. Daha sonra 1900'lerin başındaki Meksika ve 1950'lerin son
110 TL.
Tükendi
Kavramların yerli yerinde kullanılmaması kafa karışıklığına neden oluyor, dolayısıyla da realitenin anlaşılmasını zorlaştırıyor. Bu çoğu zaman bilinçli olarak, kimi zaman da bir alışkanlık kategorisi olarak tezahür ediyor. Her halde bu dünyada aydın kavramında olduğu kadar 'yanlış anlama' başka hiçbir kavram için söz konusu değildir. Bir şey daha var: Türkiye'nin bu tür olumsuzluğun en bariz yaşandığı ülke değilse de başta gelenlerden biri olduğunu söylemek de abartma olmaz. Örneğin Fransa'da herhangi biri
100 TL.
Tükendi
Bu vesileyle şu soru akla gelir: neden hiç kimsenin istemediği, arzu etmediği ama bedelini emekçi sınıfların ödemek zorunda kaldığı krizler ortaya çıkıyor? Bu sorunun cevabı, kapitalist üretim tarzının mantığında, temel hareket yasalarında, Marx'ın kapitalist birikimin temel yasası dediğinde saklıdır. Zira orada yine Marx'ın tam bir açıklıkla ifade ettiği gibi, sosyal üretim koşullarının kapitalist sınıfın özel mülkiyetinde olduğu durumda, üretimi artırmayı amaçlayan tüm araçlar, üretici [sınıf] üzerinde bi
140 TL.
Tükendi
Oysa, dünyada "kavram çifti" diye bir şey vardır. Yoksulluk ve zenginlik kavramları bir birin zorunlu olarak üreten kavramlardır. Aynı şey kalkınmışlık ve geri kalmışlık için de geçerlidir. Bunlar, biri olmadan diğerinin de mevcut olmaması gereken kavramlardır. Zira birilerinin yoksulluğu diğerlerinin zenginliğinden kaynaklanır. Dünya ölçeğinde gelişmişlik ve azgelişmişlik de öyledir. Bugün ortalama bir Kuzey Amerikalı, ortalama bir Afrikalıdan 50 kat "zenginse"; bu, Afrikalının 50 kat az tüketmesinden ötü
110 TL.
Tükendi
Metin'in bu çalışması, bizi de yüreklendiriyor; çünkü işgal fabrikası mücadelesinin, tarihsel olarak kolektifi zafere taşımasındaki payını yansıtıyor. Bu film-kitap, bu aşamaya nasıl varıldığı gerçeğini ortaya çıkarıyor. İşçilerin kabiliyetlerini, gücünü, kapasitelerini, fabrikadaki örgütlenme biçimini, düşüncelerini, uzun ve sonuna kadar sürdürülen mücadeleyi objektif olarak anlatıyor. Bugün modern teorisyenler, ?İşçi sınıfı artık yok oldu," dedikleri esnada işçi sınıfı üretiyor, işgal ediyor ve sınıf olar
120 TL.
Tükendi
Metin'in Brezilya Topraksız Kır İşçileri Hareketi-MST üzerine gerçekleştirdiği bu çalışma, Türkiyeli aktivistler, militanlar ve toplumsal hareketlerin öğrencileri açısından büyük bir önem taşıyor. İlerici Türkiye halkı ve hareketleri ile Brezilyalı MST arasındaki uluslararası dayanışma için bir temel oluşturuyor. İki ülke arasında tarihsel ve kültürel farklılıklar bulunmakla birlikte, her iki ülke de benzer sosyo-ekonomik ve politik koşulu ve yapıyı paylaşıyorlar. Hem Türkiye'de hem de Brezilya'da, kırsal h
120 TL.
Tükendi
Kapitalist üretim tarzı küçük bir azınlığı zenginleştirip dünya nüfusunun giderek artan bir bölümünü yoksullaştırmakla da kalmıyor, insanlığın geleceğini de tehlikeye atmış durumdadır. Dolayısıyla, sermaye uygarlığı sadece savaş, açlık, yoksulluk, sefalet, azınlık kültürlerinin tahribi, aşağılanma, manevi yozlaşma vb. üretmekle kalmıyor, giderek gezegeni de üzerinde yaşanamaz hale getiriyor. Teknikçi burjuva uygarlığının "başarısının" ne pahasına gerçekleştiği sorusunu da sormak gerekiyor. Sermaye uygarlığı
110 TL.
Tükendi
Oysa şimdilerde küreselleşme denilen aslında emperyalist saldırıdan ve saldırının yoğunlaşmasından başka bir şey değil. Emperyalizmse, kapitalizmde içerilmiş olan bir eğilim. Dolayısıyla kapitalizmin bir aşaması değil, bizzat sisteminde doğasında içerilmiş, sistemde içkin bir eğilim. Başka kavramlarla ifade etmek gerekirse, kapitalizm emperyalizmdir. Emperyalizm, kapitalist üretim tarzının ya da sermayenin genişletişmiş yeniden üretiminin bir gereği olarak tezahür ediyor. Zira kapitalist sistem var olabilme
100 TL.
Tükendi
Kavramların ortaya çıkışı, kullanım yoğunluğu ve harekete geçirici etkisiyle, mücadelenin seyri arasında birebir ilişki var. Ne zaman kitle hareketi yükselse, kavramlar da sahneye çıkıyor ve etkin birer araç haline geliyor. Mesela kolonyalizme karşı mücadelenin güçlü olmadığı dönemlerde, kolonyalizm ve anti-kolonyalizm kavramları da ortada yoktu. Ama XX. yüzyılın ilk on yıllarından itibaren kolonyalist statükoya karşı mücadele yükseldiğinde, kolonyalizm ve anti-kolonyalizm kavramları da sık kullanılır oldu.
140 TL.
Tükendi
Bu yüzden 'uygar beyaz adam' yaklaşık son beş yüz yıla yayılan nüfusunu ve egemenliğini sadece baskıya ve şiddete dayandırmadı.Her seferinde bir şeyler 'vererek,' 'bir gönül borcunun alacaklısı' durumuna gelmeyi başardı. İspanyol fetihcilerinin (konkistatörlerin) ?yeni dünya'ya ayak basmalarıyla birlikte,vahşilere cennet vadedildi. Hıristiyan olup cennete gitmelerinin yolu açıldı. Her halde ruhların bedenden ayrılmadığını sezdikleri için olacak, vahşilerin bir an önce cennete yollamak için bedenlerini topra
100 TL.
Tükendi
Esasen, Mustafa Kemal(ve çevresi) tarafından oluşturulmuş bir ideoloji yok. Olması da mümkün değildir. Aslında Atatürkçülük olarak da ifade edilen, Osmanlı-TC geleneğinin bir devamı olan "devletperestliğin" yeni adıdır. Devlet doğması yaratmanın, "yeni koşullarda" devetleti kutsamanın-fetişleştirmenin bir aracıdır.Zaten kimi zaman Kemalizm, çoğunlukla da Atatürkçülük olarak sunulan söylem, 1930'ların faşizm benzeri rejimini meşrulaştırıp-kabullendirmek amacıyla oluşturulmuştur ve hiçbir iç tutarlılığı olmay
160 TL.
Tükendi
"Geçerli eğilimler ve süreçler insanlığı ve uygarlığı hızla 'geri dönüşü olmayan' bir eşiğe doğru sürüklüyor ve bu durum oligarşik kapitalist yağma ve talandan kaynaklanıyor. Dolayısıyla geçerli kapitalist üretim ve tüketim sürecinden çıkmadan insanlığın ve uygarlığın geleceğe, hastalıklara, aşağılanmaya, doğal çevre tahribatına vb. diğer tarafta kürsel oligarşinin aşırı tüketimi eşlik ediyor ve insani, toplumsal, ekolojik sorunlar ve kötülükler de işte bu eşitliksizten kaynaklanıyor. O halde her ülkede ve
160 TL.
Tükendi
İnsanlığın ortak serveti olanın bir azınlık tarafından yağmalanmasını bir ilerleme, bir "uygarlık göstergesi" saymak mümkün değildir. Artık, sermayenin hareketi demek olan kapitalist üretim tarzı (burjuva uygarlığı densin), doğaya ve topluma zarar vermeden yol alamıyor. Üstelik her aşamada sistemin yıkıcılığı daha da büyüyor. Sermayenin yeniden üretimi, toplumun ve doğanın yeniden üretimini problemli hale getiriyor. Velhasıl, yaşamı ve yaşamın kaynağını aşındırıyor. Dolayısıyla genel bir sürdürülemezlik tab
160 TL.
Tükendi
Bazı kavramlar sıkça kullanıldığı halde, içerikleriyle pek ilgilenilmez. Veri olarak kabul edilirler ve bir bakıma inanç kategorisine dahil olmuşlardır. Kalkınma kavramı son yarım yüzyılın en çok kullanılan kavramlarından biridir. Oysa, gerçekten neyi ifade ettiği pek merak konusu olmamıştır. Kavramlara yüklenen anlamlar her zaman herkes için aynı olmayabilir ve bu doğaldır. "Uygarlaşma", "modernleşme" veya aşağı yukarı aynı anlama gelen "çağdaşlaşma", batılılaşma" vb. gibi kavramlar herkes için aynı anlaml
100 TL.
Tükendi
Osmanlı İmparatorluğu hakkında yazan tarihçilerin ezici çoğunluğu, imparatorluğun kuruluşunda dinin önemli bir rol oynadığında birleşiyorlar. İmparatorluğun son dönemlerindeyse, 'geri kalmışlığın' başlıca nedeninin din olduğu ileri sürülüyor! Elbette bir dönemde 'ilerici', değilse 'olumlu' rol oynayanın, nasıl olup da bir başka dönemde 'gericiliğin', 'olumsuzluğun', 'kötülüğün' başlıca nedeni haline geldiğini anlamak mümkün değildir. Bu tür yaklaşımlar, din ve dinin işleviyle ilgili yanlış anlamadan, değils
160 TL.
Tükendi
Bütün kalbimle diliyorum ki ülkeniz bir gün barışa kavuşsun. Kaos sona ersin. İnanıyorum ki bir gün kadınlar, erkekler ve gençler kol kola girip, ülkenizi yeniden inşa edeceksiniz. Her iç savaşın yarattığı türlü tahribatlar vardır; kayıplar, ölümler, ailelerin yaşadıkları felaketler... Bunların aşılabilmesi elbette kolay değildir. Barışın inşası uzundur ama gereklidir. Yoksa daha büyük kayıplar ve daha kötü sosyo-ekonomik koşullar yaşanacaktır. Bütün bunlara, kadınlar liderlik yapabilirler ve mücadeleyi bir
120 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1