Gustave Doré'nin İllüstrasyonlarıyla Uyuyan Güzel, Kırmızı Başlıklı Kız, Mavi Sakal, Çizmeli Kedi, Külkedisi, Parmak Çocuk dediğimizde çocukluğundan bir parça bulmayan var mıdır? Bu baskıda Charles Perrault'nun dünya çapında ün salmış peri masalları Gustave Doré'nin harikulade illüstrasyonlarıyla birlikte sunuluyor. Kitapta Perrault'nun düzyazı olarak yazdığı sekiz masalın yanı sıra, daha az bilinen, şiir formunda yazmış olduğu üç masalı ?Grisélidis, Eşek Postu ve Gülünç Dilekler? ithafları ve kıssadan h

Psikobüyü, şiirin kargaşada vücut bulduğu, tiyatronun kurban etme ritüeline dönüştüğü, mutfak bıçağıyla silahlanmış gerçek bir cadının kanseri tedavi ettiği ve kalp nakli yaptığı bir dünyaya açılan kapı... Aslında Jodorowsky'nin kendisi, ayaklı bir psikobüyü performansı, evrenimizin ilk bakışta öngörülebilir hissi veren düzeninde yırtılmalara sebep olan, son derece ve tam anlamıyla panik bir kişilik. Rüyalardan beslenen, gerçeğe hizmetkârlık eden, deli bilgeler ırkından gelen Jodorowsky, bu kitapla tiyatro

Kendinize yeni baştan bir soyağacı hikâyesi yazmak nasıl olurdu? Jodorowsky, magnum opusu Bir Kuşun En İyi Öttüğü Yer'de soyağacı hikâyesini büyülü bir maceraya dönüştürüyor. Politik ve kültürel ayaklanmaların ortasında Ukrayna'dan Şili'ye kimliklerini gizleyerek göç eden bir aile. Yaşadıklarını herkesten gizlemek için arılardan bir pelerinin içinde yaşamayı tercih eden bir baba kız. Sırlarını sadece bilge bir haham hayaletine açan dindar büyükbaba. Çocuklarını uyutur uyutmaz cep saatinin içinde baktığı

Şu senin yaşadığın dünyada yaşayan kimileri var ki, bizi tanıdıklarını ileri sürerler. Kendi hırslarından, ihtiraslarından, gururlarından, nefretlerinden, kıskançlıklarından, kötü niyetlerinden, bağnazlıklarından yaptıkları şeyleri bizim adımıza yaptıklarını söylerler. Bunlar bize de hısımlarımıza da yabancıdır." Bir Yılbaşı Şarkısı, cimri, gözü paradan başka bir şey görmeyen aksi ihtiyar Ebenezer Scrooge'un bir yılbaşı gecesi başına gelen olağanüstü olayları anlatır. Scrooge'u ziyarete gelen üç hayalet

?Bu korkusuz kâşif doğudan batıya bütün Afrika'yı balonla katetmek niyetinde. Aldığımız bilgiler doğruysa, bu şaşırtıcı yolculuğun hareket noktası doğu kıyısındaki Zanzibar Adası olacak. Varış noktasına gelince, onu bir tek Tanrı biliyor." Bir kâşif ve mucit olan Doktor Fergusson, avcı arkadaşı Dick Kennedy ve yardımcısı Joe'yla birlikte Zanzibar'dan Nil'in kaynaklarına doğru uzanan bir Afrika macerası için yola çıkar. Hem de Victoria adını verdiği balonuyla! Bu üç adam yolculuk boyunca birçok tehlikeli

Dört Dublinli arasında yazınsal akrabalıkların ötesinde kişisel yakınlaşmalar da yaşanmıştı. Wilde, Londra'da akrabası bulunmayan Yeats'i 1888 yılında, Noel yemeğinde büyük bir incelikle ağırlamıştı. Yeats de, ahlaka aykırı davranışları nedeniyle Wilde hakkında bir dava açıldığında, yazara destek veren tanıklığıyla karşılık vermişti buna. Birkaç yıl sonra, Yeats gün doğumunda kalkıp Joyce'un trenini karşılamaya Euston Garına gidecekti; daha sonra Joyce'a iş bulmak için Londra'daki yayınevlerini birlikte dol

Hikayeniz fantastik bir dünyada, uzak bir gelecekte ya da uzak bir galakside ya da eve çok yakın bir yerde geçse de bu yaratıcı ve karşı konulamaz rehber sizin gibi yazarlar için tasarlandı. Ödüllü yazar Jeff VanderMeer'in bu kitabı tüm yaratıcı kurmaca türleri için eksiksiz bir yol haritası. Örneklerle zenginleştirilmiş bu kitap yeteneklerinizi geliştirmeniz için olay örgüsü, yapı, karakter kurma, diyalog, anlatım biçimleri, dünya inşası ve bakış açısı gibi konularda pratik bilgiler sunarken sizi yazmanız

Bildiğin inandığın yolda git hiç durmadan... Bir işkadını Sema Saydam Volkan'ın, biraz hüzünlü, fazlaca komik, çokça düşündüren hikâyesi... Bu kitap adeta bir üniversite tezi gibi, tecrübelerin, hataların nasıl oluştuğunu, nasıl oluşmadığını ve bunların üstesinden nasıl gelindiğini izah ediyor. 60 seneye yakın iş hayatımda yazdıklarının hepsine, hatta daha fazlasına rastladım. Dolayısıyla çok beğendim. Bu kitabı ve felsefeyi; parasız iş yapmak isteyen yeni mezun gençlere, sermayesi olmayanlara, küçük ve

Bizlerin Hikayesi 2011 Yılında, Daha Önce Önce Pavese, Eco ve Buzzati Gibi Önde Gelen Birçok Yazarın Aldığı İtalya'nın En Saygın Ödellerinden Strega'yı Almıştır. Nesi ailesi kuşaklardır İtalya'nın sanayi merkezlerinden Prato'da başarılı bir şekilde tekstil fabrikası çalıştırmaktadır. Vahşi pazarlar ve kar hırsı geleneksel işletme tarzını zorlamaya başlıyor. Nesi ailesi de 2004 yılında fabrikalarını satmayı düşünecek kadar zorlu bir sürece giriyor. Bizlerin Hikayesi, dev firmaların ele geçirdiği ekonomik dü

Yrd. Doç. Dr. Yonca Sevim, Aşkım Diyetteyim romanıyla eğlenceli bir biçimde sağlıklı beslenme yöntemlerini anlatıyor. Kilolarıyla bir dargın bir barışık yaşarken âşık olup aldatılan Yağmur hayatında değişiklik yapmaya karar verir ve diyete başlar. Diyet onun için yeni ve zorlu bir yolculuktur, diyetisyeni Yonca ile tanışana kadar sağlıklı beslenmeye dair pek bir şey bilmediği gibi yolu hastaneye kadar varır. Stresli ve karmaşık iş yaşamıyla diyeti birlikte yürütmeye çalışırken hayli zorlansa da diyetisyen

Booker ödülüne iki kez layık görülen tek kadın yazar Hilary Mantel'den on öykü. Mantel, ruhunuzun en karanlık köşelerinde adını bile koyamadığınız duyguları, küçük korkularınızı anlatıyor. Suudi Arabistan'daki kasvetli bir apartman dairesinden çocukluğun zalimliğine, karanlık bir kış tatilinden izbe bir otelde konaklayan bir yazara ve Margaret Thatcher'ı öldürmek için kapınızı çalan suikastçıya Mantel'in sıradışı öyküleriyle gerçekle rüya arasındaki sınırın bulanıklaştığı; tanıdık ama bir o kadar yabancı dü

1960'ların Londra'sı. Cinsel devrim kapıda. Carmel McBain, alt sınıf İrlandalı-İngiliz bir ailenin kızı. Carmel'in baskın bir annesi ve pek de hoşlanmadığı bir arkadaşı var: Karina. Carmel ve Karina'nın hayatları bir biçimde iç içe geçer. Prestijli bir Katolik okuluna birlikte kabul edilirler, ardından Londra'da üniversitede yine birliktedirler. Carmel ailesinin, toplumun ve dinin kendisini bağladığı zincirlerden kaçmaya çabalar. Ama özgürlüğün, kendini bulmanın, dostluğun bedeli bazen fazlasıyla yüksek ola

Alanında uzman kişiler tarafından yazılan bu metinler, kökleri II. Dünya Savaşı sonrasına, Nürnberg'e uzanan, uluslararası düzeyde yargı yetkisine sahip ceza mahkemelerinin çoğalarak artmasıyla geçirdiği evrimi inceliyor. Uluslararası Ceza Divanı'nın kurumsal ve tarihi kökenleri, kurucu statüsü ve ulusal mahkemelerin rolü bağlamında uluslararası ceza adaletinin geleceği mercek altına alınıyorw. Metinler orijinal ve kışkırtıcı niteliğiyle uluslararası ceza hukuku alanına yeni ve ufuk açıcı bir bakış kazandır

Sanatçının Genç Bir Adam Olarak Portresi ile Ulysses arasında, 1916 yılında, Joyce tek oyunu olan Sürgünler'i yazdı. Oyun, Yeats tarafından İrlanda Ulusal Tiyatrosu olan Abbey Tiyatrosuna alınması reddedildikten yıllar sonra, 1970 yılında ilk büyük Londra performasında Harold Pinter tarafından sahneye kondu. Otobiyografik yanlarıyla da dikkat çeken oyun Joyce'un yazarlığında bir dönüm noktası olarak görüldü. Meşhur bir yazarın 9 yıl sonra sürgünden Dublin'e dönmesi Joyce'un kişisel dramıyla örtüştürüldü.

Deliliğin sevimli yanı herkesi güldürür, fakat bir deliyle baş etmesi epeyi zordur. İnsanın ne vakit delireceği de alnında yazmaz, talihinde yazılı olmalı; kısmet meselesi... Durduk yerde delirene insanlık tarihinde sık sık rastlanır, bunlardan birisi roman kahramanı Çerkes Âdil Paşadır; onun paşalığı sonradan adına ilave olmuştur. Kimsecikler ona dokunmasa huzur içinde kalıp hayatını sürdüreceği ve kitaplarıyla dolu bir odasında yaşadığı çiftliğinden sırf karısının dırdırını çekemeyip, biraz da vatan hiz

Roman Kahramanlarının gerçekten kahraman olması beklenir, ancak Capon Çayevi'nin kahramanı çaycı Nuridin boy ve posca olduğu kadar cüzdanı da dikkate alınırsa pek zavallı, süklüm püklüm, ama hanım evladı değil, ekmeğini taş yerine semaverden çaydanlıktan çıkaran silik bir karakterdir. Nüfus kayıtlarında Mahmudiye Köyü-Biga doğumlu ve adı Nurettin olarak geçen, çayevi müşterisinin Nuridin diye seslendiği bu Çerkes asıllı kahramanın demlediği çayın tadı hiç unutulmaz. Bir de alçakgönüllü, sevecendir ki, ro

Dalkavukluğu insan ruhunda araştırmaya çıkmış roman yazarının, bir tesadüfle eskiden tanıdığı, bir vakitlerin İstanbul aileleri arasında ¨Aman efendim, sepet efendim¨ diye baş sallayıp her şeye yarabbi şükür çeken, ismiyle müsemma, Dalkavuk Hanım karakteri Türk edebiyatına, bugüne kadar rast gelinmemiş bir roman kahramanı olarak, cadılık derecesinde bir kimlikle katılıyor. Walpurgisnacht-Cadılar Gecesi diye bilinen ortaçağlardan kalma o büyülü şenliği İstanbul'da tek başına, keyfince sürdüren, fakat son

"Kanepeye ve Binbir Gece Masalları'nın dünyasına gömüldüğüm okuma odasına geri dönüyorum. Usulca, bir filmin yavaşça sona erişi gibi buharlaşıp uçuyor gerçek dünya. Şu dünyadaki en sevdiğim his." - Haruki Murakami Baron von Hammer-Purgstall bir metninde confabulatores nocturni, "geceleri hikâye anlatan adamlar"dan bahseder. Sonra da eski bir Pers elyazmasında ilk defa geçtiği şekliyle, uykusuzluktan muzdarip olan Büyük İskender'in etrafına bu insanları topladığını söyler. IX. yüzyıla tarihlenen Suriye el

?Zengin bir hayal gücünün ürünü olmakla birlikte, aynı zamanda doğal ve gerçekçi olan Binbir Gece Masalları'nda derin bir anlam, gerçek bir bilgelik gizlidir." - Goethe Baron von Hammer-Purgstall bir metninde confabulatores nocturni, ?geceleri hikâye anlatan adamlar"dan bahseder. Sonra da eski bir Pers elyazmasında ilk defa geçtiği şekliyle, uykusuzluktan muzdarip olan Büyük İskender'in etrafına bu insanları topladığını söyler. IX. yüzyıla tarihlenen Suriye elyazmalarının en eskisi olduğunu kabul edersek

İnsan Binbir Gece Masalları'nı okuduktan sonra unutabilmeli ve tekrar tekrar okuyarak zevkine yeniden varabilmeli." -Stendhal Baron von Hammer-Purgstall bir metninde confabulatores nocturni, ?geceleri hikâye anlatan adamlar"dan bahseder. Sonra da eski bir Pers elyazmasında ilk defa geçtiği şekliyle, uykusuzluktan muzdarip olan Büyük İskender'in etrafına bu insanları topladığını söyler. IX. yüzyıla tarihlenen Suriye elyazmalarının en eskisi olduğunu kabul edersek 1000 yıldan uzun süredir insanlığın ortak