... Hooper ateşe bakmaya devam etti. ``Annen çok erkeğin peşinden koştu mu?`` diye sordu. ``Ne demek istiyorsun?`` ``Babamın peşinden koştuğu gibi yani.`` Kingshaw, kanının yüzüne dolduğunu hissett. İçi giderek ısınıyor gibiydi. Aptallık ettim, diye düşündü, o sopayla kafasını kırmalıydım... Çocuk kötülüğü, Raymond Radiguet`nin Tendeki Şeytan`ından William Golding`in Sineklerin Tanrısı`na kadar, modern edebiyatın en tekinsiz temalarından birini oluşturur - kendi zıddını, tükenmez şefkat ve iyilik kutbunu

Vitrinin sol tarafında duruyordu. İyi koruyabilmek için, belki de yasa öyle emrettiği için, onu cam kutuya değil de, cama benzer bir plastik kutuya koymuşlardı. Hançer, yarı saydam camdan yapılmıştı. Haifif buzlu gibiydi. Bıçağı yirmi beş santim boyunda, sapının eni ise altı-yedi santimdi. Philip ona başlangıçta inanmaz bakışlarla baktı, sonra gözlerine onu tanıyormuş gibi tiksinti ifadesi geldi. Nasıl oluyor da cam hançerlerin varlığını beş gün öncesine kadar hiç duymamış olabiliyordu?