Hayatımızı bize dokunanlar ve bizim dokunduklarımız üzerinden şekillendiriyor, anlamlandırıyor, algılıyor ve de yaşıyoruz. Kimi dokunuşlarla çoğalıyor, kimi dokunuşlarla yok oluyor, kimi dokunuşlarla yeniden var oluyoruz. El izimiz tüm bu dokunuşlarla, bizim neler dokuduğumuzda ortaya çıkıyor. Yoksa ellerin izinde, kendimizi kaybediyoruz. Elimden ne gelir? diye gerçekten merak ediyorsak, öncelikle bunu engelleyen içimizdeki sabotajcıları keşfetmeli ve aydınlığa çıkartmalıyız. Her dem yeniliklere, öğrenmeye

Alice'in Harikalar Diyarı'ndaki serüvenini bilmeyen yoktur. Alice, elinizde tuttuğunuz bu kitapta başka bir yolculuğa çıkıyor: O küçük kız yine küçülecek, nükleer bir parçacık kadar olup bu kez Kuantum Diyarı'nı dolaşacak. Fizikçi Robert Gilmore, bu kitapta düş dünyası ve bilimi ustalıkla birleştiriyor. Alice'in yolculuklarının alegorisini kullanarak kuantumu anlaşılır bir hale getiriyor. Alice Kuantum Diyarı'nda yaşadığımız dünyanın anlaşılması zor, fakat bir o kadar da gerekli bir kavramı olan kuantum fiz

Onur Atatoğlu Japon Yapmış dizisinin üçüncü kitabında sizleri Japonya'yı adım adım gezmeye, ülkenin muhteşem doğasını yerel kültür özelliklerini ve mutfaklarını tanımaya davet ediyor. Dizinin, Japonya'yı yine eğlenceli bir dil ile anlatan önceki iki kitabını okuduysanız Japon Yapmış Türk gezmişi de merak edeceğinize kuşku yok. Eğer üç kitaptan ilk tanıştığınız bu olacaksa ardından ilk ikisini de okumak isteyeceksiniz.

Doğanın, rengiyle kokusuyla, gecesi gündüzüyle iç içe olduğu güzel bir öykü okumak isteyenler, bu kitaba bayılacak. Kitabın bir özelliği de, Sürmeli ve Tombik adlı kuzuların insan gibi konuşması! Kuzuların konuşması anlatıma aykırı düşmeden, öykünün güzelliğini ve gerçekliğini hiç değiştirmeden zevkle okunuyor... Yetişkinlere de önerebileceğimiz bir kitap. Aytül Akal, (Cumhuriyet Kitap, Sayı: 491) Elinizdeki romanda, Küpkarınlı Mahir tarafından çalınan, ana sevgisinden uzak düşen Sürmeli ve Tombik adında ik

Harflerimizin gizli bir dünyası olduğunu biliyor muydunuz? Pelin de uçandairesi ile gitmeseydi bu dünyayı hiç öğrenemeyecekti. Küçük yumuşak g ile arkadaş oluncaya kadar harflerden dostları olabileceğini aklının ucundan bile ge-çirmemişti çünkü. Yumuşak'ın ailesiyle siz de tanışmak istemez misiniz? Ya harfler dünyasının yöneticileriyle? Harfler ülkesinin adı neymiş? G Teyze- nin gül masalını merak etmez misiniz? L Amcanın ayakları neden çok büyükmüş? Yumuşak'ın bir derdi varmış, acaba neymiş? Yapışık ikizle

Sadece insanlar mı savaşır? Ülkü Tamerin Pullar Savaşı adlı kitabında pullar da savaşıyor. Alman pulları, Hitleri Pul Güzeli seçtirmek için diğer ülkelerin pullarına savaş açarlar. Saldırganlar oldukça güçlüdür. Özgürlükçülerin ise güçleri giderek tükenmektedir. Gaziantep pulu, Özgürlükçüleri canı pahasına kurtarır. (Kitaptan) Cemin dört yüz on sekiz pulu vardı. Kocaman bir albümde toplamıştı onları. Albümün başına Türk pullarını, sonuna da yabancı pulları yerleştirmişti. Cemde pul toplama isteğini babas

Edebiyatımızın Koca Çınarı Rıfat Ilgaz'ı bilimsel yönden ele almanın, günümüz aydınlarına bağımsız kalmanın ipuçlarını vereceği düşüncesiyle, 1012 Mayıs 2006 tarihinde Kastamonu Meslek Yüksek Okulu, Çınar Yayınları ve Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi tarafından düzenlenen Rıfat Ilgaz Sempozyumu'na sunulan bildiriler kitaplaştırıldı.

Cide Kıyılarında Aydın Ilgazın Cidede çeşitli tarihlerde çektiği Rıfat Ilgaz fotoğrafları bulunuyor. Albümde ayrıca Rıfat Ilgazın Cideyi anlattığı bir yazısı da yer alıyor...

Sevgi Özel, Çınar Yayınları tarafından yayımlanan yeni romanında Marmara depremini anlattı. 17 Ağustos 1999´da yaşanan, binlerce insanın öldüğü, binlercesinin yaralandığı, binlercesinin evsiz barksız, çocukların anasız babasız kaldığı Marmara depremini bütün dünya yüzyılın yıkımı olarak nitelemişti. Yabancı ekipler, göçüklerdeki toz bulutu yatışmadan yardıma koşmuş, dünyanın öteki ucundan ekmekler soğumadan gelmiş ama Ankara´dan bölgeye sıcak ekmek gidememişti. Sevgi Özel, yaşayanların tanıklığına, belgel

Bu bir İSYAN kitabıdır. Yaşamda inatla bize diretilen YANLIŞ doğrulara, insanların MIŞ gibi yapmalarına, değişen DEĞER sistemlerine, bir türlü kurulamayan sağlıklı İLETİŞİM lerin kurulamama nedenlerine... Bu bir YAŞAM kitabıdır. Pollyanna nın dediği gibi yaşam öğretilemez olduğu için yaşamı öğretmeye niyetlenen değil, yaşamdan parçalar sunan, beğenen dilediği parçayı alıp, kendi yap-boz oyununa katsın ve Voltran olmayı başarsın diye... Bu bir PAYLAŞIM kitabıdır. Paylaşmayı bilmeyen insanlara inat, EGO nun

Sadece görmeye cesaret ettiğin düşler gerçekleşir... Görmeye cesaret edilmiş, anlatmaya doyulamamış düşler; Yalnız Ağaçlar Ormanı ndaki, bir yalnız ağacın altında, Düş Hekimi - 5in satırlarında...

New York tan gelen telefonda Aslı E. Perker kitabını bitirdiğini, okumamı ve yazı yazmamı istediğinde çok sevinmiştim. Yayınevinden dosyayı yolladılar, kısa sürede okuyup yazıyı teslim ederim diye düşündüm.Olmadı; çarpılıp kaldım.Öyküler olarak başlıyordu kitap, küçük sakin bir öykü, sonra o küçük nokta etrafını etkileyerek büyüyordu.Zincirleme kazalar yaşanıyordu kahramanlar arasında. Bir çember, bir spiral döngüsü içinde zaman ve mekan değişiyordu. Sonra her olayın diğer öykünün alt metnini kurduğunu ve

Teknolojinin hızla geliştiği, yaşam biçimlerinin değiştiği bir dünyaya doğru ilerliyoruz. Böyle bir dünyaya ayak uydurabilmek için çağdaş değerlerin neler olabileceğine sizlerle birlikte bakmak, sizinle birlikte düşünmek, tartışmak, yeni düşünceler üretmek istedik. Kitabımızda arkadaşlık, aile içi ilişkiler, davranış biçimleri, eğitim, insan haklan vb. ilginizi çekeceğine inandığımız bir dizi konuya değiniyoruz. Bu konuları ele alırken yazılarla birlikte resim, karikatür, çizim vb. pek çok görsel iletişim a

Hepimiz bir umudun peşindeyiz. umut olmadan yaşam olmaz. Mina Urgan´dan, Manol Usta´ya kadar bu kitapta size anlatmaya çalıştıklarım, umudun peşindeki insanlar, Onların bir kısmını ben, bir kısmını kendileri size anlatıyorlar. Çoğunluğunu yakından tanıdığımız bu insanların umudun peşinde geçen yaşamlarını, hayal kırıklıklarını, sevgilerini, isyanlarını sizlere aktarmaya çalıştım. Size bu kitapta 27 insanın yaşamlarından kesitler sunuyorum. Bir kısmıyla şöyleşi yaptım. Mina Urgan, İshak Alaton, Adalet Ağa

İnsan´ın ´toplum´ içinde ´birey´ sıfatıyla sürdürmekte olduğu eşsiz serüveni ile ´siyaset´ arasındaki etkileşim üzerine söyleşmek istedik... Hepsi o denli birbirinin içinde ki, hiçbirini diğerlerinden soyutlamayı beceremedik... Sonunda her şey ´insan olmak´ üzerine gelip düğümleniyor. Sevgiden yola çıkıp ve yeri geldiğinde kendimizi de aşabilmeyi başarabilirsek eğer, geriye kalan her şey birer ayrıntıdan ibaret. Bu kitapta onu paylaşmak istedik sizlerle. Uzun ince bir düşüncede yarenliği düşledik... ´İnsanl

Yeni Bir Hayat Amerika´da AIDS Çağı´ndaki eşcinsel yaşamın bir portresi. HIV-Pozitif olduğumu öğrendiğim an ilk hayatım sona erdi ve ikinci hayatım başladı, dedi bu kitap için görüştüğüm bir eşcinsel delikanlı. Genel anlamda tüm eşcinsel erkekler AIDS salgınıyla beraber yeni bir hayata başladılar. Bu kitabın içerdiği gerçek hikayeler, AIDS Çağı´yla genç ve eşcinsel olmanın anlamını, HIV-Pozitif kişi ile negatif aşığı arasındaki elektriklenmeyi ve oğlu AIDS´den yaşamını yitirmiş bir annenin yolculuğunu dile