The book provides a detailed description of the design of a reading curriculum for language learners using the ideas of developmental psychologist Lev Vygotsky and literary critic Michael Bakhtin. A major theme in Vygotsky's cultural historical theory is the role of spontaneous and scientific concepts in children's and adolescents' cultural development. Therefore, the book's starting point is to discuss why classroom teachers, material and curriculum designers need to focus on reading related concepts in r

Duygular günlük yaşamın olduğu kadar örgütsel yaşamın da ayrılmaz parçalarıdır. Yapılan birçok araştırmada hayatta başarıyı ve mutluluğu yakalayabilmek için bilişsel zekanın tek başına yeterli olmadığı; hatta bazı durumlarda duygusal zekanın bilişsel zekadan daha önemli bir yere sahip olduğu gözlenmiştir. Bu kitapta örgütlerin performansına doğrudan etki edebilecek duygusal zeka ve örgütsel davranış konuları, empati ve sosyal beceriler bakımından erkeklerden daha başarılı oldukları varsayılan kadın çalışanl

Çeviribilim Yazıları başlığını taşıyan bu çalışma, aslında filolog olan üç akademi işçisinin, çeviri ve çeviribilim çalışmalarını; yolu uzaktan veya yakından çeviriden geçen herkesle paylaşabilmek ümidiyle hazırlanmıştır. Yazarlar çalışmalarında hem çevirinin içerisinde olan filolog-çevirmen rolünü üstlenmiş hem de çeviribilimin bilimsel terminolojisi, tarihi, kuram ve uygulamalarıyla ilgilenen araştırmacı kişilikleriyle mutfağında çalışmıştır. Bu bağlamda dört bölüm halinde hazırlamış oldukları bu akademik

O'nun fıkraları, Milletimizin zekâ inceliğini, nükte gücünü ve hayat felsefesini yansıtmaktadır. O, bir çok yazar ve karikatüristin ilham kaynağıdır. Halkın mizâh dehasını da, büyük oranda O temsil etmektedir. Hoca'nın fıkralarına gülünür. Ama asıl amaç, güldürme değil; düşündürerek insan davranışlarında olumlu değişiklikler meydana getirmektir. Fıkralarda tabiat, insan ve toplum unsurları iç içedir. Bundan dolayı ele alınan konular, zamana, mekana, olaylara ve problemlere uygun düşmektedir. Bu da Hoca'nın

Menschen lernen Sprachen um kommunizieren zu können. Das Ziel desFremdsprachenlerners ist, dass er andere verstehen will, die diese Sprache sprechen aber er will auch verstanden werden, wenn er selbst diese Sprache spricht. Wenn man eine neue Sprache lernt, gibt es viele Fertigkeiten, die man lernen muss. Diese Fertigkeiten sind: die Sprache lesen, schreiben und sprechen. In allen diesen drei Fertigkeiten gibt es verschiedene Teile, wie Grammatik, Wortschatz und Aussprache, die man beherrschen lernt. Hier w

İçerik analizini kuramsal boyutta ele alan çalışmaların sayısında son yıllarda özellikle de uluslararası platformda çok ciddi bir artış söz konusudur. Ancak hala içerik analizi ile çalışmak isteyenlerin çoğu, uygun bir analiz stratejisi, yöntem ve teknikleri konusunda ciddi bir kafa karışıklığı yaşamaktadır. Şöyle ki, içerik analizi ile ilk kez çalışma yapan biri, uygulamada neye dikkat edeceğim, yöntemi nasıl uygulayacağım, kategorileri nasıl oluşturacağım gibi sorularda nasıl hareket edeceği konusunda e

Çocukları karmakarışık iş dünyasına hazırlamak mı? Montaigne'in deyişiyle kitap yüklü eşek olsunlar diye kafalarını olgularla doldurmak mı? Yoksa hayatın sayısız zorluklarıyla başa çıkabilmeleri için daha akıllı ve daha yetenekli olsunlar diye onlara nasıl düşünüleceğini ve sorgulanacağını öğretmek mi? Hızla değişen zamanlarda giderek artan sosyal, teknolojik, ekonomik ve siyasî baskılarla birlikte bu mesele önem arz eder. Tarih bununla ilgili olarak ne söylüyor? Sokrates ve Platon zamanından itibaren asır

Sağlık yöneticileri, bilişim sistemleri ve teknolojilerinin sadece yazılım veya otomasyon kurma, donanımlara yatırım yapma veya yenilikçi elektronik cihazları hizmet sürecinde kullanmaktan çok daha fazlasını ifade ettiğini iyi anlamalıdırlar. Bilişim sistemleri, kurumların hiyerarşik yapılarını değiştirebilen, iş ve hizmet süreçlerini hızlandırarak yapılan yatırıma oranla olağanüstü bir katkı sağlayabilen, maliyetleri düşürebilen, kısacası kurumlarda rekabetçi değişim ve yenilenmeye imkan veren sistemlerdir

Yıllardır ükemizde yabancı dil dersleri yürütülmesine rağmen, hedeflenen seviyeye ulaşılamadığı yadsınamaz bir gerçektir. Arzu edilen seviyeye ulaşılamamasının temel nedenlerinden biri de yabancı dil öğretiminin çok yönlülüğünün göz ardı edilmesidir. Örneğin dil öğretimini yalnızca dilbilgisi aktarımı olarak görmek, bu süreci sekteye uğratan önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Bundan hareketle, her seviyede yürütülen yabancı dil öğretim süreçlerinin yeniden gözden geçirilerek modern şartlara uyg