Allahım! Kuvvetsiz ve çaresiz kaldığımı, halk nazarında hor ve hakir görüldüğümü ancak sana arz ve şikayet ederim. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Herkesin hor görüp de dalına bindiği biçarelerin rabbi sensin! Benim rabbim sensin!.. Sen beni, kötü huylu, yüzsüz bir düşman eline düşürmeyecek, hatta işimin dizginini eline verdiğin akrabadan bir dosta bile beni bırakmayacak kadar merhametlisin. Allahım! Senin gazabına uğramayayım da çektiklerim ne olursa olsun katlanırım. Fakat senin af ve merhametin bana

Doğumundan 2 ay önce babasını, 6 yaşındayken annesini kaybetti. Yetim ve öksüz kaldı. Amcası büyüttü. Çocukluğunda çobanlık, gençliğinde ticaret yaptı. Toplumda dürüst, güvenilir, çalışkan, işine bağlı, üstün ahlak ve kişilik sahibi örnek ve saygın bir insan olarak tanındı. 40 yaşında Peygamber oldu. Allah inancını yaymaya, putları yıkmaya çalıştı. Yaşadığı toplum kendisine büyük tepki gösterdi. İnancından ve amacından vazgeçirmek için kendisine en güzel kadınları, mal-mülk ve mevki teklif ettiler. Kabul

Tarih, toplumların hafızasıdır. Tarih bilimi, tecrübelerin birikimidir. Bu birikimin en güzel aktarıcısı da hikaye ve anekdotlardır. Bizde Osmanlı Tarihi... dediğimiz zaman gelgitler y aşanmaktadır. Kimileri öyle hafife alır ki, tarihi insanın parçalarını toza bulayacak bir bit pazarından başka birşey değil(!). Kimilerine göre ise, Hey gidi günler, hey, ahu enini ile geçmişe at sürmektedir. Elinizdeki bu kitap, muhteşem tarihimizin unutulmuş, unutturulmuş, şu veya bu nedenle çarpıtılıp yanlış anlatılagelmi

Sen vardın Ümidimiz vardı Aydınlıktı sabahlarımız En soğuk geceler bile bahardı... Sen vardın Gözlerinde süzülür huzur Her gönülde başka başka açardı. Sevgin Ummanlar kadardı Yılgınlık yoktu içimizde Keder yoktu Acı yoktu Tek özlenilen gül yüzlü yardı. Sen gittin... Ümit fidanlarımızı kırdılar. Yere serdiler huzur bekçilerimizi Artık geceler kapkara sensiz Artık kimsesizler,kimsesiz Artık yılgınlık var, Gözyaşı var,acı var Yüzyıllar ötesinden dönmenin mümkünü yok mu yar... Gel güller a

Bir medeniyet coğrafyası düşünün. O coğrafyada doğan her çocuğun kulağına ezan okunur, kâmet okunur. O coğrafyada yurt tutan, köy, kasaba, şehir kuran topluluklar ezan mayalı, Kur´an ve salâvat boyalı bir ruhla yaşar. Zaman şeridinin her karesinde çizilen hayat tablosuna hakim renk ve şekiller Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa aleyhisselam edalı renk ve şekillerdir. Onun soluklarına, onun seslerine ayarlı, onun ayak izlerini takip eden bir hayat seyri, bir hayat akışı vardır. Padişahından halkına varıncaya

Daha önce Tahir Olgun´un Divan Edebiyatının Bazı Beyitlerinin İzahına Dair Edebi Mektuplar ve Çilehane Mektupları isimli iki eserini yayımlamıştım. Bunun üzerine Akçağ´ın sahibi Ahmet Hikmet Ünalmış, onun Müslümanlıkta İbadet Tarihi isimli eserini de basmak istediğini söyledi, bizim yayına hazırlamamızı teklif etti. Biz de, her türlü sorumluluğu üstüne almakşartıyla kabul ettik. Eserin ilk baskısını esas alarak, imlasını günümüze uyarladık, dilinde kısmi birsadeleştirmeye gittik, dipnotları düzenledik. Eser

İslam kültür ve medeniyeti içinde eğitim-bilim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği en önemli kısımlar olan medreseler, özellikle Türk devletleri içinde gelişerek yaygınlaşmışlardır. Osmanlı Devletinin içine girdiği duraklama ve gerileme sürecinin toplumun diğer kurumları ile olduğu gibi, eğitim alanı ile de karşılıklı etkileşim halinde ortaya çıkıp geliştiği bir vakıadır. Bunalımdan çıkışı Batıya yönelmede arayan Osmanlı´nın bu amaca varmak için yeniden düzenlemesi gereken başta gelen kurumlardan birisi de e

Bir millei yükseltmek için tarihini iyi tanıyıp ruhunu hakkıyla incelemiş olmak gerekir. Binaenaleyh Türkiye Cumhuriyetinin içtimai prensiplerini belirlerken Türk´ün tarihiyle, ruhu daima göz önünde bulundurulmalıdır. Türk´ün tarihi, tefrikanın daima yok olmakla neticelendiğini göstermektedir. Örneğin memleketin sosyal çalkantıya maruz kalmasının, halkın ruhunu tanıyamamanın bir sonucu olduğu yaygın bir kanıdır. ... (Arka Kapak´tan)

20. yüzyıl Türkiyesinin büyük din alimleri arasında yer alan Mustafa Asım KÖKSAL Hoca tarafından, en muteber kaynaklara dayanılarak hazırlanan HZ. HÜSEYİN VE KERBELÂ FACİASI Hz. Hüseyinin Doğumu ve Çocukluk Hayatı, Kerbelâ Faciası, Kerbelâ Olayının Sorumlularının Başlarına Gelenler konularını içeren 3 bölümden oluşmaktadır. Kerbelâ olayı, İslam tarihinde dehşetli olduğu kadar ibretlerle dolu tarihi bir hadise olduğundan, M. Asım Köksal, bir bilim adamı ciddiyetiyle, bu olayı ana kaynaklardan olduğu gibi ak

İngiliz asıllı müslüman yazar Martin Lings (Ebubekir Siracüddin) 8. ve 10. yüzyıl Arapça ilk kaynakları esas alarak, üç yıllık bir araştırma sonucunda (The Life Of Muhammed: His life based on the earliest sources - Hz. Muhammed´in Hayatı) adlı bu ilk ve benzersiz eseri hazırladı. Bu değerli çalışma siyer ilmiyle uğraşan otoritelerin haklı takdirlerini kazanmış ve siret ödülüne layık görülmüştür. Akılcı ve edebi bir dille kaleme alınan ingilizce eser, Hz. muhammed´in Hayatı adıyla tercüme edilmiştir. Dil