... Mevzilendik. Mevzilenip pusu attığımız yerler, düşmanın gelebileceği yerlerdi. Biz üç bayan arkadaş, iki kayanın arkasına geçip mevzilendik. Geriye kalan yedi erkek arkadaş ise üçer ve dörder kişi ayrılarak, iki mevziyi tuttular. Mevzilendiğimiz yerin üst tarafından geçen toprak yol, kıvrılarak en son görünen tepeciğin zirvesine varıyordu. Altımızdaki seyrek ağaçların arasından uzaktaki köyün dağınık evleri görünüyordu. Aşağılarda, seyrek ağaçların arasında yer yer yükselen kavak ağaçları, masmavi göğün

Tecrid kiryariyeke serdestane ku dijber pe dişee u carina kiryar ji nizane ku çima dike, le bi pirani bi zaneyi tecride dike u amureke tekbirin u pekutiye ye. Tecrid şopeke kur dihele ku birin rihet bibe ji sopa birine dimine Tecrid kareki lawaziye ye ku hezdar bi kesayeta li dij xwe nikaribe seri li tecride dide. Tecrid kes li ser xwe biceribine ji duvdirej naçe u cardin bi tene mana xwe werdigerine renge mirovahi u cardin bi mirovan re tekili datine Tecrid ne rebazeke mirovahiye ye.

Li ser her aliye ve tekonişen, bi taybeti li ser ciye van zimanan a di perwerdeya li Irlanda, Britanya, Spanya u Fransaye de li Ewrupaye pir tişt hatine weşandin u niqas hatine meşandin, Mixabin, di ve mijare de, bi gişti di ware berdestbariya agahiyen li ser her aliye tekoşin u parastina ziman de di civaka me de valahiyek mezin heye. Bi ve xebate hate xwestin ku qet nebe ji aliye perwerdeye ve agahiyen kerhati ji kes u derdoren eleqeder re ben peşkeşkirin da ku niqaşen di vi wari de li ser bingeheke xurt b

Özerklik tartışması ve kavramsallaştırılması, ister politik isterse de özgürlük bağlamlarıyla birlikte ele alınsın, ' hangi sınıra kadar' sorusu kendisini bir gereklillik olarak ortaya koyar. Çünkü biz onu otonomi - autos ( kendi) - nomos (düzen, kural, yönetim vb) - orjinal adlandırılmasıyla birlikte açıklığa kavuşturmak durumunda kalıyoruz. İşte tam bu kendilik ve her bir kendi'nin toplamıyla oluşan topluluk olma aynı şekilde bu kendi'lerin birbiriyle olan ilişkileri, sorumlulukları, zorunlulukları gibi ö

Her çi qas Radyoya Erîwane di demeke ku ter neke de weşana kurdi kiribe ji, le bi xwe re arşiveke gelek giring a muzika kurdi' ava kir. Me bi salan denge hunermen&n nemir ye Qawis Axa, Meryem Xan, Karapete Xaço, Reşlik Baso û yen din bi riya Radyoya Eriwane guhdari kir. Ligel ku arşîven me yen ew qas giranbiha hene, gelo em çi qas dikarin ji wan südeye werbigrin? Ev xebata ber deste we ji bo ku em karibin ji arşiva muzika kurdi sûde werbigrin, stranen ritmik en Radyoya Eriwane di nava xwe de hewandiye û

Din konusu doğru bir metodoloji üzerinden çözümlemek, sorunun gerçek mahiyetine ulaşmak bakımından büyük önem arz etmektedir. Analizlerin genellikle verili disipliner mantık çerçevesinde ya çok parçalı, ya da kapsamı bakımından çok sınırlı kaldığı kolaylıkla söylenebilir. Din konusu, pozitivist mantığın sunduğu dar kalıplarla çözümlenemeyecek kadar karmaşık ve bir o kadar da çetrefilli bir sorundur. Her şeyden önce şu söylenmelidir ki; din olgusu sadece toplumun inanç alanıyla sınırlı bir konu değildir. Her

Gilbert Ernest Hubbard'ın 1916 yılında Edinburgh'da William Blackwood and Sons'da basılan Gulp to Ararat -An Expedition Through Mesopotamia and Kurdistan- adlı kitabı, genel araştırma konusu kapsamında okunup incelenen kitaplar arasındadır. Kasr-ı Şirin Antlaşması ile Kürdistan coğrafyası Osmanlı ve İran arasında paylaşılmıştı. Bu kitap, bu antlaşma'dan kaynaklı egemen iki ülke sınır anlaşmazlığına çözüm bulabilmek için 1913 yılında Osmanlı, İran, Rusya ve İngiltere arasında imzalanan protokole göre oluştur

Katılımcı Ekonomisi, hakaniyete ve öz-yönetime dayalı alternatif bir ekonomik sistem önerisidir. İşçi ve tüketici konseylerini, katılımcı planlamayı savunan rayonel bir vizyon sunar. Kapitalizme duyulan tepki ve reel sosyalizmin yarattığı düş kırıklığı Michael Albert'i yeni bir ütopya kurmaya yöneltmez. Aksine gündelik yaşamın ayrıntılarına girerek, demokratik bir iş bölümünün nasıl sağlanacağı konusunda bize ikna edici kurumsal yapılar önerir. (Arka Kapak)

İlk aşamada dünyanın büyük bir bölümünde başarı sağladılarsa da, ikinci aşamaya hiçbir zaman geçemediler. Eşitlik ve özgürlük vaatleri gerçekleşmedi ve dünya halkları nezdinde büyük bir hayal kırıklığı yarattılar. 21. Yüzyılda Siyaset'te sosyal bilimci I. Wallerstein, devlet iktidarını ele geçirmeyi hedeflemeyen, toplumsal konumların ve kimliklerin çeşitliliğini, muhalif harekletlerin çokluğunu ve koalisyonunu temel alan bir dünya solu için 21. yüzyılın sunduğu imkanları araştırıyor.

Kapitalist dünya-sistem sonuçları öngörülemez bir dönüşüm evresine girmişse, sosyal bilimin aydınlatıcı bilgisine daha çok ihtiyaç var demektir. Siyaset sahnesindeki aktörlerin tarihsel seçimlerle karşı karşıya kaldıkları çatallanma anlarında, körlemesine ya da el yordamıyla ilerleyerek ahlaki ideallerini hayata geçirmeleri kolay değildir. I. Wallerstein böyle bir çağda yaşadığımızı söylüyor ve yeni bir sosyal bilime duyula ihtiyaca vurgu yapıyor. Yeni Bir Sosyal Bilim İçin'de yer alan metinler, ırkçı öny

Bu kitap, mücadeleye bağlılığını, yaşayabili bir harekete ve sürdürebilir bir hayat tarzına nasıl dönüştüreceği konusunda çok fazla bir arkaplarını ya da deneyimi olmayan genç aktivistlere sesleniyor. Değişimin Yolu, küreselleşmeye ve savaşa karşı bir çıkış olarak hızla büyümüş olan; ama şu an olduğu yere saplanıp kalma tehlikesi yaşayan bir hareketin tablosunu çiziyor. En çok ihtiyaç duyulan şeyin yeni insanlara ulaşmak olduğu bir dönemde, hareketin daha fazla büyümesini engelleyecek yollarla, giderek dah