Korkunç bir ölüm kampında başlayan ümitsiz bir aşk. Evlerinden ve yurtlarından kopartılarak gaz odalarına gönderilen insanlar. Bir daha geri dönmeyecek olan bir sevgili. Marmaris de geçen kıyasıya bir mücadele. Akdeniz de kapana kısılmış ve içi Yahudiler den çalınmış altınlarla dolu bir denizaltı. Yanmış ve yıkılmış şehirlerin enkazları arasında açan umut çiçekleri. Nazileri Almanya dışına kaçırmak için kurulmuş olan Odessa isimli teşkilat. Gizli ve acımasız Thule örgütünün hikayesi. Vatikan'ın Adolf

Onlar kendilerini nasıl hissediyorlardır acaba dedi aklından. Bu katliamı tezgâhlayanlar, uygulamaya koyanlar ve tezgâhçıların tezgâhına gelip tetiklere basanlar nerede ne yapıyorlardı acaba? Uyuyabilmişler miydi? Rüyalarında yaşamlarına son verdikleri ölü ya da diri yüzlerce gencin çığlıkları kulaklarına, etrafa fışkıran kanları gözlerinin önüne hiç gelmiş miydi? Herhangi bir sebeple Yaşamak çok güzel demişler miydi? Yemek yiyebilmişler miydi döktükleri bu kadar kanın üzerine? Belki de aç kurtlar gibi tıkı

Şairler; Tanrının tercümanlarıdır. PLATO Bugün mesele insandır. Hem aktör, hem de etken olan bu insan, dramını hem yazıyor hem de oynuyor. Düğümleri çözesiye, engelleri aşasıya Jean Paul SARTRE Bütün kırağısı tenimde dünyanın Toprak kokusudur aslı rüyâmın Bir silâhtan kaç kalem çıkar Bir kalemden hiç silâh çıkmaz Çıkmaz, çıkmaz, çıkamaz. Hicabi TÜRKOĞLU

Umut neydi? İstediğin bir şeyin var olmasını beklemek mi yoksa var olmayacağını bildiğin bir şeyi istemek mi? Ama bir gerçek vardı ki umut her şeyin başladığı yerdi...

Değerli Neşe, Su gibi akan üslubunla yazmış olduğun kitabın için, seni ne kadar kutlasam az olur. Beni nerelere götürdün, bilemezsin. Sevgili babanla aynı orkestrada çalışmak, o yetenekli insanın çalışmalarına tanık olmak, sonra sen ve o tutkulu çalışmaların... Güzel bir müzik dinler gibi okudum yakın tarihimizi. Oğlun Mert ile uzun süre birlikte çalıştık. Ona müziğin derinliklerini gösterebildiğime inanıyorum. En içten sevgilerimi, kalemine sağlık dileklerimle yollarım. Gürer Aykal Neşe BİLGİNERle yıl

Sizler tüm dertlerden kederlerden streslerden her türlü sıkıntılardan kurtulacak, sizlere bir ferahlık bir hafiflik bir rahatlama getirecektir. Sizlere yeni bir gelecek, yeni bir dünya yaratacaktır. Geleceğinizi bu sistem sayesinde kurtaracak, mutlu huzurlu ve sağlıklı bir yaşantıya sahip olacaksınız. Birçok gereksiz ve yersiz düşünce ve de inançtan kendinizi kurtaracaksınız. Bu bir kurtuluş, bu bir mutluluğa koşuştur. Kısacası Yeni bir insan olacaksınız Bir bebek kadar günahsız Bir melek kadar şirin Bir ç

Nefretinin önüne ördüğü kalın duvarların ardı ardına yıkılmasına tanıklık ediyordu. Kalan birkaç duvarın arasından, süslü bir fahişeyi andıran İstanbulun fırfırlı etekleri göründü. Her defasında aldatılmasına rağmen; hastalıklı bir şekilde defalarca geri dönen ve her karşılaşmada ilk kez görüyormuşçasına heyecandan dizleri titreyen bir müptela gibi; acı ve zevkle, puslu şehre bakakaldı. Çaresizce kabullenmeye başlamasından garip bir haz alarak, evin önüne kadar geldi. Günlerdir delirme pahasına, sinsice alt

Günlüğümün sararmış yapraklarında, şimdi anı denilen yaşanmışlıklarımı okurken, kendimi seyrettiğim bir aynadan, içimdeki tüm dehlizleri ve tüm gizli geçitleri, yani kendi cehennemime açılan kapıyı gördüm. Yaratmak için yok eden dünyada, bir hafta sonu kaçamağı yaşamak dışımda kalmıştı ve uzaktı artık. Sonsuz tedavilerin ilacı ölüm yanı başımda, ne acı! Akıldışı davranışlarımın yarattığı ben, görece basit organizmalar tarzı, iyimser ve uyuşuk deli dahiler gibi, biraz da dertlerin çöp kutusu psikologlar misa

Radyoda Sezen çalıyor usulca, camdan yaşamın boz bulanık akışına dalarken. En çok yanında olmasını istediklerin ile aranda kilometreler varken elde bir şey yoktur. Ve sonra başlarsın kendinde geriye doğru, yine kendine kalan tüm hayatlardan iz düşümsel dersler çıkarmaya. Sorular, cevaplara eş değer olmaz...