Machiavelli, her türlü dalaverenin büyük ilkelerin ardına gizlenerek yapıldığı bir çağda yaşadı. Prens ile bu dalavereleri apaçık, bütün çıplaklığıyla gözler önüne sererken, herhalde ortaya koyduğu şeyin gelecekte kendi adıyla anılacağını hiç düşünmemiştir. Makyavelizm tanımı aslında insanın, bu büyük düşünürün hayatın içindeki bir gerçeği bu kadar arsızca ortaya koyuşundan duyduğu dehşetin ifadesidir. İnsanlık yapılagelen entrikalardan çok onun bu şekilde ifade ediliş tarzından dehşete düşmüştür. Böyle ol

Profesör Frank Lestringant, Yamyamlar / Yüceliği ve Çöküşünde Kristof Kolombun yarattığı yamyam kavramından yola çıkarak; 16. yüzyıl yazar ve düşünürlerinin özellikle de Montaignenin yamyamlığın çekirdek yapısını, Amerikan kanibalizmini daha olumlu bir yöne evrilten bir değişime nasıl uğrattıklarını gösteriyor. Yamyam kavramının o günden bugüne nasıl, ne anlamda ve hangi durumlarda kullanıldığını; içerdiği anlamı, değişkenlilik hallerini, yükseliş zamanlarını ve düşüşe geçme nedenlerini ayrıntılı biçimde i

Son yıllarda bilimciler ve tarihçiler arasında tarihsel değişim sorunu merkezi bir önem kazanmıştır. Geleneksel değişimlerin ve bunun doğurduğu devinimin tarihsel görüşümüzde yaptığı gelişimi incelemeye yönelik ilgide artma olmuştur. Tarih Yapmak adlı eserinde Alex Callinicos hem marksist hem de marksist olmayan açıdan bakarak tartışmalara yeni bir boyut katmakla kalmamış, başta E. J. Hobsbawm, E. P. Thomson, G. A. Cohen, C. Althusser, A. Giddens, J. Habermas olmak üzere diğer düşünürlerin eserlerimi de yoğ

FKF-DEV-GENÇ devrimci gençlik hareketinin tarihinde özgün yeri olan bir örgüt. İlk olmanın acemiliklerini taşıyor. Her şeyi kendi keşfediyor, buluyor. Y erli yerine koymaya uğraşıyor. Ulusal yönü ağır basan anti- emperyalist bir çıkış noktasından bilimsel sosyalizme evrilmeyi adım adım yaşıyor. FKF-DEV-GENÇ kendi deneyimleriyle demokratik kitle örgütüne ilişkin soruları bir bir yanıtlıyor. Örgütün yapısı, örgütlenmesi, ideolojisi, çalışma tarzı, siyasal örgütlenmeyle ilişkisi açıklığa kavuşuyor. FKF-DEV-GEN

XI-XIV. yüzyıllarda Yakındoğu, göçebe ve yerleşik savaş usullerinin bazen iç içe geçip bazen çarpışmaları nedeniyle savaş sanatı açısından incelenmesi gereken bir dönemdir. Bu dönemde bir yandan süvariler ortalığı kasıp kavururken, diğer yandan da piyade yeniden yükselme eğilimindeydi. Savaşı, düşmanı taktiklerle alt etme ya da sadece mertçe dövüşme şeklinde algılayan farklı düşünüş biçimleri de yine bu dönemde birbirleriyle çarpışıyorlardı. Türklerin Savaş Sanatı, bu dönemdeki Türklerin savaşı uygulayışın

Elinizdeki kitap, askeri ve siyasi kurama İlişkin temel klasiklerden biri. Büyük düşünür Machiavellİ´nİn kendisinin de en önemli yapıtı olarak gördüğü bu kitap, savaşın siyasetle, sivil hayatla, teknolojiyle olan ilişkisini İrdeliyor. Bugün bile savaş kuramcılarının sormaya devam ettikleri soruları sorarak, askeri stratejinin temellerini açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koyuyor. Machiavelli, diyalog biçiminde tasarladığı Savaş Sanatı´nda, farklı karakterlerin birbirleriyle konuşmaları aracılığıyla düşma

Geniş bir coğrafyaya yayılarak bin yıl boyunca varlığını sürdürmüş olan Bizans İmparatorluğu; kültürü, sosyal yaşamı ve sanatıyla tarihçilerin, düşünürlerin, arkeologların İlqi alanı olageldi. Bizans´ın önemi bulunduğu coğrafya ve uluslararası İlişkilerinde yatmaktadır. Ortaçağ Avrupası İle Asya toplumlarının uluslar arası ilişkilerinin anlaşılmasında Bizans tarihi ve kültürü başlangıç kaynaklarındandır. Bizans´ın kuruluşundan çöküşüne kadar olan tarihi İnceleyen bu çalışmada, Bizans´ta kentlerin oluşumu,

Önde gelen savaş kuramcılarından John Keegan, bu çalışmasında Taş Devrinden Nükleer Çağa savaşın tarihini inceliyor Keegan´a göre, insanlığın başlangıcından çağdaş dünyaya varışına dek geçen süre içinde gösterdiği değişim ve gelişimler savaşın tarihin) oluşturmaktadır. Bu nedenle; savaşın tarihi uygarlığın tarihi olmaksızın düşünülemez. 8u kapsayıcı bakışla Keegan, Clausewitz´in, savaşın politikanın kaçınılmaz sonucu olduğuna dair görüşüne karşı, savaşın kültürel karakterine vurgu yapıyor. Savaşlara damgası

Batı dünyası hemen yanı başında ortaya çıkan ve dünya imparatorluklarını tehdit eden göçebe kavimleri, Tanrı'nın uygar dünyayı cezalandıran kırbacı olarak değerlendirmiştir. Batılı insanın zihnini yüzyıllarca meşgul eden etnik ve siyasi haritayı değiştiren Avrupa'daki göçebe kavimler kimdi, nereden kopup gelmişlerdi? Bu sorulara yanıt aramak üzere Batı'da 18. yüzyıldan başlayarak bozkır kavimlerinin kökeni ve hareketlerinin Asya'daki arka planı üzerinde birçok araştırma yapılmış ve yeni kaynaklar gün ışığı

Son yirmi-otuz yıldan beri gülmece alanındaki bilimsel çalışmalardan, gülmecenin öneminin iyice belirginleşeceği yolunda sonuçlar elde edilmeye başlanmış, Avrupa ve özellikle Amerika'daki çeşitli üniversitelerde gülmece ile ilgili bölümler açılmıştır. Gülmece artık aşağı tabakanın verileri ve bayağı insanların yapıtları ve yaşamları olarak değil, her çeşit insanın incelemeye değer verileri olarak ele alınmaya başlanmıştır. Ülkemizde gülmece konusu ve alanı çok zengin olmasına karşın, bu alandaki inceleme v

Pablo Neruda bir dünya şairi, Şili´nin yeryüzündeki sesi, rengi, soluğu, Vakın dostu, Şili´nin önemli bir siması, edebi ve polilik kişiliğiyle lanman Vlada Teiteltjoim, benzersiz btr Pablo Neruda portresini çiziyor Senin Zamamn: Pablo Neruda´üa. Çocukluğundan son nefesine kadar geçen zamanı, hem Şili´nin iarihsei toplumsal zamanı, hem öe dünyanın edebiyaia dönük zamant olarak algılayarak yansıtır., Şairin yaşayan zamariinda birçok yer, coğrafya, ülke, insan çıkar karşımıza. Latin Amerika dünyasından ispanya

Prof. Sadun Aren, Önsöz'ünde şöyle diyor: 12 Eylül askeri darbesi Türkiye'nin sosyal tarihinde çok önemli bir dönüm noktasıdır. Bu tarihten sonra toplumsal yaşamımızın tüm alanlarında, ekonomik ve siyasal olduğu kadar, kültürel, dinsel ve hukuksal alanlarında da köklü değişiklikler yapılmıştır. Tüm bu değişikliklerin ortak yanı, sağcı-gerici ve sola saldıran bir nitelikte olmalarıdır... / 12 Eylül'ün olumsuzluklarının en önemlisi hiç kuşkusuz genel olarak demokratik hak ve özgürlüklere, özel olarak da sola