Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar... Üçüncüde neden sıçrıyorum diye sorar. Böyle biter bir öykü. Ve bu öyküyü dinleyerek büyüyen, böcekbilimci ve yazar olmaya karar veren 12 yaşındaki Çekirge'nin anlatacak çok şeyi var: Hibiskus Hala, sıra dışı öğretmen Bay Pi, böceklerden kokan 'Kitinofobik' Defne, sevimli kardeşi Ada... Hayatına giren kızılböcekleri, mutfağı ele geçiren karıncalar, boyunu ölçtürmekte direnen solucanlar, kedilerin yemeğine dadanan salyangozlar... Çekirge hepsini anlatmak istiyor ama bir sorun

Bu, Pim. Pim bir karıncayiyen. Annesi öyle söylüyor. Ama Pim daha yeni doğdu ve karıncanın da karıncayiyenin de ne olduğunu bilmiyor... Hayykitap, 25'in üzerinde dile çevrilen hayvan öyküleri serisine bir kitap daha ekliyor: Karıncanın Ne Olduğunu Bilmeyen Karıncayiyen. Karıncanın Ne Olduğunu Bilmeyen Karıncayiyen yavru bir karıncayiyenin büyürken kendini ve çevresini keşfetmesini anlatıyor. Pim daha yeni doğmuş. Annesinden süt emiyor ve hiç karınca görmemiş. Şekli nasıl, tadı nasıl bilmiyor. Aklını karıştı

Katran karası, kurukafalı bayrağıyla bir korsan gemisi hızla yaklaşıyor. İşte, geminize geçtiler bile; her yerden korsanlar fışkırıyor. Fakat beteri beteri var. İ-işte orada! diye zar zor kekeliyor Theo ve korsan gemisinin baş direğini işaret ediyor. Orada yukarıda, tek gözlü bantlı, selvi boylu bir adam beliriyor. Üzerinde pis bir keten gömlek, altında siyah bir şalvar ve belini saran kırmızı kuşağın içinde en azından dokuz silah var.

Cako, özgür, sert, kendine güvenen bir kedi ve mahallesinde ona Kabadayı Kedi Cako diyorlar. Çünkü kimi zaman biraz kaba ve düşüncesiz olabiliyor. Sıcak bir yaz günü Cako ile yakın arkadaşı Lolo şehir dışına çıkarak kırlara gitmeye karar veriyorlar... Ama orası daha önce hiç görmedikleri bir dünya ve bu yolculuk daha önce hiç yaşamadıkları bir macera.