Osmanlı Arşivlerinde Selanik Karacaova/Karacaabad bölgesi ile ilgili 1831 yılı nüfus defterindeki çalışmamdan; Gostolob, Fuştan, Notya, Trestenik, Kozişan köylerinden gelen haneler ve hanelerdeki isimlerden, özellikle aile secereleri açısından önemli bilgiler elde etmek mümkündür. Bu bilgiler doğrultusunda bu köylerde yaşayan ailelerin 1750'li yıllarına kadar secerelerini takip etmek mümkündür. Zira hanede kayıtlı bulunan hane sahibinin babasının da ismi verilmektedir. 1904 yılı nüfus defterindeki çalışmamd

Bu kitap Vorobey adlı bir Rus savaş muhabirinin, savaşı gözlemlemek üzere gönderildiği Dağlık Karabağ'da yaşadıklarını anlatmaktadır. Kitap Rus muhabirin askeri kamplarda tanık olduğu olayların romanlaştırılmasıyla oluşturulmuştur. Gazetecinin, yaşadıklarını yıllar sonra paylaşmasının nedeni ise vicdanıyla hesaplaşma isteğidir.

Tayyibizm bir insanlık projesidir. Hem de; Recep Tayyip Erdoğanın şekillendirmiş olduğu ve de AKPnin hayata geçirmeyi başardığı bir insanlık projesidir. Tayyibizm, Türk insanına olduğu kadar bütün Dünya insanlığına da mutluluk verebilecek olan; en onurlu, en aydınlık siyasal ve ekonomik bir Devlet idare etme sistemidir. İşte bütün bir Dünya insanlığını etkileyebilecek olan bir siyasi yol olması hasebi ile , Tayyip Erdoğanın bu aydınlık yoluna; Tayyibizm adı kendiliğinden oturmaktadır. Tayyibizm, Dünya üzeri

Akademik Kitap

Türkiye ve Rusya nın siyasi ve ekonomik ilişkileri...

Hatıralar

Ben mübadilim. Ailemiz Selanik'ten 1924 yılında mübadil olarak gelenlerden. İskan edildiğimiz yer Bahçeköy. Amacım Bahçeköy'ü ve Bahçeköy'lü mübadillerin geldikleri yeri tanıtmak ve konu üzerine çalışacak olanlara yardımcı olmaktır. Bunun için Selanik ve yörelerini ziyaret ederek Osmanlı çalışmalar yaparak kitabı hazırladım. Yazıcı (katip, memur demek) Osmanlı'nın her döneminde yer yer kullanılmış Türkçe kelimelerden biridir. Osmanlı döneminde eğer aile büyüklerinden memurluk yapan kişiler için hane ismi v

Evimizde, işyerimizde veya bulunduğumuz mekanların çoğunda bir takvim bulunur. Gittiğimiz her yerde onu rahatlıkla görebiliriz. Öncelikle namaz saat kaçta diye bakılır ama arkasında da neler yazılıdır diye bakmadan edemeyiz. Belki de kısa bir sohbet, menkıbe, nükte, fıkra, pratik bilgiler, hikâyeler veya okuyacağımız farklı konulardaki yazılar çok şey öğretir bizlere. Bu sebeple küçük büyük herkes hiç sıkılmadan okur takvim yapraklarını. Ben de Takvim Yaprağı kitabımında sizleri sıkmasın diye her sayfamda

Müdam böyledir ayin-i bezm-i dehr-i nigün Gehi humar-ı gam u dem-i mey-i gül-gün Şafa-yı hatır ile zat-ı pakini da'im Mü'eyyed eyleye devletde Halık-ı bi-çün Yine rahşende oldı berk-i feyz-i hazret-i Vehhab Yine baran-ı lutfın itdi alemlere işrab Du'a idüp didim tarih cah u izzetin İlmi işin asan ü cahın meymenetli eyleye Vehhab

2010 yılının sıcak bir Haziran gecesiydi. Yeşilırmak nehrinin kenarında bir apartmanın dördüncü katında, elinde bir fotoğraf albümüyle gözlerimin içine bakarak, yazar mısın bunları? diye sorduğunda. Elbette, demiştim, elbette yazarım. Sonra, torba torba, Şaziment'in, diğer arkadaşlarının, ablalarının, öğretmenlerinin mektuplarını önüme yığdığında ve teker teker okuduğumda her bir mektubu, bildim ki yazmalıyım. Anlatmalıyım, kalemimi tutup yazabildiğim kadarıyla, çocukluk hayallerinin nasıl yıkılıp yok old