Son yıllarda finansal sistemde karşılaşılan riskler hem çeşit olarak hem de boyut olarak artmıştır. Bu artışta Bretton Woods Ödemeler Sisteminin çöküşünün ardından esnek kur sistemine geçişin, petrol fiyatları gibi uluslar arası ticarete konu olan mal fiyatlarındaki değişkenliğin artışının ve faiz oranlarındaki dalgalanmaların önemli etkisi olmuştur. 2000'li yıllarda dünyada görülen likidite bolluğu nedeniyle yüksek riskli yatırım seçenekleri popüler hale gelmiştir. Başta ABD olmak üzere birçok ülkeyi etki

Sermaye yapısı işletmelerin pasiflerinde bulunan borç ve özkaynaktan oluşmaktadır. Bu kaynakların her biri işletme üzerinde farklı risk ve maliyetlere neden olur. Buna göre işletmeler uygun bir kaynak bileşimi seçerlerken risk ve maliyet faktörlerine dikkat ederek sermaye yapılarını düzenlerler. Kurumsal yönetim ise belirli ilkeler ile işletmelerin tüm paydaşlarının korunduğu bir yönetim sistemi olarak ifade edilmektedir. Yakın dönemde ortaya çıkan kurumsal yönetim uygulamaları işletmelerin sermaye yapıları

20. yüzyılın sonlarından itibaren ekonomiden politikaya, sağlık hizmetlerinden eğitime ve kültüre kadar neredeyse tüm alanlarda yeni anlayışlar gelişmiş, yeni ilkeler ve değerler ortaya çıkmıştır. Teknolojik gelişim, küreselleşme, liberal değerler, finansal piyasaların serbestleşmesi vs. gibi oluşumlar 21. yüzyılın başında köklü değişimlere yol açmıştır. Bu gelişmeler devletin işlevlerinin 19. ve 20. yüzyıla göre çok farklı ve önemli olacağını göstermekte, köklü değişimlere ihtiyaç duyulduğu her kesim taraf

Ekonomik ve sosyal gelişmelerin hızla devam etmesi, yerel mevzuatın sürekli değişmesine neden olmaktadır. Özellikle ticaret alanında gelişen şartlar beraberinde bir çok değişimi de getirmiştir. Bu değişimlerden en önemlileri ticaret hukuku alanında yapılan köklü değişikliklerdir. Ticari işletmelerin gün geçtikçe sayılarının artması, ekonomik gereksinimlerin değişim ve artışları Türk Ticaret Kanununun değişmesini zorunlu hale getirmiştir. Nihayetinde bir çok yenilik içeren hükümleri ile 6762 sayılı Türk Tica

Türk Finans Kesiminde son yıllarda global piyasalardaki gelişmelerin yansımaları etkili bir biçimde görülmüştür. Bu dönemde özelikle dünya ekonomisinin belirgin özelliğini oluşturan likidite fazlası gerek doğrudan ve gerekse portföy yatırımları olarak Türkiye Ekonomisine de yönelmiştir. Bu gelişmelerden öncelikle finansal kesim etkilenmiş, bankacılık, sigortacılık ve aracı kuruluşların sahiplik yapılarında yabancı sermayenin payı önemli ölçüde artmıştır. Böylece, gelişen teknoloji, serbestleşme ve uluslar a

Ekonomik Büyüme gibi kapsamlı bir alanda kitap yazmanın, son derece yoğun ve uzun süreli bir zihinsel konsantrasyon ve emek gerektirdiği açıktır. Üstelik de çok sayıda çeviri ve telif kitabın yayınlandığı bir ortamda, sarfedilecek emek/zamanın alternatif maliyetinin yüksekliği gözetildiğinde, bir akademisyenin, daha önce yayınlanmış kitaplardan birini refere etmek yerine, diz kırıp yeni bir Makro Ekonomi kitabı yazmak için yıllar sürecek yoğun bir uğraş içine girmesi, kolay açıklanamayacaktır. Elinizdeki ki

Türkiye hızla gelişen ve büyüyen, ama aynı zamanda ekonomik sorunları aşmak için büyük mücadele vererek, dünyaya entegre olmaya çalışan bir geçiş ekonomisidir. Türkiye, belirgin dinamizmine karşılık, iç ve dış faktörlerin etkisiyle ciddi bir yeniden yapılanma süreci yaşamaktadır. Bir yandan yakın zamanda öngörülemeyen, temenni niteliğinde olabilen konularda önemli ekonomik atılımlar gerçekleştirilmekte, diğer yandan da sosyal patlama eşiğine gelmiş olan toplumda gelir dağılımı ve yoksulluk sorununa çözüm be

2010 yılına girildiği bu günlerde küresel krizin yerini hafif de olsa canlanmaya bıraktığı görülmektedir. Henüz hiçbir şey net olmasa da, krizden çıkıldığına dair önemli göstergeler mevcuttur. Başka bir ifade ile bir kriz daha geride kalmıştır, ancak hala krizin nedenleri, oluşumu, gelişimi ve özellikle Türkiye üzerindeki etkileri net olarak kavranamamıştır. Konu ile ilgili pek çok makale, rapor ve kitap yazıldığından, birçok okuyucu kavramlar içinde boğulmuştur. Arka Kapak'tan

Futbolun Tarihçesi Futbol ve Ekonomi Futbol Piyasası: Rekabet ve Korumacılık Türkiye 1.Futbol Liginin Rekabetçi Denge Açısından Analizi 1959-2004 Değer Kavramı - Futbol Kulübünün Değerini Belirleyen Faktörler Futbol ve Dışsallıklar Futbol Piyasasında Bilgi Yetersizliği ve Futbol Federasyonunun Sorumluluğu Futbol ve Sponsorluk Futbolun Karanlık Yüzü: Şike Bahis ve Mafya Futbol ve Siyaset

Gelişmekte olan ülkelerde turizm, döviz geliri kazandırmada ve istihdam yaratmadaki katkılarından dolayı ekonominin itici gücü olarak görülmektedir. Bu kitapta, öncelikle hizmet pazarlamasının temel özellikleri üzerinde durularak, hizmet pazarlaması içinde farklı bir konumu olan turizm pazarlamasının kavram ve kuramları net bir biçimde anlatılmaya çalışılmıştır. Turizmde, istenilen seviyede gelişim etkin pazarlama faaliyetlerini gerektirmektedir. Etkin ve etkili pazarlama ise, ülkeyi ziyaret eden turistleri