“Bütün solcu gençler gizli gizli aşk acısı çekiyordu, hepsi efkârlıydı. Solculukla aşk acısı akrabaydı sanki, her hallerine bir derinlik, efkâr, isyan sinmişti; göğse vurulan yumruk, koparılan düğmelerle hatırlarım onları. Aşklarını da devrim gibi kendi kapalı dünyalarında birbirleriyle paylaşıyorlar ama halleri, tavırları çekici bir haleyle kuşatıyordu onları. Biz çocuklar onların ‘ne olduklarını’ tam anlayamıyorduk ama onlar gibi olmak istiyorduk.”
Türkiye’de s ...