Melekli tepsi ev halkından biri. Büyük büyük anneanneden mi ne kalmış. Kocakarı melek, hepimizden yaşlı. Uzak diyarlardan gelmiş. Yorgunluk nedir bilmez, her işe yetişir kanatlarıyla. Çay ikram eder, pirinç ayıklar, kahve sunar, mutfağın başköşesinde, musluğun borusuna yaslanıp oturur. Hepimizi izler oradan.
Eşyaların lisanını öğrenen bir kız çocuğu geziniyor evin içinde. Annesinin terliklerinden, köşedeki ceviz vitrinden, dantel örtülerden, koltuklardan,halılardan, duvarlardan gelen ...