Militarizm sadece askerlerin ideoloji ve pratikleriyle sınırlı değildir; tüm toplumsal yapı ve zihniyetleri şekillendirir ve toplumsal/siyasal kültürün baskıcı, hiyerarşik ve cinsiyetçi niteliğini pekiştirir. Bütün otoriter iktidar sistemleri için makbul olan “itaatkâr erkek vatandaş”ı imal ederken bir bütün olarak erkekler ile iktidar arasındaki örtüşmeyi ve çıkar birliğini açığa vurur ve meşrulaştırır. Bu yüzden militarizm ile ataerkil iktidar ayrılmaz bir ikilidir. Her ikisi de erkek şiddetin ...