İnsanlık tarihi kadar eski ve hukukun en köklü kurumlarından biri olan meşru müdafaa, koruma ve korunma güdüsüne dayanır. Kısaca meşru müdafaa, bir hakka yönelik olarak gerçekleşen, tekrarı yahut gerçekleşmesi muhakkak bir saldırının, o anın hal ve koşullarına uygun olarak orantılı bir şekilde defedilmesidir. Kanunumuzda “meşru savunma” kavramı ile bir hukuka uygunluk hali olarak düzenlenmiştir. Çalışmamızda öncelikle meşru müdafaanın tarihçesine bakılacak, meşru müdafaanın eski ve günümüz hukuk sistemlerindeki düzenlemeleri ve bu kurumu izah eden teoriler açıklanacaktır. Sonrasında meşru müdafaanın suça etkisi değişik görüşler çerçevesinde irdelenecek, savunmaya ve saldırıya ilişkin koşullara yer verilecektir. Burada örselenmiş kadın sendromuna ayrıca değinilecek ve modern ceza hukukunda tartışılan bu konunun Türk hukukunda da değerlendirilmesi gereken bir konu olduğundan söz edilecektir. Daha sonra meşru savunmada sınırın aşılması ve hata başlıklarına yer verilecektir. Son olarak meşru müdafaanın benzer hukuki kurumlar ile benzerlik ve farklılıklarına değinilecektir