Anksiyete, kişinin sıkıntılı bir tedirginlik durumunda olduğu bir durumdur. Ani ölüm hissine benzer şekilde
gelecekle ilgili istenmeyen korku veya belirsizlik halidir. Anksiyete korkudan çok farklıdır. Korku, gerçek olan
veya acil bir tehdit olarak algılanan bir şeye verilen bir tepkiyi ifade eder, ancak diğer yandan, anksiyete,
mutlaka gerçek olmayabilecek beklenen bir gelecek tehdididir. Anksiyete korku ve endişelerle karakterize
edilir ve çoğunlukla öznel bir tehdit olan bir duruma aşırı tepki olarak adlandırılır. Anksiyeteye kaslarda
gerginlik, huzursuzluk, yorgunluk ve konsantrasyon sorunları da eşlik eder. Anksiyete sağlıklıdır, ancak aşırı
olduğunda ve uzun bir süre devam ettiğinde, bir anksiyete bozukluğuna neden olabilir.
Anksiyeteden mustarip kişiler, geçmişlerinde anksiyeteyi tetikleyen durumlardan uzaklaşma belirtileri
gösterirler. Biri endişeli veya nihilist duygular yaşadığında çeşitli kaygı türleri vardır. Diğer anksiyete
çeşitleri arasında sosyal anksiyetenin yanı sıra yabancı anksiyetesi de yer alır. Bu kitap sosyal kaygıya
odaklanacaktır; ancak, sosyal kaygıya girmeden önce genel olarak kapsamlı bir kaygı anlayışına sahip olmak
iyidir. Sosyal anksiyete, biri yabancı insanların veya hatta alışkın olduğu diğer insanların etrafında korkulu ve
endişeli olduğunda ortaya çıkar.
Anksiyete kısa bir süre için ortaya çıkabilir veya uzun bir süre boyunca devam edebilir. Anksiyete
bozuklukları, kaygılı ve korkulu olma duygularıyla tanımlanan bir grup ruhsal bozukluk arasında yer alırken,
sürekli anksiyete gelecekteki olaylar hakkında endişelenmekle ilgilidir. Anksiyete ile ilgili bozukluklar genetik
olabilir, ancak ilaç kullanımına ve ilaçları bırakmaya bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Anksiyete, bipolar
durum, kişilik bozuklukları ve yemekle ilgili olan diğerleri gibi diğer zihinsel bozukluklarla ilişkilidir. Tedavi
için yaygın seçenekler arasında yaşam tarzı değişiklikleri, bir terapisti ziyaret etmek ve ilaç kullanmak yer
alır.