Türkiye'de halk tarafından benimsenmiş ilk çok sesli müzik
türü olan tangonun başlangıcı olarak kabul edilen Mazi'nin
ve Özleyiş (Kemanımla ona bir ses...), Suna, Kimse Sevgimi
Bilmez gibi daha birçok tanınmış tangonun bestecisi Necip
Celâl Andel hakkındaki bu kapsamlı çalışma, müzikal bir
monografi olmanın çok ötesinde bir serüven sunuyor
okurlara. Kitabın birinci cildi, Andel'in tangoları ve
sanatından başka bestecinin aile öyküsü ve yaşadığı
İstanbul'u, müziğinin arka planını anlatırken geç
Osmanlı'da başlayıp Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde
coşkuyla sürdürülmüş olan Türkiye modernleşmesine ilişkin
de önemli ipuçları veriyor. Kökenleri Latin Amerika'da olan
bu müziğin Türkiye'de ilk kez ortaya çıkışında Necip Celâl
Andel'in sıra dışı kişiliği kadar, bu modernleşmeden
beslenen, dünyaya gözünü ve kulağını açan bir toplumun
da etkisi büyük. Bu çalışma, çağının değişimini yakalamış,
yakalamakla kalmayıp değişimini belirlemiş olan bir
sanatçının yaşamını bu karşılıklı etkileşimin altını çizerek
ele alıyor.
Bir Türk tango bestecisinin hakkında yazılmış en kapsamlı
inceleme olma özelliğini taşıyan bu titiz çalışmanın ikinci
cildinde, Andel tangolarının Prof. Dr. Ertuğrul Sevsay
tarafından Arjantin tangosunun özgün aranjman
teknikleriyle düzenlenmiş partisyonlarının yanı sıra
tangonun icrası, yorumu ve orkestrasyonu hakkında da son
derece aydınlatıcı bilgiler bulacaksınız. Andel'in ailesine ve
tango dünyasına ait fotoğraflarla zenginleşen bu kitabın
içinde yer alan CD'deki Andel tangoları ise Ertuğrul
Sevsay'ın kurucusu olduğu Band-O-Neon, Gran Orquesta
Típica de Tango tarafından farklı Arjantin tangosu
stillerinde kaydedildi.