Türkiyede sosyal bilimler; devlet, özel şirketler, hatta üniversiteler marifetiyle fen bilimlerine nispetle yıllardır üvey evlat muamelesi görmüştür. Dahası sosyal bilimlerle ilgilenenlerin özellikle popüler olanları, ya doğrudan siyasete girmiş, ya da siyasilerle yakın ilişkiler kurmuşlardır. Bu ilişkiler sosyal bilim çalışmalarına güveni azaltmıştır.

Diğer taraftan siyasetin gündemiyle ilgili olmayan çalışmalara yeteri kadar ilgi duyulmamıştır. Dolayısıyla bir kısım doktora çalışmaları hariç tutulursa, genel olarak sosyal bilimlerle ilgilenenler, sosyal gerçekliği ortaya koymak yerine, siyasetçi anlayışıyla veya siyasetçilerin görüşlerini onaylamak amacıyla çalışmalar yapmışlardır.

Elinizdeki kitapta, Niyazi Berkes, Ziya Fahri Fındıkoğlu, Erol Güngör, Baykan Sezer ve Doğan Ergunun görüşleri doğrultusunda Emre Kongardan Ahmet Yüksel Özemre ve Fetullah Gülene, milliyetçilikten İslamcılığa, solculuktan Atatürkçülüğe kadar, ilerleme felsefesinin bütün pozitivist çocuklarının yöntem anlayışları tartışılmıştır.

Türkiyede bilim insanlarının çoğunluğunun zihniyeti toplum mühendisliği yönündedir. Siyasilerin ise oldum olası bu görüşte olduğunu okur zaten çok iyi bilmektedir. -Siyasiler bir yana- bilim insanlarının asıl amacı sosyal hayatı değiştirmek değil, onu anlamak ve açıklamaktır. Hatta yirminci yüzyılın başından itibaren, yasaların yerini hızla görelilik, belirsizlik, ihtimaliyet gibi kavramlar alırken, bilimsel doğruların ucu açık, her zaman sorgulanmaya muhtaç bilgiler olduğu sağır sultanın malumudur. Çoğu kez çağın gerçeklerinin uzağında, eleştirel bakış açısından mahrum bilim dünyamız, taklitçiliğin ötesinde öze dayalı hiç bir yöntem üretememektedir. Bu mesele siyasi ve bilimsel alanlarda öylesine yaygın gözlenmektedir ki, kamuoyu tarafından ne kadar tartışılsa, yeridir.

Bilmenin ıstırabını hissedenlerin arayışı bitmez. Bilme arayışı her ne kadar sıkıntılı olsa da, ilmi ahlak ehilleri bu tartışmayı sürdüreceklerdir.

Mustafa Aksoy

Doğu ve Güneydoğu Anadoluda yaşayan Torin~Torini~Torun cemaatinin bir üyesi olarak 1959da Çukurovanın önemli iskân merkezlerinden biri olan Kadirlide dünyaya geldi.
1982 yılında Fırat Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümünde lisans öğrenimine başladı. Birinci sınıfın ikinci yarıyılında, girdiği bölümün adı YÖK kanunu ile değiştirildiğinden, 1986 yılında yeni adıyla Sosyoloji Bölümünden mezun oldu.
1989 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde sunduğu Safahattaki Bazı Kavramların Sosyolojik Tahlili adlı teziyle yüksek lisans öğrenimini, 1995 yılında aynı enstitüde hazırladığı Kültür Sosyolojisi Açısından Elazığ ve Ağrı Köylerinde Aileye, Evliliğe ve Sosyal Hayata İlişkin Gelenekler adlı teziyle de doktorasını tamamladı.
Uzmanlık alanı uygulamalı sosyoloji ve kültür sosyolojisi olan Aksoy, saha araştırmalarına aşırı ilgisinden dolayı çalışmalarında, sosyolojinin en zahmetli alanlarından biri olan uygulamalı sosyoloji konuları üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu nedenle kendi imkânlarıyla1990 yılından beri çeşitli ülkelerde ve bölgelerde saha çalışmaları yapmış olup, bu çalışmalarına devam etmektedir.

Yayımlanmış Kitapları:
1. Kültür Sosyolojisi Açısından Doğu Anadolu, İstanbul 1996.(Bu kitabın ikinci baskısı Doğu Anadolu Kültürü Üzerine Bir İnceleme (adıyla yayınlanmıştır), İstanbul 2007.)
2. Kültür Sosyolojisi Açısından Nevruz Kavramı, İstanbul 1996.
3. Doğu ve Güneydoğu Anadoludan Terör Nedeniyle Göç Eden Ailelerin Sorunları (Z. Avşar ile birlikte), Ankara 1998.
4. Sosyal Bilimler ve Sosyoloji, İstanbul 2000.
5. Mehmet Eröz Armağanı (Osman Yorulmaz ile birlikte), İstanbul 2011.
6. Avşar Kültür Coğrafyası ve Halk Kültürü (Y. Kalafat ve Adnan M. Kaya ile ortak), Ankara 2012.
7.Aksoyun diğer çalışmaları, makaleleri ve elinizdeki kitapla ilgili daha fazla görsel malzeme için bakınız: www.mustafaaksoy.com

Devamı
Format :Kitap
Barkod :9786055895464
Yayın Tarihi :2013-09-01
Yayın Dili :Türkçe
Baskı Sayısı :1.Baskı
Sayfa Sayısı :144
Kapak :Karton
Kağıt :2.Hamur
Boyut :135 X 210
Emeği Geçenler :
Yazar   : Mustafa Aksoy
Yazarın Diğer Eserleri
İlgili Eserler