Hayatın akışında yaşarken, o akışın içinde yalnız yaşamın içinde bize sunulan gündelik koşuşturmalardan, yaşadıklarımıza dışarıdan bakarak, görülmeyenin aynasına doğru iç dünyanın keşif yolculuğuna edebi (felsefe & edebiyat & şiir) 100 paragraf ile çıkaracak Derinlerde 100; içerik olarak bilindik kitap kategorilerden farklı, okurken hem keyif veren hem de derinlik bırakarak bambaşka bakış açıları sağlayacak bir eseri sizlerle buluşturmanın heyecanı ve mutluluğu ile...

Soğuk Büfe Stüdyo Kayıtları Tuğla Güne Söylediklerim Devam Ağacı

Set İçindekiler Şarkı Okuma Kitabı Tarihin Bilinçdışı Bir Şeyler Eksik Çokbilmiş Özne Tufan Göründü

Pek çok zıpır düşünceyi, demagojiyi, lafı evirip-çevirmeyi, yalanı, kandırmacayı ayırt etmeyi becerebilmek, bilgi sahibi olmayı, mantık yürütmeyi, uslamlamayı gerektirir. Bunun için azıcık da olsa felsefeye gereksememiz ortaya çıkar. Bizi gırtlağımıza kadar yalanla doldurmaya çalışanlara karşı en büyük savunma felsefeyle yapılabilir. Felsefeyle birlikte ne kadar çok güneşe çıkar ne kadar çok felsefenin temiz havasını solursak bu zirzop yalancıların açığını, jimnastik hareketlerini o kadar çok ‘iyi’ seçeriz.

Mahmut Sadık ateşli bir Meşrutiyet savunucusu olsa da yeni rejim yönetiminin tüm eylemlerini doğru bulmaz ve eleştirmekten çekinmez. Bilhassa yoğunlaştığı husus, geride bırakılan sansür/baskı dönemininkine benzer uygulamaların varlığıdır. II. Abdülhamid ve ricaline yönelttiği oklar kabineye hatta Meclis’teki pek çok vekile de yöneltmekten çekinmez, toplumsal cehaletin, ilgisizlik ve bilgisizliğin, keyfiyetin, bilinçsizliğin, iletişimsizliğin, şekilcilik ve gösterişin, mevkinin getirdiği itibarın, fırs

Göze değen el ya da göze el veren manasındaki ‘gözel’den doğan güzellik, mayadaki İlâhi nefhayı bulma arayışıdır. Ki güzelliğin Allah hem kaynağıdır hem giz anahtarıdır. Baba ile Oğul Arasında GÜZELLİK hakkında Sessiz ve Uzun Diyaloglar zora talip. Zira güzelin âşığı, seveni çok olur amma velâkin anlayanı, anlamaya yelteneni azların azı. Bu meyanda bu çalışma birçok açıdan takdire değer. Baha’dan oğula öğüde çokça rastlarız ama yazıya dökülenine az; daha da azı baba ile oğulu eşleyerek, eşdeğer öğütleyerek

01 Mayıs 1959 yılında Ardahan İli Çıldır İlçesi Eskibeyrahatun Köyü’nde dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Liseyi Çıldır merkezdeki okullarda bitirdi.Aile, Çıldır merkezde ticaretle uğraştığı için doğal olarak ticaretin içindeydi. 1978 Yılında Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsünü bitirdi. 01 Mart 1979 yılında kendi köyü olan Eskibeyrahatun Köyü’nde Sınıf öğretmeni olarak göreve başladı. Aynı yıl, Ebe-Hemşire olan Tamam hanımla evlendi. İki oğlu var. Ayrıca 2001 yılında Anadolu Üniversitesi İlköğretim Türkçe

Edebiyat ve sinema dünyasında popüler anlatı, kahramana göz kamaştırıcı sofralar, pahalı giyecekler, egzotik mekânlar sunar. Dışsal hedefe ulaşma isteği bir saplantı haline dönüşür. Dış dünyadaki hedef, arzu nesnesi olarak bir kadın ya da bir erkek olabilir. Cinsellik ve saldırganlık dürtüleri körüklenir, yaşama amacı sadece “ele geçirilen sevgi” olabilir. Anlatılar bize gerçekliğimiz içinde bir düş sunar. Gerçeküstü atmosfer bu düşün içinde yeni bir düş etkisi yaratır. Her şeyin olabileceği bir evren ta

Bu kitapta mutlu olmanın yollarını, nasıl daha güzel yaşayabileceğimizi ve hayatın güzelliklerini bulabileceksiniz. Bu kitabı okuduğunuzda eminim hayatınızdan daha memnun olacaksınız. Çünkü hayat her şeye rağmen yaşamaya değer ve ümit hiç bitmez. Yarınlar bize güzellikler getirecek çünkü buna inanmıştık, bazen küçük bir an için ömür bile verirdi insan; yaşamak, ekmek su gibi, bir gün daha fazla yaşamak için insan belki de servetinin dörtte birini verirdi. Caddeler, kafeler hayat her şeyiyle, tüm güzelliğ

Düşünce üretimi insanın tüm hücrelerinde, hasadı ise beyinde olur. Sabahattin Gencal

Bu kitapta; Apandisitli, İkinci İstanbul seçimi, Fethiyeli, Cep Telefonlu ve Covid-19’lu başlıklı günceler yer almaktadır.

Bu kitapta, deneme, değini, düzyazı, aforizma, üfürizma, notlar, tindili (haiku), günceler yer almaktadır. bütün bu çalışmalar 13 kitapçıkta toplanmıştır. Sıkılacak zamanınız olmayacak bu kitabı okurken!

Çok çalışıp okusamda hiçbir şey bilmiyorum. Her şeye sağır ve dilsizim. İşim sadece yazmak, okumak ve resmetmek hayatı. Yardım isteyene kılavuz ve şevkat, akan gözyaşlarına mendil ve dokunuş, gülenlere ilham, karamsarlara ışık olmak için varız.

“Garibin hikayesini dinlemek için yine bir garip kulağı gerek.” der Mevlana. Zira hayata aynı açıdan değil, aynı acıdan bakanlar anlaşabilir.

Vazgeçmekten vazgeçmek "Herkes kendince yaşamalı ama biz insanlar birbirimizin hayatlarına maydanoz olup burunlarımızı sokmadan duramıyoruz. Kendi hayatlarımız çok düzgün işliyormuş gibi başkalarının hayatlarına mimarlık yapıyoruz kel olduğumuz halde saç bakım tarifi veriyor kör olduğumuz halde adres tarif etmeye kalkıyoruz. Hiç durmuyoruz hiç uslanmıyoruz..." "Dışa bağlıydık dışa muhtaçtık... Öyle zannediyorduk. Kararsız kaldığımız anlarda hep başka birisinden yardım istedik ne giysem diye birilerine d

Hep dağıttıklarını kendi toplayan çocuklardık biz. Hep deneyerek, hep acıyarak öğrenen, her tarafında kabuk tutmuş yaralar, her yeri yara izleriyle dolu. Hiç arkamızı toplayan olmadı, ağladığımızda yaşımızı silen, yara aldığımızda sarıp sarmalayan… Hep kendimiz öptük yaralarımızı, kendimiz örttük üşüyen yerimizi. Ondandır belki tüm yaraları sarıp sarmalama, tüm acıları öpme isteği…

Hayatımızda olanlardır aslında tercih ettiklerimiz. Bugün bir adım önde olan yarın bir adım geride olabilir. Ama bazen tercih etmediklerimiz potansiyel gerçeklerimiz olabilir mi? Hayat bir yolculuktur, nereye, niye yol aldığımız, kiminle yola çıktığımız önemlidir elbet. Naif sözlere yatkınlığımızın, kalbi ve hissiyatlı duygularla alakası yok mudur? Bir anlamı var mıdır ki, dile düşünce anlam bulan, kalbe değince aşk olan duygularımızı saklamanın? Bırak, aşk işgal etsin kalp topraklarını, fethetsin

Başkalarıyla aranızı hep didişmelerinizin, hasıraltı edildiklerinizin ve kırıcı cümlelerin bozduğunu, parçaladığını düşünürsünüz. Bu yıkıcı fikir her bir yerinizi yangına çevirir. Oysa bence, genelde aranızı dile getiremedikleriniz bozuyor. Hücrelerinizin en ücra köşelerinde sakladığınız o gerçek fikirleriniz aranızı çıkmaz sokağa dönüştürüyor. Konuştuğunuz şeyler, konuşamadıklarınızı daima saklı tutar. Konuşamadığınız her bir şey aslında ifade etmek istediklerinizdir. Öyleyse, içinizde öldürdükleriniz aslı

Kitabıma uygun olarak suç kimin diye düşünmeyin. Düşünseniz bile bir fayda vermez. Gerçi benim sizi suçladığım gibi algılıyorsunuz biliyorum, ama eşyanın tabiatına aykırı olur veyahut olmaz. Bunu kitabımı sonuna kadar okuduktan sonra yazı mı, tura mı olacağı belli olur. Ben yazı derim tura çıkar. Tura derim yazı çıkar. En iyisi hepimizi kendiliğimizce bırakmak, yani hoş görünmeye çalışmaktansa nefsimize biraz gem vurmak, risk almak. İşte böyle bir şey. Bu işin eleştiri bölümü olması da manidar. Hayatın anla