Aslan Kuliyev'in hikâyelerinde hayatın içinden kareler buluyor okur. Başka bir deyişle kendini buluyor. Yer yer gelenekten yararlanan yazar, geçmişle bugünü başarılı bir kurgu ve üslupla buluşturuyor. Azerbaycan kültüründen ve geleneğinden motiflerin yer aldığı hikâyelerinde, yeri geldiğinde bütün bir Türk dünyası yer alabilmekte, zaman zaman da evrensel değerler öne çıkabilmekte... Yazarın, parçayı göstererek bütünü kavratma çabası, kendini sık sık gösteriyor. Kitapta yer alan hikâyelerde modernite ile gel

Koronavirüs dönemi sona ermiştir. Güzel ve güneşli günler çok sürmez. Koyunlardan bulaşan bir hastalık yüzünden herkes benliğini kaybeder. Kadın şiddeti gören bir yazarın doktoru tarafından keşfedilen bu gerçeğin bürokratik ayak oyunlarıyla saklanmaya çalışılması; kısa süre içinde tüm halkı amansız bir bilinmezliğin pençesine terk eder. Bu sırada salgının kendi topraklarına yayılmasını istemeyen devletler, BM nezdinde gizli bir toplantı yaparak bu ülkeyi işgal etme kararı almıştır. Bilgiyi NATO genel sekre

Bütün karakterlere tarafsız bir açıdan kusursuzca yaklaşılan bu hikâyede mizah, eleştiri, kültürel motif, düşünce biçimi ve drama dozunda bir araya getirilmiş. Romantizmin realizmle çatıştığı Kuliyev'in bu eserini okurken, başrollerini Cüneyt Arkın ve Gülşen Bubikoğlu'nun oynadığı, Yeşilçam Sinemasının kült yapımlarından Vahşi Gelin, isimli filmdeki gibi heyecan dolu anlar yaşayacaksınız. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra iş bulamadığı için taksiye çıkan esas oğlanın başına hiç umulmadık bir hadise g

Ayı ve Kazyol... Zalim ve zulme uğrayan onlar, gece ile gündüz gibiler. Biri rüzgârın getirdiği şarkıları dinleyen, kuşlarla, güneşle, derelerle söyleşen, ince ruhlu genç bir işçi... Diğeri kaba saba, iri yapılı, hâlden anlamaz, üstüne üstlük iyice çirkin ve orta yaşlı bir patron. Tuhaf bir maraba ile en az onun kadar tuhaf ağası! Ayı, kazyolu kıskanıyor belki de... Bu yüzden hakkını gasp ediyor, bu yüzden rahat yüzü göstermiyor ona. Oysa kazyol Azerbaycan'ın tertemiz suları gibi coşkun akmak, gençliğinin e

Eserin kahramanı, bütün başarısızlıklarını; ormana muşmula toplamaya giderken, on dört tane yaması olan torbasını kaybetmesine ve anne babasının bunu hiçbir zaman unutmamasına bağlıyor. Bebekken ninesi onu beşikte sallarken beşiğin ipi kopuyor, yere düşüyor. Sonra ateşi çıkıyor, bu yüzden kafasını sürekli soğuk suyla ıslatması gerekiyor. Haliyle çoğu zaman yanında buzlu su şişesi gezdiriyor. Sonunda Balıklar Şahı isimli balıkçıyla tanışıyor ve Balıkların Şahı ona Biz küçük balıklarız, bizi köpek balıkları t