Beral Madra (Önsöz) Leyla Akhunzadeh (Bakü, Azerbeycan) Ruben Arevshatyan (Erivan, Ermenistan) Saleh Barakat (Beyrut, Lübnan) Kamal Boullata (Kudüs, Filistin) Khaled Hafez (Kahire, Mısır) Shalva Khakhanashvili (Tiflis, Gürcistan) Salwa Mikdadi (Kaliforniya, ABD) Nermin Saybaşılı (İstanbul, Türkiye) Tirdad Zolghadr (Tahrah, İran) Neighbours in Dialogue (Komşular Söyleşiyor) Güney Kafkasya, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz ülkeleri sanat ortamları üzerine, bu ülkelerin sanat eleştirmenleri, sanat tarihçileri ve küra

İçinde yer alan kitaplar - Strateji Planlama - Ajans Yönetimi - Yaratıcı Süreç - Ortak-Reklamcılık - Doğrudan Pazarlama - Pazarlama Planı - Pazarlama Destek - Yeni İş - Sunum - İş Organizasyonu - Halkla İlişkileri - Yeni Ürün - Müşteri İlişkileri Yönetimi - Müşteri Muhasebesi - Medya - Etkileşimli Medya Katkıda Bulunanlar: Murat Aran, Zeynep Aydın, Muharrem Ayin, Leyla Bozkurt, Ahmet Buğdaycı, Nazar Büyüm, Balaban Cerit, Zeynep Doğukan, Başak Ertür, Barika Göncü, Deniz Mukan, Kıvan Odabaşı, Ebru Taşkı

Lenin önderliğindeki Rusya emekçileri tarafından 25 Ekim (7 Kasım) 1917 tarihinde gerçekleştirilen Sovyet Devrimi, 20. yüzyılın ve belki de insanlık tarihinin en önemli olaylarından biridir. Çağın temel karakteri bu devrimin doğurduğu sosyalist düzen ile kapitalizm arasındaki savaş tarafından belirlenmiştir...

19. yüzyıl üretebilenin satış yapabildiği bir yüzyıldı; bu çağa üreticiler hükmettiler. 20. yüzyıl üretebilen ama aynı zamanda ürettiğini dağıtabilen üreticilerin yüzyılıydı. Tüketici önüne konan ürünleri almak zorundaydı; çünkü çok fazla seçeneği yoktu. O devirler geride kaldı; üreticiler taçlarını ve tahtlarını kaybettiler. Yeni iletişim ve ulaşım imkanlarının ortaya çıkıp yaygınlaşması ve dünya pazarlarının globalleşmesi sonucu rekabet kızıştı. Tüketiciler artık eskisi kadar seçeneksiz değil. Taç ve tah

Bu çalışmanın amacı, Türk dış politikasını, temel bazı dış politika uygulamaları ve bu uygulamaları etkileyen / yönlendiren faktörler çerçevesinde analiz etmektir. Osmanlı son dönemine ilişkin bazı örnekler de bu çerçeve içerisinde değerlendirilmiştir. Çalışma başlıca iki kısımdan oluşmaktadır. Birinci Kısım´da, Türkiye´nin dış politikasına ilişkin bazı uygulama örnekleri, kronolojik / bölgesel sayılabilecek bir sıralama ile verilmektedir. Amaç, seçilmiş bazı dönem ve olayları ele alan yirmi yazı çerçevesi

Aşkoloji, aşk ve tutkunun tüm çeşitlerini içinde barındıran tematik bir antoloji olarak, türünün en kapsamlı örneğini teşkil etmektedir. İnsanlığın ilk dönemlerinden başlayarak, dünyanın her ülkesinin önemli şairlerinin aşk ve tutku şiirlerini içeren bu yapıt, detaylandırıldığına Milattan Önce'sinin (Sümer, Akad, Hind, Japon, Çin, Fars, Babil, Mısır, Kızılderili, Moğol, Türk, Avustralya ve çeşitli Afrika kabileleri vb.) yüzlerce aşk şiirine yer vermesiyle, kişioğlunun tarihsel serüveninde aşk hususunda ne

"Tarih Öğretiminde Çoğulcu ve Hoşgörülü Bir Yaklaşıma Doğru: Çeşitli Kaynaklar ve Yeni Didaktik Yöntemler" konulu sempozyum, Avrupa Konseyi bünyesindeki Kültürel İşbirliği Konseyi ve Belçika Fransız Topluluğu tarafından "20. Yüzyıl Avrupa Tarihini Öğrenmek ve Öğretmek" adlı proje çerçevesinde ortaklaşa düzenlenmiş bir çalışmadır. Önsözde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, bu proje "öteki"nin bakış açısını öğrenmeye çalışma ve anlama üzerine kurulu bir tarih bilincini geliştirmeye yöneliktir. Böyle bir amaç

Bulut Dokuyan Örümcek Boyama Kitabı Japon Halk MasalıYGS Yayınları(Yazı-Görüntü-Ses)

Philemon ile Baukhis hayatları boyunca birbirlerine eşlik, sırdaşlık ve yoldaşlık yapmış yaşlı bir çiftti... Çevrelerinde insanların paragözlülüğü, hırsı, sevgisizliği onlara hiç mi hiç etkilemezdi. Kendi kurdukları sevgi dolu dünyalarında yaşayıp mutlu olmaktan başka istekleri yoktu.

Tarih Vakfı, Ekim 2001 ve Kasım 2002'de Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 200 tarih eğitimcisinin katılımıyla "Avrupalı-Türkiyeli Tarih Eğitimcileri Buluşması"nı düzenledi. Avrupa Konseyi tarih eğitimi proje sorumlularının ve Avrupalı Tarihçiler Derneği yöneticilerinin de aralarında bulunduğu tarih eğitimcilerinin Avrupa tarih eğitimindeki yeni yönelimler ve yöntemler üstüne sundukları bildiriler ile Türkiye'deki tarih eğitiminin sorunları ve çözüm önerileri bu kitabı oluşturuyor. Kita

Barbarlık, insan hayatının kasıtlı bir biçimde mahvedilmesi, sistemli baskı rejimleri, devasa bir ekonomik zenginliğin bedeli olarak geniş çaplı yoksulluk ve bütün bunların teknolojik ilerlemenin sağladığı araçlarla yapılması açısından, 20. yüzyıl insanlığın gördüğü en felaketli yüzyıldır. Bu yüzyılda en çok hırpalanan ve kötü niyetlerin meşrulaştırılmasi için en çok kullanılan bilimsel araştırma alanı ise tarih olmuştur. Tarihsel belgeler hükümetlerin çıkarları doğrultusunda ve onlann tarihçileri tarafın

Bu kitapta Türkiye´deki laiklik uygulamasının özellikle 1960´lı yıllara kadar temel özelliklerini yansıtan yazılar bulacaksınız. Batılılar tarafından kaleme alınan ve yine Batı´da yayımlanan bazı dergi ve kitaplarda yer alan bu yazılar tek parti yönetimi ile çok partili rejime geçişten sonraki dönemi içine almaktadır. Esas itibariyle her iki dönemin laiklik açısından ve uygulanan din politikaları bakımından değerlendirilmesine imkan veren yazıların yabancıların gözlemlerinin ürünü olması ise ayrıca önemli v

Emekli Albay Cumhur Utku'nun yayına hazırladığı bu kitapta MBK içinde 13 Kasım 1960 kararları ile yaşanan tasfiye sonucu yurtdışına gönderilen, 14'ler olarak adlandırılan üyelerin, MBK'nin önde gelen dört kişiden biri olan Suphi Karaman'a yazdıkları mektuplar yer alıyor. 27 Mayıs Devrimi'ni birlikte yapan ve sonra yolları ayrılan insanların, hem kendileri ile hemde bir anlamda yaptıkları devrimle hesaplaşmalarını belgeleyen bu mektuplarda, kızgınlık, hayal kırıklığı, öfke, çaresizlik, tehdit gibi insana öz

11 Eylül, büyük, küstah, acımasız bir şok olarak dünya tarihindeki yerini sağlama almış gözüküyor. Bugün, bu şoku hâlâ yaşarken yapılması gereken şeylerden biri, bakış berraklığı sağlamaya çalışmak, berrak düşünce üretimine katkıda bulunmak olmalı. Yapı Kredi Yayınları, Afganistan´ın bombalanmaya başladığı şu günlerde yerli ve yabancı basında bu konuda sıcağı sıcağına üretilmiş düşünceleri, çeşitliliği koruyarak ve seçicilik göstererek derlemenin yararlı olacağına inanıyor... Hem bugün, söz konusu şokun nas

Kapitalist ekonomi ve politikanın yönetim mekanizmalarında bulunanların yanı sıra tekelci sermayenin denetimindeki yazılı, görsel ve işitsel medyanın köşe başını tutan aydın ve gazeteciler de, sosyalizmin yenilgisinden aldıkları güvenle, kapitalizmin olabilecek en müreffeh, en özgürlükçü toplum olduğunu bir şarkı nakaratı gibi tekrarlıyorlar. Yaşananları ve yaşanmakta olanları gözlerden saklamaya çalışırken, kapitalizmi yere göğe sığdıramıyorlar. Fransız yayınevi Le Temps Des Cerises´in girişimiyle bir aray

Kadir niye kıydın elin oğluna Zahir o yiğit de tatlı can idi Girit'te eşinin elin oğlunu öldürdüğü haberini alan Anadolu kadını böyle söylüyor. Bu iki dizede ne yok ki: Öldürülenin tatlı canlığı, yiğitliği, oğulluğu... hepsi var. Tek şey yok: Onun düşmanlığı. Halk şiirinde o bir insan, bir can, bir yiğit. Neydi bu işlerin aslı Cahil gönlüm zaten yaslı Seferberlikin ardından söylüyor bunu bir ana. Bu dizelerden, savaşın içinde olanların savaşı nasıl gördüğünü anlıyoruz. Savaş oldu mu halkın dediklerinde