Ayşe neden öfkeleniyordu? Üstelik bu ilk değildi. Zaman zaman evde, okulda öfkeleniyor, sonra hatırladıkça üzülüyordu. Çünkü öfkeliyken sonradan pişman olduğu davranışlar sergiliyordu. Buna bir çare bulmalı diye düşündü. Öfke neydi? Öfkeliyken neler oluyordu? İnsan ne hissediyordu? Bu tatsız durumu yaşamamanın bir yolu var mıydı? Herkes öfkelenebilir miydi? Öfkelenmek kötü bir şey miydi? Öfkeyi anlamak için ne kadar da çok soru vardı. Diğer bütün duygularımız gibi öfke de doğal bir duygu durumumuzdur. Unutm

Korku aklımızla ve isteğimizle denetim altına alamadığımız ve bizi tedirgin eden bir tehdit duygusudur. Korku hayatımızın temel, en insani duygularından biridir. İnsanoğlu bütün insanlık tarihi boyunca korku duygusuyla var olmuştur. Korktuğumuzda soluklarımız hızlanır, titreyebilir, terleyebiliriz. Rengimiz sararabilir. Korkmak aslında biraz da sağlıklı kalabilmemize, kendimizi korumamıza yardımcı olan bir duygudur. Bütün duygularım gibi korkularım da benim sağlıklı olduğumu gösterir. Asıl anormallik korkma

Neden öfkelendiğimizi, neden neşelendiğimizi, neden telaşa kapılıp heyecanlandığımızı bilen bir bilim var mı? Yani ruh halimizi? İçinde bulunduğumuz duygu durumumuzu? Bu duygu durumumuzun davranışlarımızı nasıl etkilediğini, davranışlarımıza nasıl şekil verdiğini? Neden korktuğumuzu, korkunun ne olduğunu, hiçbir somut nedeni yokken neden o an kendimizi mutsuz hissettiğimizi? Neden bazı insanların çok zeki olduğunu, bazı insanların ise zekâlarının ortalamanın altında olduğunu bize açıklayabilen bir bilim var

Adım Adım Felsefe Dizisi'nin 3. Kitabı olan Kim İyi Kim Kötü isimli kitabında Hakyeri, çocuklar için iyilik ve kötülük kavramlarına açıklık getirmeye çalışıyor. Benim için iyi olan herkes için iyi olabilir mi? Kötü herkes için mi kötüdür? Birimizi iyi bir başkamızı kötü yapan şey nedir? Bugün burada, şu anda iyi olan yarın başka bir yerde kötü olabilir mi? Herkes için her yerde, her durumda ve her zaman iyi diye bir şey var mıdır? İyi benim işime gelen şey midir?

Paylaşmakla haksızlık ortadan kalkar. Elimizdeki tek portakalı kişi sayısı kadar dilimleyip bölüşebiliyorsak bu aynı anda herkesin portakal yiyebileceği anlamına gelir. Yasa ve kurallar niye var? Ya düzen? Yasalara uygun olan her şey adil midir? Ya yasanın kendii adil değilse? Kim bu devlet? İnsan mı? Hayır ama insan için, insanların esenliği için çalışması gereken bir kurum... Devletler insanlar için vardır. Devletin amacı insana hizmettir.

Geri geri yürüyemeyen kangurular, zıplayamayan filler, enerjiden tasarruf eden penguenler, yangın söndüren gergedanlar, nükleer felakete aldırmayan akrepler, yolunu bulmak için işaretlerden yararlanan karıncalar, aynada kendini tanıyabilen filler, dil çıkaramayan timsahlar, yavrusundan korkan pandalar, 45 metrelik tüneli 1 saatte kazabilen köstebekler... Hayvanların şaşırtıcı dünyası sizi bekliyor.

Yaşamak, hareketlilik demek. Peki ya hareketsiz olan nesneler yaşamıyor mu? Çevremizde gördüğümüz her şey yaşıyor aslında. Taş da toprak da, ağaç da, deniz de... Tüm evren yaşıyor. Burhan´ın sevimli kedisi Duman öldü ama Burhan Duman´ın nereye gittiğini çok merak ediyor. Evet bir çukur kazıldı ve Duman o çukura gömüldü. Ama acaba ölüm dünyası diye bir dünya var mı? Ölen canlılara ne oluyor? Duman´ın ikinci bir hayatı olabilir mi? Yani bir kez daha bir canlı olarak yaşama dönebilir mi? Eğer canlılar için i