Cömertlik, insanın büyüklüğünün ve yüceliğinin simgesidir. Cömertliğin mutluluğunu hissederek yaşamak için, cömertliği yaşam biçimi haline getirmek, Yüce Mevlana'nın buyurduğu gibi, Cömertlikte akarsu gibi olmak, hayır ve bereket yolunda, gürül gürül akmak gerekir. Cimrinin parası olur ama mutluluğu ve bereketi olmaz. Cömertlik, insanın iç dünyasındaki zenginliğin dışa yansımasıdır. Cömert; özgürce verir, sever, paylaşır; içindeki her değer ve yetenek birer bereket kaynağı olur. Cömertlik yolundaki eğitim

... Tüm insanlar iyi yaşam arayışı içindeler. Arayışlarını dünyasal değerlere; paraya, pula, şana, şöhrete odakları zaman yaşamları zorlaşıyor. Zorlukları akılla çözmeye yöneldiklerinde diğer insanların akıllarıyla çarpışıyorlar ve karşıklı çıkar hesapları yaşamı her gün biraz daha karmaşıklaştırıyor. İyi yaşama ancak aklımızı, nefsimizi, duygularımızı ruhsal değerlerimizin ışığı ile aydınlatmakla ulaşılabilir.Hakka, hukuka, adalete saygı; kavgaları bitirir, barışı getirir...

1978'den beri Gönüllülük yolculuğunun yaşamına kattığı sevinci, coşkuyu ve heyecanı başka insanlara da aktarmayı misyon edinen İnal Aydınoğlu, bu kitabında gönüllülüğe açılan kapıyı nasıl araladığını ve bir gönüllü olabilmek için verdiği çabayı anlatıyor. Gönüllük karşılıksız vermektir, onun karşılığı vermekten duyduğunuz sevinç ve kalbinizdeki huzurdur diyen Aydınoğlu'nun bu kitabında karşılıksız vermenin, cömertliğin ve sevmenin insana kattıklarını keşfedecek ve bir yaşamın bunlarla nasıl zenginleştiğini

Toplumda maddeye verilen önem, şana, şöhrete, mala, mülke duyulan bağımlılık her gün biraz daha artıyor. Sahip olma ve sahip olduklarını koruma arzusu insanları hasisleştiriyor; verme, sevme, paylaşma duygusundan uzaklaştırıyor. İnsanlar her verdiklerinden; sevgilerinden, saygılarından, şefkatlerinden, merhametlerinden karşılık bekler duruma geliyorlar... Oysaki insanın insan olabilmesi için kendi özüne dönebilmesi, insanî niteliklerini geliştirmesi, sevgide, şefkat ve merhamette su gibi esirgemez olması g

Hepimiz daha iyi bir yaşamı hedefliyor ve bu yolda çaba sarf ediyoruz. Bütün çabalara karşın yaşamından memnun olan ben aradığım yaşamı buldum diyen insan sayısı çok az. Çünkü daha iyi bir yaşama ulaşmanın yollarını bilmiyoruz. Kendi dışımızda oluşacak koşullara bağlı yoğun bir arayış içindeyiz. İçimizde bir boşluk ve doyumsuzluk var. Arzu ettiğimiz huzuru, mutluluğu, sevinci, coşkuyu bulamıyoruz. Özlemini duyduğumuz içten ilişkileri kuramıyoruz. Yüzeylerde dolaşıyor, yüzeysel yaşıyoruz.. Doğduğumu

Hepimiz daha iyi bir yaşamı hedefliyor ve bu yolda çaba sarf ediyoruz. Bütün çabalara karşın yaşamından memnun olan ben aradığım yaşamı buldum diyen insan sayısı çok az. Çünkü daha iyi bir yaşama ulaşmanın yollarını bilmiyoruz. Kendi dışımızda oluşacak koşullara bağlı yoğun bir arayış içindeyiz. İçimizde bir boşluk ve doyumsuzluk var. Arzu ettiğimiz huzuru, mutluluğu, sevinci, coşkuyu bulamıyoruz. Özlemini duyduğumuz içten ilişkileri kuramıyoruz. Yüzeylerde dolaşıyor, yüzeysel yaşıyoruz.. Doğduğumuz günden

Sevgi insan ruhunun en önemli gereksinimidir. İnsanlık onunla var olur, onunla yücelir. Sevgi dolu gönüllerden güzellikler yayılır, zihin ve ruh aydınlanır, birey güçlenir. İnal Aydınoğlu gönlünü insanlara adayan bir sevgi tutkunudur. Yıllardan beri sevgi üzerine konferanslar vermekte ve yazmaktadır. Çabalarının amacı; insanların sevgi içinde yaşaması ve sevginin gerçek hedefine yani hizmete ulaşmasıdır. Sözde kalan sevgi henüz yola bile çıkmamış demektir. Sevgi sevilenin yaşamını beklemeden sunulan bir yü

Herkes bir yerlerde ve kendince eksik hissettiği şeylere göre mutluluğu arıyor. Eğer bu arayışı kendi dışımızda yaparsak, bulabilme şansımız yoktur. Çünkü mutluluğumuz bizim dışımızda gerçekleşemez. Başka insanlar bizim için mutlu bir yaşam kuramazlar. Böyle bir arayış ve beklenti içinde başkalarına teslim olursak, en yakınlarımız dahi ancak bizi kullanmaya çalışırlar. Sağlıklı, başarılı ve mutlu bir yaşam her insanın hakkıdır. Bu hakkı ise hiç kimse bize tanımaz. Kendi mutluluğumuzu yalnızca kendimiz kurab

İnsanın bir iç bir de dış dünyası vardır. Yaşama sevinci iç ve dış dünyanın dengesinden doğar. Dış dünyanın cazibesine kapılıp iç dünyamız ile bağlarımızı zayıflattıkça acılarımız artar; yaşama sevincimiz kaybolur. Aç gözlülüğümüz, korkularımız ve güç arama telaşımız yaşama sevincine ulaşmamızı engeller. Düşüncelerimizi, duygularımızı ve eylemlerimizi içimizdeki yüce güçle uyum haline getirdikçe, ruhumuzun enerjisi yaşamımızda etkin olmaya başlar. O zaman İnsanlara ve kendimize daha yakın oluruz. Sevgi için

Uygarlık ilk insandan bu güne sürekli bir gelişim içinde olmuştur. Özellikle son yüzyıldaki hızlı değişim ve gelişimin insan yaşamına kattığı olanaklar tartışmasız çok büyüktür. Dünyada olan bu değişimin aynı hızla insanların iç dünyasına da yansıdığını, içindeki boşluğu doldurduğunu ve insan yaşamına anlam kattığını söylemek ise hiç kolay değildir. Yaşamın anlamını dış dünyada aradığımızda ve her bulduğumuz şeyi sahiplenip sonra onu yok sayarak yenileri için yola çıktığımızda, her gün biraz daha anlamsız b

Hepimiz daha iyi bir yaşamı hedefliyor ve bu yolda çaba sarf ediyoruz. Bütün çabalara karşın yaşamından memnun olan ben aradığım yaşamı buldum diyen insan sayısı çok az. Çünkü daha iyi bir yaşama ulaşmanın yollarını bilmiyoruz. Kendi dışımızda oluşacak koşullara bağlı yoğun bir arayış içindeyiz. İçimizde bir boşluk ve doyumsuzluk var. Arzu ettiğimiz huzuru, mutluluğu, sevinci, coşkuyu bulamıyoruz. Özlemini duyduğumuz içten ilişkileri kuramıyoruz. Yüzeylerde dolaşıyor, yüzeysel yaşıyoruz.. Doğduğumuz gü

Sevgi insan ruhunun en önemli gereksinimidir. İnsanlık onunla var olur, onunla yücelir.Sevgi dolu gönüllerden güzellikler yayılır, zihin ve ruh aydınlanır, birey güçlenir. İnal Aydınoğlu gönlünü insanlara adayan bir sevgi tutkunudur.yıllardan beri sevgim üzerine konferanslar vermekte ve yazmaktadır. Çabalarının amacı;insanların sevgi içinde yaşaması ve sevginin gerçek hedefine yani hizmete ulaşmasıdır. Sözde kalan sevgi henüz yola bile çıkmamış demektir.Sevgi sevilenin yaşamını beklemeden sunulan bir yürek