“İç Sızıları” ile başlayan, “Şiir Çünkü Şiir” ve “Kırık Amfora” kitaplarıyla devam eden şiir yazılarımın şimdilik sonuncusu bu kitap. Yanlarına minimal şiir değerlendirmelerimi içeren Hayati Şiirleştiren Kitaplar’ı da ekleyince 5 kitaplık bir bütün ortaya çıkıyor. Karınca kararınca, hayatta yapabildiğim, yazabildiğim şeylerden biri de bu kitaplar oldu. Bu arada bu kitap ve öncekiler bir edebiyat tarihi değiller. Yazılar farklı zamanlarda, bazen farklı üsluplarla yazıldıkları için birbirleriyle karşılaştırı

"Bir dönemi, edebiyat şiir tarihinden bir kesiti özellikle ele almadığım için buradaki metinlerden hareketle şairler birbirileriyle karşılaştırılmamalı. Kitabı okuyarak tuttuğum ya da tutmadığım şailer listesi çıkarılmamalı. O yapılmalı, şu yapılmamalı değil; bu kitap günümüz şairleri, şair adayları ve şiir severlerce okunmalı. Zamanlarının boşuna gitmeyeceğini sanıyorum." Ramis Dara

Bu kitap, akademiye değmiş edebiyatın imkânlarıyla hatıralardan bir köy oluşturma denemesidir.

"Sonradan başka yerlere yerleşilmiş olsa bile, her insanın ilk ve asıl yurdu; doğup büyüdüğü, çocukluğunu geçirdiği yer ya da yerlerdir düşüncesinden hareketle yazılmış bir kitap bu. Belki de, topraktan, doğadan geldik ve oraya döneceğiz düşüncesinin estetik bir vücut bulmuş hali. Bu duygu-gerçekliği, klasik kültürümüzün vazgeçilmez öğelerinden “mani”lerle dile getiriliyor. Yerel gözlemler, yaşantılar, anılar; antik çağlardan kopup gelen evrensel temalar ve trüklerle desteklenerek veriliyor. Özel olarak bir

Akatalpa, ‘adının anlamını kendi oluştursun' niyetiyle, Ocak 2000’de Bursa’da bir grup arkadaşla yayın hayatına başlayan, günümüzde de yayımlanmaya devam eden, ‘aylık şiir ve eleştiri dergisi’. Elinizdeki kitapta, bu dergiye Akatalpa adını veren ve ona sunuş yazıları yazan yayın yönetmeninin yazıları bir araya getiriliyor. Dönem içinden günümüze ve yakın geleceğe yazılan, yazılmakta olan şiire ve şiir ortamına yönelik sıcak gözlemler, eleştiriler, öneriler… Hüzünler, sevinçler, coşkular, düş kırıklıklar

Evet, bu maniler “destansı” özellikler taşısa da gerçekçi, somut ve yaşamın kaba, hoyrat, acımasız gerçeklerini de sakınmadan, dobra dobra yüzümüze çarpıyor, bir kova buzlu su döküyor tepemizden aşağı. Okuyup bitirdikten sonra gözümüzün, gönlümüzün "faltaşı" gibi açılması bundan olmalı... “Ey insan soyu; birtakım sahteliklerle, yalanlarla, yaldızlarla, kendini kandırma,” diye uyarıyor bizi sanki, Toprak Destanı...

İçinde yaşadığımız topraklarda yetişen ya da yetiştirilen bitkilerden önemlice bir kısmını anlatıyorum burada.Bunların mutfaktaki kullanımlarından, şifalarından söz etsem de, saf ve salt, bir şifalı bitkiler kitabı değil bu; zaten bu bitkilerden bazıları da zehirli. Ayrıca en şifalı diye bilinenlerin de kullanım durumlarına göre zararları olabilir.Bu konuda kural şu: Şifa niyetine kullanılacak her bitki için uzman hekim ve eczacıdan onay almak gerekir.Burada verilen sağlıkla ilgili bilgiler, ilgili literatü

İçinde yaşadığımız topraklarda yetişen ya da yetiştirilen bitkilerden önemlice bir kısmını anlatıyorum burada.Bunların mutfaktaki kullanımlarından, şifalarından söz etsem de, saf ve salt, bir şifalı bitkiler kitabı değil bu; zaten bu bitkilerden bazıları da zehirli. Ayrıca en şifalı diye bilinenlerin de kullanım durumlarına göre zararları olabilir.Bu konuda kural şu: Şifa niyetine kullanılacak her bitki için uzman hekim ve eczacıdan onay almak gerekir.Burada verilen sağlıkla ilgili bilgiler, ilgili literatü

Anlık, günlük, anı, eleştiri, deneme, öykücük, mani... karışımı bu kısa metinlerde, en çok kendime, iç dünyama ve buradan hareketle, çevreme dünyaya doğaya, yer değiştirebilen ve degiştiremeyen canlılara, otlara çalılara agaçlara kuşlara bakıyor, hayatı anlamaya ve kendimce anlamlandırmaya çalışıyorum. Gördüklerimi düşündüklerimi hatırladıklarımı özlediklerimi kaydediyorum. Az az sitemlerde bulunup eleştiriler yapıyorum. Belki bir iki okuyan olur ve buralardan kendince hisseler çıkarır, yeni duyarlıklar gel

Kentin sokaklarında gezerken, tarihin sayfalarından fırlayıp gelen kültür mirasını hayranlıkla izler, Osmanlı’yı iliklerinizde hissederken, varsıllığı, yoksulluğu maneviyatta bulan erenlerin, dervişlerin türbelerinden akseden tasavvuf musikisi ile demlenir, ruhunuzu tazeler, Tanrıya olan inancınızı bir kez daha teslim edersiniz. Koza Hanın kapısındaki 1492 tarihiyle, Bursalıların yönlendirdiği dünya ticaretini, ipek ve baharat yollarını hatırlayarak, eseflenir, ama hemen arkasından otomotiv ve tekstil me

Baharatlar hakkında bilmek istediğiniz ne varsa hepsini bulabileceğiniz bu kitap, titiz ve uzun araştırmaların sonuçlarıyla hayatın içinden seçilmiş örnek ve tariflerin kıvamında karışımdan oluşuyor. Edebiyat tadıyla yazılmış bir Türkçe baharat bitkileri ansiklopedisi olarak okuyabileceğiniz Sofralara Geldi Bahar, baharatları doğada ve baharatçıda tanıma imkânını sunmakla yetinmeyip bu tanışıklıktan küçük, güzel ateşler yakma, gündelik hayatta yararlanma, meraklılar için uygulama şansı yaratıyor. Doğayı v

"Vefalı Dostlarım Şifalı Otlarım", Türkiye`nin ve Türkçe`nin en kapsamlı, sağlığa yararlı bitkiler kitabıdır. Bu kitapta çiçek, ot, ağaç, yosun, mantar, baharat, sebze, meyve içerdikleri sağlığa yararlı maddelerle insana yardım için doğada hazır bekleyen tam 841 bitki, tek tek, renkli fotoğraflar eşliğinde tanıtılmakta ve bunlardan yaralanma yolları, hangi hastalıklara iyi geldikleri, kullanılış biçimleri anlatılmakta. Vefalı dostlar – Şifalı Otlar (841 Bitkinin tanımı) Hastalıklara k

I. İlimiz Bursa 1. Bugün Bursa 2. Dün Bursa 3. Bursa İlçeleri II. Marmara Bölgesi Kaynakça

Şiir eleştirisi demek, şairin derviş sabrıyla kazıp cevher çıkardığı damar(lar)da iz sürmek demek... Şiiri yaratan damarlarda otopsi... Ramis Dara Kırık Amfora adlı eleştirel denemeler kitabında, Şeyh Galip´ten Murathan Mungan´a, Kemalettin Kamu´dan Hulki Aktunç´a, Nahit Ulvi Akgün´den Sina Akyol´a kadar birçok şairin izini sürüyor. Bir şairi kazdığı damarda bulabilmek belki mümkün değildir, ama bu sabırlı kazılar, şaire ve hayata dair çok şey söyler. (Arka Kapak)